12 Eylül’de bütün sorumlular yargılansın

Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesinin düzenlediği toplantıda, “Türkiye 12 Eylül darbesiyle yüzleşmelidir” denildi ve darbenin tüm sorumlularının yargılanması gerektiği vurgulandı. Avukatların hazırladığı suç duyurusunda, “darbenin sorumlularının sadece yargılanacak iki general olmadığı” ifade edilerek, diğer sorumluların da yargı önüne çıkarılması istendi.

SIKIYÖNETİM KOMUTANLARI, BAKANLAR…

Diğer sorumlular arasında, darbeye karar veren ve uygulayan üst düzey komuta kadrosu; darbeye katılan ve gerçekleştiren sıkıyönetim komutanları; darbecilerin verdiği görevi kabul eden Bakanlar Kurulu üyeleri; Danışma Meclisi üyeleri; mahallî sorgu-işkence merkezleri ile mahallî cezaevlerinin asker ve sivil yöneticileri de yer alıyor.

Bütün sorumlular yargılansın

Darbenin sorumlusunun sadece iki general olmadığını söyleyen avukatlar, yargılama sürecinin hızlanması için dâvâların tasniflenmesi gerektiğini ifade etti ve hazırladıkları suç duyurusunda sivil ve askerî sorumluları sıraladı.

“12 Eylül darbesi yargılamasının şüpheli sayısının giderek artması ve uygulanacak ceza maddelerindeki tartışmalar, soruşturmayı yavaşlatıyor. Darbeyi gerçekleştirenlerin ve diğer sorumluların tesbiti ve sınıflandırması, yargı sürecinin işleyişi ve hızı bakımından çok önemli. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi’nin İstanbul Barosu Orhan Ali Apaydın Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye 12 Eylül darbesiyle yüzleşmelidir” denildi ve darbenin bütün sorumlularının yargılanması gerektiğini altı çizildi. Avukatlar Fikret İlkiz, Eşber Yağmurdereli, Ergin Cinmen ve Haluk İnanıcı, 12 Eylül soruşturmasının yürütüldüğü Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na iletilmek üzere bir suç duyurusu hazırladı. Toplantıda açıklanan suç duyurusunda, “12 Eylül darbesinin sorumlularının sadece yargılanan iki general olmadığı” ifade edilerek, diğer sorumlular sıralanıyor ve hepsinin yargı önüne çıkarılması talebi yer alıyor. 12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili, dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya hakkında açılan dâvânın ilk duruşması 4 Nisan’da görülecek. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin’in hazırladığı iddianamede, sanık Evren ve Şahinkaya’nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘’Devlet Kuvvetleri Aleyhinde Cürümler’’e ilişkin 146. maddesi ile 80. maddesi uyarınca ‘’ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına’’ çarptırılmaları isteniyor.

“17 BİN SANIKLA ADİL YARGILAMA OLMAZ”

ÇHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Güçlü Sevimli, “12 Eylül dâvâsının bu düzeyde yeterli olmadığını, darbenin yargılamasının çok daha kapsamlı şekilde yapılması gerektiğini” söyledi. Avukat İnanıcı da söze, “12 Eylül darbesinin müsebbibi sadece iki generalmiş gibi gösteriliyor” diye başladı ve şöyle devam etti: “Bu dilekçeyi diğer suçluların da ortaya çıkarılması adına hazırladık. Gerçek bir yüzleşme isteniyorsa, tam bir hukukî soruşturma yapılmalı. Askerî görevlilerden, sivil bürokrasiye, sadece emri verenler değil, emirleri yerine getirenler de yargı önüne çıkarılmalı.” Ankara’da darbeyle ilgili devam eden soruşturmada şüpheli sayısının 17 bine ulaştığını söyleyen İnanıcı, bu şekilde sağlıklı bir yargılama yapılamayacağını, adil bir yargılama için dâvâların ayrı ayrı açılması gerektiğini ifade etti.  

“İŞKENCE YAPILDIĞI YERDE YARGILANMALI”

Suç duyurusunda, açılacak davaların şu beş kategoride toplanması isteniyor:

* 12 Eylül darbesine karar veren ve uygulayan üst düzey komuta kadrosu, Millî Güvenlik Konseyi (MGK) başkan ve üyeleri.

* Darbeye katılan ve gerçekleştiren sıkıyönetim komutanları.

* Darbe suçunu işleyen, darbeyi yöneten komuta kadrosu ile bu kadroların verdiği görevi kabul eden Bakanlar Kurulu üyeleri.

* Darbeye katılmış olan Danışma Meclisi üyeleri.

* Mahallî sorgu-işkence merkezleri ile mahallî cezaevlerinin asker ve sivil yöneticileri; bu sorgu merkezleri ile cezaevlerinin bulunduğu yerin en büyük mülkî amirleri, sıkıyönetim komutanları, sıkıyönetim komutan yardımcıları.

İnanıcı, dönemin Anayasa Mahkemesi’nin MGK bildirilerine “kanun muamelesi yaptığını”, yüksek mahkeme yargıçlarının da darbeye iştirak ettiklerini ekledi. İnanıcı, “Bu mahkeme kararları, hukuki yollarla temizlenmeli. Davalar birleştirilerek değil, tasnif edilerek sürdürülmeli işkence dosyaları mahallî mahkemelerde olmalı” dedi.

“TOPLUM YÜZLEŞMEYE HAZIR GÖRÜNÜYOR”

Avukat Yağmurdereli de 12 Eylül darbesinin etkilerinin bugün de şiddetle hissedildiğini ifade etti. Yağmurdereli, “Darbe insanlık suçudur, bunun hukukî altyapısını hazırlayanlar da suçludur. Cübbeleriyle generallerin önüne dizilen yargıçlar da, Yükseköğrenim Kurulu (YÖK) üyeleri de dönemin Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) üyeleri de sorumlu. 12 Eylül’e başından beri karşı çıktık, benim işkence başvuruma, ‘zamanaşımına uğradığından kovuşturmaya yer yok’ yanıtı verildi. Şimdi 12 Eylül ile önemli bir kamuoyu oluşmuş durumda, toplum geçmişler hesaplaşmaya yatkın görünüyor” diye konuştu. Yağmurdereli, hukukçular olarak yargılama sürecinin takipçisi olacaklarını ekledi.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*