Ailede huzurun anahtarı

Bediüzzaman Hazretleri, Hanımlar Rehberi’nde kaydettiği üzere “Eyvah! İnsanın hususan Müslümanın tahassüngâhı ve bir nevî cenneti olan aile hayatı da mı bozulmaya başlamış?” dediği 1950’li yıllarda günümüzün hastalıklı aile hayatının tohumlarını görmüş olmalıydı.

“Terbiye-i medeniye”nin terbiye-i diniyeye tercih edildiği, Allah ve ahiret inancının perde altında organizeli çalışan komitelerin de desteğiyle zayıflatıldığı yeni Türkiye modelinde atılan tohumların meyveleri bugün her sahada devşirilmekte…

Allah’a kulluk bilincinden uzak kadın ve erkek kimliği, evlilik tercihlerini, çocuk eğitimini, aile içi iletişimi, ihlâs bilinci içinde gerçekleştirilen hürmet ve muhabbet duygularını temelinden sarsmakta. Boşanmadan, aile içi şiddete, yalnız çocuklardan ve hüzünlü yaşlı anne babalara uzanan bir dolu problem çözüm beklemekte.

PROBLEMLERE SÜNNET-İ SENİYYE FORMÜLÜ

Aile problemlerine maddî manevî çözüm amacıyla yapılan faaliyetler, kitaplar, seminerler, evlilik okulları, afişler, araştırma  tezleri, diziler Kur’ân ve sünnet ölçüleri olmaksızın dertlere deva olmaktan çok uzak…

Bediüzzaman Hazretlerinin “Yüzlerce feylosoflarını alıp Asr-ı Saadete gitsinler, Resulu Ekrem’in (asm) yaptığı yüzer inkılâptan yüzden birisini acaba gerçekleştirebilirler mi?” diye  sorduğu sorunun ne kadar isabetli ve hakikatdar olduğunu hayatımızın her safhasında olduğu gibi aile hayatında da müşahede etmekteyiz.

HANE-İ SAADET

Peygamberimizin (asm) hayatı ile bizlere model olduğu Sünnet-i Seniyyesi, hareketleri, tavsiyeleri şahsî, aile ve toplum hayatımızın saadetini temin edecek  prensiplerle dolu. Asr-ı Saadet kıyamete kadar bütün mü’minlerin kalplerinde ve hedeflerinde paha biçilmez bir model…

Peygamberimizin (asm) evi, bir ilim yuvası,  mektep hükmünde. Hanımlar Rehberi’nde mü’min eşlere tavsiye edilen “Evleriniz bir medrese-i Nuriye olsun!” tavsiyesi kaynağını bu modelden almakta.

Yine Hanımlar Rehberi’nde tavsiye edilen hürmet, muhabbet, sadakat, vefa, lüks ve şatafattan uzak, kanaat ve iktisadın hâkim olduğu sadeliğin hâkim olduğu, çocukların, aile büyüklerinin bu çerçevede muhatap alındığı bir ev hayatı da yine  kaynağını Kur’ân ve sünnetten almakta.

HÜLÂSA

Maddî manevî fırtınaların her şeyi savurduğu günümüz şartlarında hayatın dağlarvari dalgaları içinde yol alırken eğer sağlam bir pusulamız olmazsa, kaybolur gideriz.

Yaşadıklarımıza ve müşahede ettiklerimiz ispatlıyor ki, fırtınada savrulmamak için en sağlam ip olan Kur’ân ve Sünnet ölçülerine sımsıkı sarılmaktan başka kurtuluş çaresi yok!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*