Acılar Hala Taze

Image
Kocaeli’de, evlerinin enkazı altında kalan Şükran Salas, omuriliği zedelendiği için 11 yıldır yatağa mahkûm olarak yaşıyor. Kendisinin o tarihte 26 yaşında olduğunu ve evlilik hayalleri kurduğunu ifade eden Salas, ‘’Depremle hayallerim de yıkıldı. Deprem olmasaydı üç gün sonra evleneceğim kişinin ailesi istemeye gelecekti” dedi.

 

ONLAR KURTULDU, ÇOCUKLARI ÖLDÜ Evlerinin enkazından 36 saat sonra eşiyle birlikte burunları bile kanamadan çıkartılan Kemal Yıldırım, ölen oğlu, hamile gelini ve torununun yasını tutmaya devam ediyor. Kemal Yıldırım “Enkazdan burnumuz bile kanamadan çıktık, ancak canlarımız gitti” diyerek acılarını taze tutuyor. O GECE KAYBOLAN KIZINI ARIYOR Yıkılan evlerinin enkazından 12 saat sonra yaralı olarak çıkartılan Nilgün Karamel, “O gece” kaybolan kızı Gözde’yi 11 yıldır bitmeyen bir umutla arıyor. Yıllardır ağladığını belirten acılı anne Karamel “Yıllardır ağlıyorum. Kızımın ölüsünü ya da kendisini istiyorum” diyor. EVLÂT ÖZLEMİNİ ŞİİRLERE DÖKÜYOR Marmara depreminde 3 saat enkaz altında kaldıktan sonra ağır yaralı olarak kurtarılan Nagihan Çamur, depremde annesi ve erkek kardeşini kaybetti, kendisi ise omurilik felci olmasına rağmen hayatın zorluklarıyla mücadeleye devam ediyor. Enkazdan yara almadan kurtulan ancak 13 ve 6 yaşlarındaki 2 çocuğunu da kaybeden Erdoğan Ağdaş, ise evlâtlarına duyduğu özlemi yazdığı şiirlere döküyor. İzleri silindi, acıları taze ASRIN depremi olarak kabul edilen 17 Ağustos Marmara Depremi’nde o geceyi yaşayanlar, depremi bir türlü unutamıyor. Halen gece yatarken ve yüksek binalardan korkanlar var. Depremzedeler, “Depremi unutmak mümkün değil.” diyor.

Meydana gelen Marmara depreminde binlerce kişi hayatını kaybetti, bir o kadar kişi de yaralandı. Depremin üzerinden geçen 11 yıla rağmen 45 saniye süren o felaketi depremzedeler bir türlü unutamıyor. Depremin merkez üssü olan Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yaşayan ve 10 civarında akrabasını depremde kaybeden Naim Yılmaz, o günü unutmalarının mümkün olmadığını söyledi. Birçok evin denize çökmesi sebebiyle o günden bu yana denize küstüklerini belirten Yılmaz, deprem hasarlarını inşaat firmalarına bağladı.

Hüseyin Melen de depremi evine çıktığı anda yaşamış. Sarsıntı ile birlikte kendini dışarı attığını belirten Melen, o geceyi hayatı boyunca unutmayacağını söyledi.

Serdar Gürdal da depremden sonra halen yüksek binalara çıkamadığını anlattı. Korkunç geceyi anlatan Gürdal, yeni binalarda deprem yönetmeliğine dikkat edildiğini ifade etti. Celal Uzun her gece yatağa girerken deprem korkusunu yaşadığını ifade etti. Birçok akrabasını depremde kaybeden Uzun, felaketi unutmanın mümkün olmadığını aktardı.

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yıkılan evlerinin enkazından yaralı olarak çıkarılan Nilgün Karamel, 6 yaşındayken 17 ağustos 1999’daki Marmara depreminde kaybolan kızını 11 yıldır bitmeyen bir umutla arıyor. Karamel, ‘’Lütfen benim kızımı bulmama yardımcı olsunlar. Her gün biraz daha dayanılmaz hale geliyor. Depremde yakınlarını kaybedenlere lütfen yardım edilsin’’ diye konuştu.

