Aile çökertiliyor, dindarlar ne ile meşgul!

Sürücülük, şarkı-türkü, garsonluk, saz, söz, aerobik kursları var da; evlilik, aileyi yönetme, koruma, yaşatmayla ilgili kurs ve eğitimler neden yok, buna neden önem verilmiyor acaba?

“Yuvayı, dişi kuş yapar!” Yıkılmasını da—büyük ölçüde—o önleyebilir ancak! Başta öğretmen, doktor, mühendis, yönetici, ilim adamı, başbakan vs. doğuran, yetiştiren anne adayı kızlarımızı hayata hazırlama ve yetiştirme okulu zaruret kesbediyor!

Basit davranış, yanlış yaklaşım biçimleri aile yuvasını törpülüyor maalesef. Eften-püften basit meseleler birike birike yuvayı yıkma noktasına götürüyor.

Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu, geçtiğimiz senelerde yaptırdığı bir araştırmada, ülkemizde boşanma sebepleri arasında “kötü alışkanlıkların” ilk sırayı aldığını tesbit etmiş.

Bunun yanında, istismar, sadakatsizlik, ekonomik sebepler, sosyal, kültürel ve cinsel uyumsuzluk, eşlerin herhangi birisinin fedâkârlık etmemesi, çocuk yetiştirmedeki problemler aile hayatının temellerini aşındırıyor.

Okullarımız, araştırma merkezlerimiz; medya, televizyon, gazete ve dergiler, bunları sadece sıralıyor veya yarayı tesbit ediyor. Ama öbür taraftan, problemleri kendileri üretiyor veya üremesine zemin hazırlıyorlar.

Televizyon kanalları aile değerlerini de tahrip ediyor.
Uyuşturucu ilkokul seviyesine inmiş.
Aile çökertiliyor…
Bütün bunlar karşısında iktidar ne ile meşgul?

Hayatını ilim, imân, Kur’ân yolunda harcamış; başta ferdin, ailenin, İslâm toplumunun, Batı, Hristiyan âleminin, tüm insanlığın maddî-manevî hastalıklarını teşhis etmiş, reçetelerini yazmış, tedavi yollarını göstermiş olan Bediüzzaman’ı ne zaman dinleyeceğiz?

“Bu sene inzivâda iken ve hayat-ı içtimâiyeden çekildiğim halde, bazı Nurcu kardeşlerimin ve hemşirelerimin hatırları için dünyaya baktım. Benimle görüşen ekserî dostlardan, kendi ailevî hayatlarından şekvâlar işittim. ‘Eyvah!’ dedim. ‘İnsanın, hususan Müslümanın tahassungâhı ve bir nevi cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır. Bu da mı bozulmaya başlamış?’

“Sebebini aradım. Bildim ki, nasıl İslâmiyetin hayat-ı içtimaiyesine ve dolayısıyla din-i İslâma zarar vermek için, gençleri yoldan çıkarmak ve gençlik hevesâtıyla sefahete sevk etmek için bir iki komite çalışıyormuş. Aynen öyle de, bîçare nisâ taifesinin gafil kısmını dahi yanlış yollara sevk etmek için bir iki komitenin tesirli bir surette perde altında çalıştığını hissettim. Ve bildim ki, bu millet-i İslâma bir dehşetli darbe, o cihetten geliyor.” (24. Lem’a)

“Bu zamanda aile hayatının ve dünyevî ve uhrevî saadetinin ve kadınlarda ulvî seciyelerin inkişafının sebebi, yalnız daire-i şeriattaki âdâb-ı İslâmiyetle olabilir.” (24. Lem’a)

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*