Adalet, bütün kâinatın hareket düsturu

altEy israflı, iktisadsız, ey zulümlü, adaletsiz, ey kirli, nezafetsiz, bedbaht insan!

Bütün kâinatın ve bütün mevcudatın düstur-u hareketi olan iktisad ve nezafet ve adaleti yapmadığından, umum mevcudata muhalefetinle, manen onların nefretlerine ve hiddetlerine mazhar oluyorsun. Neye dayanıyorsun ki, umum mevcudatı zulmünle, mizansızlığınla, israfınla, nezafetsizliğinle kızdırıyorsun?

Evet, ism-i Hakîm’in cilve-i a’zamından olan hikmet-i amme-i kâinat, iktisad ve israfsızlık üzerinde hareket ediyor, iktisadı emrediyor.

Ve ism-i Adl’in cilve-i a’zamından gelen kâinattaki adalet-i tamme, umum eşyanın muvazenelerini idare ediyor. Ve beşere de adaleti emrediyor. Sure-i Rahman’da, “Göğü yükseltip âleme nizam ve ölçü verdi. Tâ ki adaletten ve dinin emirlerinden ayrılarak ölçüde sınırı aşmayın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle yerine getirin ve tartıyı eksik tutmayın ki, ahiretteki mizanınızı ziyana düşürmeyin.” [Rahman Sûresi: 7-9.] âyetindeki dört mertebe, dört nevi mizana işaret eden, dört defa mizan zikretmesi, kâinatta mizanın derece-i azametini ve fevkalâde, pek büyük ehemmiyetini gösteriyor. Evet, hiçbir şeyde israf olmadığı gibi, hiçbir şeyde de hakikî zulüm ve mizansızlık yoktur.

Ve ism-i Kuddüs’ün cilve-i a’zamından gelen tanzif ve nezafet, bütün kâinatın mevcudatını temizliyor, güzelleştiriyor. Beşerin bulaşık eli karışmamak şartıyla, hiçbir şeyde hakikî nezafetsizlik ve çirkinlik görünmüyor.

İşte, hakaik-ı Kur’âniyeden ve desatir-i İslâmiyeden olan adalet, iktisad, nezafet hayat-ı beşeriyede ne derece esaslı birer düstur olduğunu anla. Ve ahkâm-ı Kur’âniye ne derece kâinatla alâkadar ve kâinat içine kök salmış ve sarmış bulunduğunu ve o hakaikı bozmak, kâinatı bozmak ve suretini değiştirmek gibi, mümkün olmadığını bil.

Lem’alar, s. 602-603

LÛ­GAT­ÇE:
adalet-i tamme: Tam adalet.
ahkâm-ı Kur’âniye: Kur’ân’ın hükümleri.
cilve-i a’zam: En büyük tecelli, görünüm.
desatir-i İslâmiye: İslâmî düsturlar.
hikmet-i amme-i kâinat: Kâinattaki umumî hikmet; yaratılan her şeyde belli bir gaye ve faide gözetilmiş olması.
İsm-i Adl: Allah’ın “adaletle idare eden ve hükmeden” anlamındaki Adl ismi.
muvazene: Denge.
tanzif: Temizleme.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*