12 Eylül’de Yeni Asya

alt

Aradan 32 yıl geçtikten sonra açılan 12 Eylül dâvâsı başlarken, o dönemde Yeni Asya’nın verdiği mücadeleyi ve ödediği bedeli özet olarak anlatan bir yazımızı tekrar hatırlatmanın faydalı olacağını düşündük:

12 Eylül’ün basına uyguladığı ağır baskılardan en çok pay alan gazete, o dönemde toplam 470 gün kapalı tutulan Yeni Asya olsa gerek.

İhtilâlin daha ilk ayı sona ermeden, 4 Ekim 1980’de sıkıyönetimin ilk kapatma kararı geldi. Gazetenin niçin kapatıldığı ve ne zaman açılacağı sorularına ilgililerden tatminkâr bir cevap alınamadığı için, hemen başka isim altında yeni bir gazete çıkarma hazırlıklarına girişildi ve 14 Kasım 1980’de Yeni Nesil doğdu.

Yeni Nesil çıkmaya başladıktan kısa bir süre sonra, 22 Kasım’da Yeni Asya’ya izin verildi. Ama gazete yönetimi, Yeni Asya’nın haklarının Yeni Nesil’e devredilerek, gazetenin yeni ismiyle devamını kararlaştırdı.

O günlerde bütün gazeteler gibi Yeni Nesil de sıkıyönetimin sıkı kontrol ve takibi altındaydı. Hiç tahmin edilmedik yazı ve haberlerden dolayı sık sık uyarıldı ve yöneticileri Selimiye’ye çağrılarak hesaba çekildi.

Sıkıyönetimden gelen “12 Eylül’e niçin ihtilâl diyorsunuz? ‘Ordu idareye el koydu’ diyeceksiniz” ikazları, gazetede yayınlanan bir şiirde “nur” kelimesi geçtiği için uyarıda bulunulması veya Mahrukatçılar Derneğiyle ilgili bir haber üzerine “Biz derneklerin faaliyetlerini askıya aldık, siz nasıl böyle bir haber yayınlarsınız?” gibi bir tepki verilmesi, o dönemde yaşanan ilginç örneklerden sadece birkaçıydı.

Bunların dışında “Filan haberi niye yazdınız? Niye böyle yayın yapıyorsunuz? Devam ederseniz kapatırız ha! Bu son ikaz!” uyarı ve ihtarlarının ardı arkası gelmiyordu.

Gazete yayınlarında, ihtilâlin ilk günlerinde aksi yönde verilen sözlere rağmen bilâhare siyasî partilerin kapatılmasına, Kenan Evren’in dinî konularda olur olmaz ahkâm kesmesine, uygulamaya konulan başörtüsü yasağına, anayasa taslağına, siyasî partiler ve seçim kanunlarına, Millî Güvenlik Konseyinin yeni kurulan partilerdeki yönetici kadrolarına yönelik vetolarına, 1983 seçimine bazı partilerin sokulup bazılarının sokulmamasına, Büyük Türkiye Partisinin kapatılmasına… yönelik eleştiriler ihtilâl yönetimini hep rahatsız etti.

Özellikle başörtüsü yasağına karşı çıkan yayınlar, peş peşe yapılan “Bu konuda bir daha yazmayacaksınız dediğimiz halde niçin yazıyorsunuz? Başka yazacak konu mu yok? Diğer gazeteler sesini kesti. Size mi düştü bu şimdi? Yazmayın” uyarılarına rağmen devam edince, Yeni Nesil 26 Mayıs 1982’de yine kapatıldı ve 26 Haziran’a kadar bir ay kapalı kaldı.

Gazetenin bir yıl boyunca kapatılmasına sebep olan yayınları ise, anayasa taslağıyla ilgiliydi. Bilhassa 21 Ekim 1982’deki “Bu anayasa ile hürriyetçi parlamenter rejimi ile kurmak mümkün değil” manşeti, bardağı taşıran son damla oldu ve Yeni Nesil 4 Kasım 1982’de, anayasa referandumundan iki gün önce kapatıldı, bir yıl boyunca da kapalı kaldı.

Bunun üzerine Yeni Nesil kadrosu, resmî ilân hakkı olmayan Tasvir gazetesinde fikirlerini dile getirmeye devam etti. 17 Kasım 1982’de yayına başlayan Tasvir de sık sık yapılan uyarılar eşliğinde yayınını devam ettirdi. Ama 1 Ekim 1983’e gelindiğinde o da kapatıldı.

Bu defa Hür Yurt gazetesini devreye sokmanın hazırlıklarına girişildi. Kısa bir süre tabloid boyda basılarak sadece resmî makamlara dağıtılan Hür Yurt’u genel dağıtıma verme aşamasına gelinmişken, 16 Ekim’de Tasvir’in yayınına izin verildi. Ardından da, tam bir yıl aradan sonra, 5 Kasım 1983’te Yeni Nesil açıldı.

Bütün bu kapanmaların toplam süresi 470 günü buluyordu. Ve bu, herhalde bir dünya rekoruydu. (Bu yazımızın yayınlandığı kitap: 12 Eylül Sabahı, Heyamola Yayınları, İstanbul, Ağustos-2010, Editör: Ömer Asan)

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*