Ahiret Gününe imanın anlatılması

İnsan bir yolcudur. Ruhlar âleminden anne karnından, gençlikten, yaşlılıktan, dünyadan, kabirden, haşirden, sıratta geçen ve cennet veya cehennemde bitecek olan bir yolun yolcusudur. İnsanın ölümle ruhu bedeninden ayrılmış olsa da hayatı ve yolculuğu devam etmektedir.

Ahiret hayatının varlığının delilleri:

Dünya hayatı nasıl varsa ahiret hayatı, yani öldükten sonra hayat da öyle vardır. Dünyayı kim yaratmış ve insanı dünyaya göndermiş ise ahireti yaratacak ve oraya insanı yeniden dirilterek gönderecektir.

Delil – 1

İnsan dünyaya gönderilmeden önce dünya, insanın yaşamasına uygun bir şekilde yaratılmıştır. Dünya bir ev ve saray gibi yapılmış, tavanına ısı ve ışık kaynağı olan güneş asılmış ve gıdasını karşılayacak hava, su ve toprak, bitkiler ve hayvanlarla donatılmıştır. Sonra insanlığın gelişmesi için yer altına madenler, demir, bakır, kömür, petrol, doğalgaz ve madenler depo edilmiştir. Yeryüzü ormanlar, ağaçlar, meyveler ve sebzelerle doldurulmuştur.
Bunların hiçbirisini insanlar ne birey olarak ne de insanlık olarak yapmadığına ve hazır bulduğuna göre bu dünyayı böyle yaratan ve insana hazır hale getiren kimdir?
Dünyayı bu kadar mükemmel yaratan bunu bir benzerini ve daha güzelini bir başka yerde yapamaz mı?

Delil – 2

İnsan dünyaya isteyerek gelmemektedir ve istediği şekilde de gelmemektedir. Dünyaya geldiği zaman burayı çok seven insan bir türlü bu dünyadan gitmek istememektedir. Ömrünü bir gün dahi uzatabilmek için bütün hayatındaki kazancını vermeye hazırdır. Öyle ise insanı bir getiren ve götüren vardır. İnsanı istediği gibi yaratıp dünyaya getiren ve gitmek istemediği halde götüren kimdir? Peki, bunu neden yapmaktadır?

Delil – 3

Her gün dünyayı gece ve gündüz şeklinde çeviren bir kuvvet ve kudret sahibi vardır ki bunu yapıyor. Bir gün güneş doğmayacak veya dünya dönmeyecek olsa insanlığın yapacağı hiçbir şey yoktur. Aynı şekilde her sene güzün bütün bitkileri ve küçük hayvanları ölüme mahkûm olmaktadır. Kışın bütün bitkiler ve havyalar ölmektedir. Baharda yeniden ölmüş olan bitkiler, ağaçlar ve hayvanlar dirilerek dünyamızı şenlendirmekte ve insanların ve hayvanların yiyecekleri rızık şeklinde yeniden yoktan yaratılmaktadır.
Her sene bütün dünyadaki bitkileri ve küçük canlıları ölümle yok edip baharda yeniden bir anda yaratan ve dirilten kudrete insanları öldükten sonra yaratmak güç gelir mi? Yüce Allah bu hususu Kur’ân-ı Kerimde “Allah’ın rahmet eserlerine bakınız. Kışın ölümünden sonra yeryüzünü baharda tekrar nasıl diriliyor. İşte insanların öldükten sonra dirilmeleri de böyledir. Allah her şeye kadirdir” 1 âyeti ile anlatmaktadır.
Bu ve buna benzer örnekle çoğaltılarak Allah’ın varlıkları gözümüzün önünde nasıl öldürüp dirilttiği anlatılabilir.

Delil – 4

“Allah diriden ölüyü, ölüden diriyi çıkartır. Ölümünden sonra yeryüzünü o diriltir. Siz de kabirlerinizden böyle çıkarılacaksınız” 2 âyeti çeşitli örneklerle anlatılabilir.

Örnek – 1: Çeşitli tohumlar ve çekirdekler sınıfa getirilir ve bunlarda hayat olup olmadığı sorulur. Sonra birbirine benzeyen tohum ve çekirdeklerin aynı toprakta neden farklı şekillerde, tatlarda renklerde ve suretlerde topraktan çıktığı sorulur. Verilen cevaplar üzerinde tartışılır.

