Reis 10 Ağustos 2014 seçimlerini ne zaman kazandı dersiniz?
Hiç kuşkusuz muhalefet çatı adayını açıkladığı gün.
Yani Ekmeleddin İhsanoğlu aday olduğu zaman.
Sayın İhsanoğlu o kadar zayıf bir adaydı ki…
Reisin dişinin kovuğunda bile yetmedi.
Hatta,
Çatı adayını gösteren partilerin tabanı bile tam olarak oy vermedi.
Selahattin Demirtaş da olmasa sanki tek aday seçime giriyormuş gibi bir hava oluşacaktı. Demirtaş ise seçime ciddi bir katkı sağlamıştı.
Kendi parti tabanının haricinde bile taraftar toplamayı başarmıştı.
İşte bu gün içeride tutulmasının esas nedeni bu gibi gözüküyor.
Ekmeleddin bey ise siyasi sahada çok yetersiz kalmasıyla cumhurbaşkanlığını adeta altın tepsi içinde Reise ikram etti.
İşte Reis 2019 için de böyle bir ikram bekliyor.
Nasıl mı?
Bakın şöyle:
Bilindiği gibi 696 sayılı bir KHK yayınlanmıştı.
Oradaki bir madde çok tartışmalara neden olmuş, değişik çevrelerden çok ciddi tepkiler almıştı.
11. CB Sayın Abdullah Gül de çok nazik bir ikazda bulunmuş ve bu maddenin düzeltilmesini istemişti.
Sen misin bunu isteyen?
Bir anda iktidar sözcüleri tarafından istenmeyen adam olarak ilan edildi. İktidar cephesinde Reisten habersiz kuş uçmaya ağına göre Reisin bu konuda ne diyeceği merak ediliyordu.
Reis ise en üst perdeden sahneye girerek merakları giderdi.
Ve Sayın Gül’ü hemen denklemin dışına itti.
Artık geri dönülemeyecek sözler söyledi.
Hatta,
Son grup toplantısında trenden indirdi.
Bundan sonra Sayın Gül’ün trene tekrar binmesi mümkün değil. Başka bir tren bulmalı.
Peki Reis bütün bunları niçin yapıyor dersiniz?
Meseleyi alttan alarak Sayın Gül’ü yanına çekip desteğini almak yerine niçin ısrarla ve biraz da sert bir tavırla dairenin dışına itmeye çalışıyor?
Cevap açık:
2019 seçimleri için.
O sert kelimelerin arkasında gözüken bu.
Çünkü,
Reis kendine bir rakip oluşturmaya çalışıyor.
Yani Abdullah Gül’ü.
Nasıl mı?
Şöyle: Sayın Gül’ü iktidar cephesinden uzaklaştırıp muhalefetin üzerinde anlaşabileceği bir aday konumuna getirmek istiyor.
Tıpkı İhsanoğlu gibi bir çatı aday yani.
Bir başka deyişle,
2014’ün tekrarını istiyor.
Şayet muhalefet bir hata yapar da böyle bir duruma evet derse, daha ilk günden kaybeder seçimi. Reis de istediği sonucu çok kolay bir şekilde elde eder.
O zaman atı alan sadece Üsküdar’ı değil, Ankara’yı da, Ardahan’ı da geçer gider. Muhalefet de bu atı seyre dalıp nal toplamaya devam eder.
Belki şu an için uzak bir ihtimal gibi gözükse de…
Gördüğümüz kadarıyla Reis-Gül atışmasının arkasında bu niyet var gibi.
Peki muhalefet böyle bir oyuna gelir mi?
Ana muhalefetin önceden böyle bir düşüncesi vardı. Hatta liderleri bir ara bir görüşme de yapmıştı. Kamuoyu da Gül’ün aday olabileceğini ciddi bir şekilde düşünmeye başlamıştı.
Ama bu düşünce rafa kalktı gibi.
En azından Sayın Akşener çok net bir tavır koydu. Kesinlikle 2019 için aday olacağını ilan etti.
Bu önemli.
Çünkü bu gün için Reisin karşısına çıkacak en önemli kişi Akşener’dir.
Ana muhalefet de ya liderini, veya Sayın Kesici gibi siyasetin içinden gelen birisini aday gösterirse seçimler çok daha renkli geçecektir.
Yoksa Sayın Gül muhalefet cephesinin tek adayı olursa Reis seçimin galibi olur.
Hemde yüzde yüz bir ihtimalle…
Benzer konuda makaleler:
- Akşener, DP ve ittifaklar
- Sıfır baraj ittifakı
- İYİ Demokrat Parti
- Muhalefetin “ince” taktikleri
- 10 Ağustos dönüm noktası
- Meral Akşener, Demokratlık ve muhalefet
- 2018 mi, 2019 mu?
- Avrupa’dan gelen dip dalga
- Yeni Bir Muhalefet Hareketi mi?
- İhlâslı istismar
Akşener bir fetö yapılanmasıdır. ve ne saygıyı ne de övülmeyi hak ediyor. bakıyorum da akşener gibi bir cambazı yağlıyorsun ballandırıyorsun eyy sayın yazar… fetö ve sevenlerini Allaha havale ediyorum o en guzel hukum verendir… nokta
AKP’nin kurucularından ve eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün muhalefetin ortak adayı olmasını cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir projesi olarak niteledi.
“Ben bu olayı Gül’ün aday olmasına Sayın Erdoğan karşıydı diye yorumlamıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nı bilirim, Başbakanlık döneminden bilirim. Farklı kompartımanlar kullanır. Kompartımanın birinden bir sonuç almaya çalışır, kompartımanın diğerinden onu kendisi yapmıyormuş görüntüsü vermeye çalışır. Aslında kompartımanın birinden Sayın Gül’ün muhalefetin adayı olması için çaba harcıyordu, bu çabası gerçekleşmedi. Bu muhalefet partileri Sayın Gül’ü aday göstermeyeceklerini beyan ettikten sonra, Gül formülü düştükten sonra diğer kompartımandan sanki Gül’ün arkasında kendisi ya da onun planlaması yokmuşçasına bir Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı Danışmanı ile görüntü veriyor.