Ahireti inkâr komitesine rağmen, Onuncu Söz nerede ve nasıl yazıldı?

Üstadımız Bediüzzaman Hazretlerinin Te’lifine mazhar olduğu muhteşem Nur eserleriyle alâkalı olarak “Risâle-i Nur eserleri nasıl yazıldı?” adını verdiğimiz bir çalışmamızı tamamlamak adına Barla’ya gittik.

İstanbul’daki kadim dostlarımızın tavassudu ile Sav beldesinde olan Üstad’ın talebelerinden merhum Hasan Kurt (Kürt Hasan) Ağabeyin oğlu Mustafa Kurt’la mülâki olmuştum Barla’da…

Barla’nın bağlarını bahçelerini birlikte gezdiğimiz Mustafa Kurt bize rahmetli babasının yanı sıra merhum Bayram Yüksel Ağabey’inde anlattıklarından yola çıkarak ilk Nur Risâlesi olan Haşir Risâlesinin yazılmasının tasavvur mekânı ile kaleme alındığı mekânları gezdirerek gösteriyordu…

Anlatılanlar ışığında; Haşir Risâlesinin yazılı, hikâyesi mevcut Nur kaynaklarında ki bilgilerle de ölçüşüyordu.

Hazret-i Üstadın “Barla’nın bağları ve bahçeleri diyerek buyurduğu ve Haşir Risâlesinin yazılış tasavvurunu yaptığı mekânları bize uzaklardan da olsa gösteren dostum Mustafa Bey’in işaret ettiği mekânları fotoğraflamanın yanı sıra Haşir Risâlesinin te’lif edildiği Barla’daki ilk Nur dershanesine gitmiştik.

Hazret-i Üstada Barla’ya ilk gelişlerinde mübarek mekân olan bu Nur Medresesi yeniden tanzim edilmiştir.

Üstad’ın mübarek varlığının kokusunu soluduğumuz koca çınar ağacına dayalı bu Nur’lu mekânın Haşir Risâlesinin yazılmasına şahitlik etmişti.

“Haşir İnkâr Komitesinin” 1927’lerde gençliği Allah inancından soğutma faaliyetlerine mukabil Haşir Risâlesini te’lif eden Hazret-i Üstad’ın aynı yılda kaleme aldığı bu ilk Nur Risâlesinin te’lif hikâyesi Nur’un satır aralarına da yansımıştır.

Mesnevî-i Nuriye eserinin sonunda Ceylan Çalışkan Ağabeyin yazdığı fihristin üçüncü kısmı olan “Lassiyemalar” bölümünde Onuncu Söz olan ilk Nur Risâlesiyle alâkalı şunları okumaktayız.

TELİF EDİLEN İLK RİSÂLE

“İman-ı haşre dair olan bu risâle, Risâle-i Nur’daki Onuncu Söz’ün esası olup Barla’da Üstadımız’ın –bir bahar gününde- rahmet-i İlâhiyenin asarını bağ ve bahçelerde müşahedesinden ve ihtiyarsız olarak “işte bak, Allah’ın rahmet eserlerine, ölmüş toprağa nasıl hayat veriyor! İşte bunları yapan kim ise, ölüleri de o diriltecektir. O, her şeye hakkıyla kadirdir. (Rum 30/50) âyet-i kerimesini kırk defaya yakın okumasından sonra tulû etmiş gayet kıymatdar ve bu zamanda çok lüzumlu ve inkâr-ı haşir mefkûresinin köküyle kesip İbn-i Sina gibi acip bir dahinin “Haşir bir mesele-i nakliyedir, akıl bu yolda gidemez” dediği haşri en basit fehme de kabul ettiren ve haşrin binler numulerini arz yüzünde gösteren ve haşri iktiza eden pek çok esma-i İlâhiyeden tut ta mahiyet-i insaniyede dahi haşri ispat eden bir risâledir.” (Mesnevî-i Nuriye)

ÜSTAD’IN KENDİ BEYANLARIYLA ONUNCU SÖZ

“Onuncu Söz, yüzer âyat-ı Kur’âniyeden süzülmüş bazı katarattır.” (R. N. Külliyatı: 655)

“Evet Onuncu Söz çok ehemmiyetli bir belâyı def etti. Hürriyet-i efkâr serbestiyeti ve harb-i umumî sarsıntısı vaktinde haşri inkâr eden münafıklar, fırsat bulup çok yerlerde zehirli fikirlerini izhara başladıkları bir zamanda Onuncu Söz çıktı ve tab edildi. Bin nüshası etrafa yayıldı. Onu gören herkes kemal-i iştiyak ve merakla okudu. Zındıkların kâfirane fikirlerini tam kırdı ve onları susturdu.” (A. g. e: 934)

“Onuncu Sözün kıymeti tamamıyla takdir edilmemiş. Ben kendi kendime hususî, belki elli defa mütalâa etmişim ve her defasında bir zevk almışım ve okumaya ihtiyaç hissetmişim. Böyle bir risâleyi bazıları bir defa okuyup, sair ilmi risâleler gibi yeter der, bırakır. Halbuki bu risâle ulum-u imaniyedendir. Her gün ekmeğe muhtaç olduğumuz gibi, o nevi ilme her vakit ihtiyaç var.” (A. g. e: 1536)

VE… BİR HATIRA

Onuncu Söz olan Haşir Risâlesinin yazılışı ile alâkalı olarak Üstad’ın yakın talebelerinden Mustafa Sungur Ağabeyin Üstad’dan naklettiği bir hatırası ise şöyledir.

“Üstad, buyurdu ki; Barla bağ ve bahçelerinde dolaşırken, sesli olarak “Fenzur ila asari rahmetillahi keyfe yuhyil arda bade mevtiha, inne zalike le muhyil mevta ve hüve ala külli şey’in Kadir” âyetini kırk defa durmadan bir anda okudum. Menzilime geldim, Şamlı Hafız Tevfik’e Haşir Risâlesini yazdırdım.” (M. Sungur’un hatıralarından)

1927 yılının bir Ramazan ve Nevruz günlerinde te’lif edilen Onuncu Söz olan Haşir Risâlesi öldükten sonra dirilmeyi anlatan bir şaheserdir.

Bir Barla seyahati sonrasında mekânımıza dönüş yolculuğumuzu Haşir Risâlesini okumakla noktalıyorduk.

Allaha emanet olunuz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*