17 Ağustos Marmara Depremi’nde Kocaeli’nin birçok bölgesi büyük hasar gördü. Depremin oluşturduğu hasar ve yıkımlar geçen 11 yılda tamamına yakını ortadan kaldırıldı. Maddi alanda silinen 17 Ağustos Gölcük Depremi tabelalarda kaldı varlığını konuyor. Merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999’da saat 03.02’de meydana gelen ve yaklaşık 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki depremin üzerinden 11 yıl geçti. Kocaeli, Gölcük, Düzce, Sakarya, İstanbul ve Yalova’da büyük can ve mal kaybı ile yıkıma sebep olan depremde resmi verilere göre 17 bin 480 kişi ölürken on binlerce kişi yaralandı. Depremde, 35 bin 180 konut, 5 bin 770 iş yeri yıkıldı ya da ağır hasar gördü. 40 bin 757 konut, 6 bin 57 iş yeri orta, 45 bin 86 konut ve 6 bin 128 iş yeri de hafif hasarlı olarak kayıtlara geçti. Geçen süreçte, bu hasarların tamamına yakını devlet tarafından onarıldı. Yıkılan binaların yerine ve başka yerlere yenileri yapıldı. Depremde büyük hasar alan Kocaeli’de depremin izleri birkaç hasarlı binanın dışında tamamen silindi.

Kalıcı iş yerleri harabeye döndü

MARMARA depremi sonrası işyerleri yıkılanlar için Kocaeli’de 11 yıl önce yaptırılan 2 bin 362 işyerinden hak sahipleri tarafından teslim alınmayan işyerlerinin büyük çoğunluğu harabeye döndü. Esnaflar taşınmayınca, sahipsiz kalan işyerlerini sarhoşlar mekân yaptı. Ateşe verilen ve harabeye dönüştürülen işyerleri, çevredeki vatandaşların tepkisini de çekiyor. Depremde işyerleri yıkılan vatandaşlar için Kocaeli’nin belli yerlerinde 15 bölgede 40 blok halinde toplam 2 bin 362 işyeri yaptırıldı. Bunlardan 1936’sı hak sahipleri tarafından teslim alındı, ancak yalnızca 50 dolayında işyeri kullanılıyor. Çeşitli sebeplerle alınmayan toplam 426 işyeri ise kaderine terk edildi. Hak sahiplerinin şehir merkezine uzak olması ve işin niteliğine uygun olmaması sebebiyle tercih etmediği iş yerleri adeta harabeye döndü.

