Adnan Menderes hükmen değil, hakiki şehiddir!

Milletin gönlünde taht kuran eski başbakanlardan şehid Adnan Menderes’in idam edilişinin 51. Yılında yine dualarla andık! O, hükmen değil, hakiki bir şehiddir!

Delilimiz nedir? Din, iman, Kur’ân, ezana yaptığı hizmetlerden dolayı idam edilmesidir. Bediüzzaman şehidliği şöyle değerlendirir:

“Şehid velidir. Cihad farz-ı kifaye iken farz-ı ayn olmuştur. Belki muzaaf bir farz-ı ayn hükmüne geçmiştir. Hac ve zekât gibi, cihadda da niyetin tasarrufu azdır. Hattâ adem-i niyet dahi asıl nokta-i nazarından niyet hükmündedir. Demek zıdd-ı niyet yakînen tebeyyün etmezse, cihad şahadet-i hakikiyeyi intaç eder. Zira vücub tezâuf etse taayyün eder. İhtiyarı tazammun eden niyetin tesiri azalır. Şu günahkâr millete, birden bire on binler evliya inkişaf ve tezahür etse, az bir mükâfat değildir.”1

Bir Müslüman, “illa şehid olacağım!” diye niyet ederek cihada gitmez. “Gazi olmak için de” gidilir! Niyet yoksa bile, bu uğurda ölen şehiddir!

Merhum ve mağfur Menderes, hakikaten şehiddir. Zira, Ezan-ı Muhammediyi aslına çevirdiği, din derslerini okullara koyduğu, “Bu milletin çocukları dinlerini öğrenmelidir” dediği ve bunun altyapısını fiilen oluşturduğu için idam edildi. Ayrıca, hükmen de şehiddir.

Bediüzzaman’ın tavsifiyle, “İslam kahramanı Adanan Menderes’in” Menderes’in dini hayatımıza olan “siyasi katkılarını” anlamak için 1950’lere kadar Türkiye’sinin manevi hayatına bakmak lazım…

Nedir maneviyatı? Yok edilmek istenen bir manevi hayat! İbadet hürriyeti, hatta, inanma hürriyeti, hatta inandığını söyleyebilme hürriyeti bile yoktur!

Kitap okuma hürriyeti yoktur!

Dinini öğrenme hürriyeti yoktur!

Din, iman, Kur’ân resmi hayattan, eğitimden tamamen kaldırılmıştır. Toplum hayatından da silinmek istenmektedir.

Din eğitimi zaten tamamen yasaklanmıştır! DP, demokratlar, Adnan Menderes demek, “din ve vicdan hürriyetinin” (ki, bütün hak ve hürriyetleri tazammun eder) hayata geçirildiği dönemdir.

Ezanın aslına çevrilmesi, din derslerinin okullara konması, İmam-Hatip okullarının, Kur’ân kurslarının, İslami eğitim veren akademi, enstitülerin açılması, camilerin “kışla, depo, ahır” olmaktan kurtarılması, bu hizmetlerin başında gelir.

Esasında Adnan Menderes’in dini hayata bakışını 1952’de İzmir’deki şu sözleri özetler: “Türk milleti Müslümandır ve Müslüman kalacaktır! Bunun da bütün gereklerini yerine getirecektir.”

Menderes, ibadetlerde ihmalleri olan, ama, dinini, dindarları, Müslümanları seven ve onlara hizmet etmekten haz alan bu ruh haletine sahipti. Ve bunu fiilen de gösterdi.

Dipnot:
1- Hutbe-i Şâmiye, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 151

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*