Örnek – 2: Birbirine benzeyen çeşitli yumurtalar sınıfa getirtilir. Bunların aynı maddelerden yapıldığı ve aynı özellikleri taşıdığı halde neden farklı kuşların ve hayvanların bu cansız yumurtadan çıktığı sorulur ve tartışılır. Yumurtanın birinden kuş, diğerinden kertenkele ve yılan bir başkasından tosbağa çıkmaktadır. Bunun sebebi nedir diye sorulabilir.
Cansız varlıklara hayat veren Allah’ın canlı olarak öldürdüğü insanı tekrar daha kolay dirilteceği anlatılır.

Delil – 5

“Çürümüş kemikleri kim diriltecek? Sen de kim onu yoktan yaratmış ise o diriltecek” 3 âyeti tahtaya yazılır. Bu âyetin nazil olmasına sebep olan Âs b. Vâil’in kemiği eline alarak Peygamberimize (asm) “Çürümüş kemiği kim diriltecek?” diye sorduğu anlatılır. Sonra nazil olan bu âyeti okuyarak ve örnekler vererek Peygamberimizin (asm) öldükten sonra Allah’ın insanları nasıl dirilteceği anlatılır.
Sonra “Bir şeyi örneksiz hiç yoktan yaratmak mı daha kolaydır, yoksa yapılan ve örneği olan bir şeyi kırıp ve yakıp yeniden benzerini yapmak mı daha kolaydır?” diye sorulur.
Bir şiiri veya kitabı hiç yokken yazmak mı daha kolaydır, yazıp ezberledikten sonra onu yırtıp yok edip yeniden hafızadan yazmak mı daha kolaydır?” diye sorulur. Sonra “İşte Allah’ın varlığı ve insanı öldükten sonra yaratması ve diriltmesi daha kolaydır” diye öldükten sonra dirilmenin daha kolay olduğu anlatılır.

Uygulanacak yöntem ve teknikler:

1. Bilinenden bilinmeyene intikal metodu: Öncelikli olarak bilinen ve görülen şeyler gösterilir, sonra bilinmeyenler ona kıyas edilerek akla havale edilir. İnsanın yoktan, bir damla sudan yaratılmasını gören bilen, onun öldükten sonra dirilebileceğine intikal eder. Yumurtaların ve çekirdeklerin baharın yeniden canlandığını gören, insanların da bitkiler gibi yeniden yaratılabileceğine intikal eder.

2. Soru ve cevap metodu: Yoktan yaratan, var olanı yeniden öldürüp diriltemez mi? Bir şiiri günlerce düşünüp yazan ve ezberleyen, onun kaybolması veya yırtılmasından sonra yeniden bir dakikada daha hızlı yazamaz mı? Bu ve benzeri sorularla ahiret hayatı anlatılabilir.

3. Örnekleme metodu: Her gün yüzlerce çocuk mükemmel şekilde doğmakta ve hiçbir zorluk görülmemektedir. Dünyanın nüfusu 6 milyar ve her gün 500 bin çocuk doğmaktadır. Nüfus 6 katrilyon olsa bir günde 6 milyar çocuk doğabilir. İşte bu bir günde 6 milyar insanın yeniden yaratılması demektir. Buna katrilyonlarca hayvanları ilâve edersek Allah’ın yoktan ve yeniden yaratma gücünü bir derece anlamış oluruz. Böyle bir kudrete insanları öldükten sonra diriltemez denebilir mi? Bu ve buna benzer örnekler verilebilir.

4. Gözlem metodu: Bahar mevsiminde yeryüzünün dirilmesi, ağaçların, bitkilerin, böceklerin ve sineklerin birkaç gün içinde yeniden dirilmeleri gözlenebilir. Bu konuda öğrencilere görevler verilebilir.

5. Düşündürme metodu: Bir çocuğun anne karnında büyümesi ve ihtiyaçlarının karşılanması, organların ona takılmasının sebebi nedir? Bu yaratılış mu’cizesini annelerin ve doktorların da bilmediklerine göre kim yapmaktadır? Bu durum bütün yeryüzünde bütün insanlarda ve bütün hayvanlarda görüldüğüne göre Allah her şeyi bilmekte ve görmektedir. Herkesin yardımına koşmakta ve bütün varlıkların ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Böyle düşündürücü örneklerle öğrencilerin hayalleri ve zihinleri, akılları ve düşünceleri önünde çok geniş bir ufuk açılabilir.

Dipnotlar:

1. Rum, 30:50,

2. Rum, 30:17-19,

3. Yasin, 36: 78-79.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*