Bolu’da hafif şiddetli deprem

BOLU’DA hafif şiddetli deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, Bolu’da 06.09’da 3.9 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Bolu şehir merkezinde depremi hisseden bazı vatandaşlar, ilk andaki panikle evlerinden dışarı çıktı. Deprem ‘o gece’ hayallerı de yikti Kocaelı’de, 17 ağustos Marmara depreminde yıkılan evlerinin enkazı altında kalan Şükran Salas, omuriliği zedelendiği için 11 yıldır yatağa mahkûm şekilde hayatı sürdürüyor. Şüran Salas hayata döndü ancak omuriliği zedelendiği için vücudunun boyundan aşağı bölümü felç oldu. Şükran Salas, üniversite öğrencisi olan kardeşi Fatoş’un yanı başında öldüğünü söyledi. Salas, ‘’O geceyi’’ hiç unutmadığını ifade etti. Kendisinin de o tarihte 26 yaşında olduğunu ve evlilik hayalleri kurduğunu ifade eden Salas, ‘’Depremle hayallerim de yıkıldı. Deprem olmasaydı üç gün sonra evleneceğim kişinin ailesi istemeye gelecekti. O zaman iki yıldır süren arkadaşlığımızı evlilikle noktalayacaktık. Ben sakat kalınca o kişi de başkasıyla evlenmiş’’ dedi. Şükran Salas, ‘’Deprem öncesiyle sonrası çok farklı. Hayallerimiz, umutlarımız, her şeyimiz gitti. Çok büyük acılar yaşadık. Allah bir daha o günleri yaşatmasın.’’ Marmara depreminde 3 saat enkaz altında kaldıktan sonra ağır yaralı olarak kurtarılan Nagihan Çamur, depremde annesi ve erkek kardeşini kaybetti, kendisi ise omurilik felci olmasına rağmen hayatın zorluklarıyla mücadeleye devam ediyor. 32 yaşındaki Nagihan Çamur, hayatını değiştiren ‘’o gece’’yi anlattı. Depremden önce evlerinin yıkılabileceği ve kendisinin enkazda kalabileceğinin hiç aklına gelmediğini ifade eden Çamur, ‘’Özellikle sakatlık hiç aklımda yoktu. Bugünlerim hiç aklıma gelmezdi. Deprem öncesi üniversitede sosyoloji okumak, evlenip yuva kurmak gibi hayallerim vardı, hepsi gitti. Allah bugünlerimizi aratmasın. Çok acı çektik ama lütfen bizleri devlet büyüklerimiz unutmasın’’ şeklinde konuştu. Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde depremde yıkılan evlerinin enkazından yara almadan kurtulan ancak 13 ve 6 yaşlarındaki 2 çocuğunu da kaybeden Erdoğan Ağdaş, evlatlarına duyduğu özlemi yazdığı şiirlere döküyor. İki çocuğunu da depremde kaybetmesinin ardından hem eşinin hem de kendisinin çok acı çektiğini belirten Ağdaş, ‘’Üzüntü yersiz. Onları bize Allahım verdi, sonra yanına geri aldı. Daha sonra zaten çocuğumuz olmadı’’ dedi. Çocukları hayattayken hemen hemen her istediklerini yaptığını kaydeden Ağdaş, ‘’Keşke çocuklarım sağ olsalardı da bana ‘şunu bunu al’ deselerdi. Bunu çok isterdim’’ şeklinde konuştu. Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yıkılan evlerinin enkazından 36 saat sonra eşiyle birlikte burunları bile kanamadan çıkartılan Kemal Yıldırım, ölen oğlu, hamile gelini ve torununun yasını tutmaya devam ediyor. Depreme duyarlılık arttı TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, 11 yıl önce gerçekleşen Marmara Depremi sonrası yaşanan acıların, Türkiye’de afete yönelik duyarlılığı artırdığını, planlama, imar ve yapılaşmaya ilişkin bir değişimin gerekliliğinin tüm kesimlerce kabul edildiğini bildirdi. Uyar, Marmara Depremi’nin 11. yılı sebebiyle yaptığı yazılı açıklamada, 17 Ağustos 1999’da yaşanan depremin ve izleyen günlerde Düzce depremi sonrasında ortaya çıkan acı tablonun, Türkiye’de deprem olgusunun varlığını, belirli aralıklarla ve yıkıcı olarak tekrar etme ihtimali olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. Uyar, sistemin risk azaltma (sakınım) tedbirlerini içerecek biçimde hızla yenilenmesinin zorunlu olduğunu kaydetti. Yeni bir imar yasası şart MİMAR Mühendisler Grubu Yerbilimleri Komisyonu Başkanı Kadem Ekşi, Türkiye’de afetlere öncelik veren bir imar yasası çıkarılması, deprem bölgelerinde yapılacak yapılar hakkındaki yönetmeliğin revize edilmesi gerektiğini bildirdi. Kadem Ekşi, Marmara depreminin 11. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan depremde yaklaşık 18 bin kişinin öldüğünü, yüz binlerce insanın evinden olduğunu hatırlattı. Ekşi, Türkiye’nin bu gerçek karşısında tedbirini alarak yaşamayı öğrenmesi gerektiğini belirtti.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*