Ailede müsbet hareket

“Her problemin başı eğitim!” deriz ya hep; yaşadığımız olaylar, “İyi, ama nasıl bir eğitim?” sorusunu sordurtacak düzeyde. Mevcut eğitim sistemi problemlere çözüm üretme yeteneğini kazandırmaktan çok uzak.

Gelir seviyesinin artışı da problemlere çözüm teşkil edemiyor.
Bunun her alandaki meyvelerini,  aile  yapımız üzerinde de görmek mümkün.

Ülkemizde aile üzerine yapılan araştırmaların ortaya çıkardığı neticelerden birisi şu: En gelişmiş bölgede, en fazla boşanma gerçekleşiyor. Gelir ve eğitim seviyesi arttıkça evliliklerde  problemler de artış gösteriyor.

Modern sistem bu gerçeğe engel olamıyor!

Sözgelimi, Güney Doğu Anadolu bölgemizin en gelişmiş şehri olan Gazi Antep’teki boşanma oranları bölgenin diğer şehirlerinden çok daha fazla.

Refah ve eğitim seviyesinin artması sanıldığı gibi aile içi problemlere çözüm oluşturamıyor. Sadece bireyselleşmeyi ve ben merkezli insanların sayısını artırıyor!

Zira, kadın olsun erkek olsun insan; muhabbet, hürmet, şefkat, sabır, fedakârlık, sadakat, kanaat gibi yapısına yerleştirilmiş olan manevî değerleri özenle eğitip inkişaf ettirmezse hayvanî, nefsanî duygularına mağlûp düşüyor. Tahakküm, zulüm, aldatma, israf, menfaatini ön plana alma gibi maddeci bakış açısı aileyi kuşatıyor…

Boşanmaların, aile içi şiddet olaylarının, sokak çocuklarının, uyuşturucu madde kullanımının, suçlu çocukların artışı gibi sosyal yaralarımız bu eğitimi gerçek anlamda yerleştirmek  mecburiyetinde olduğumuzu gösteriyor.

BİLİNÇLE HAREKET ETMEK, KIRIP DÖKMEDEN…

“Tabaklardan birini kırmak gerek!”
Bu sözü bir dostum  aile problemleri için sarf ettiğinde  anlayamamış sormuştum. Ne demek istediğini öğrendiğimdeyse açıkçası içim acımıştı.

Ailenin gelir seviyesinin artmasının, özellikle erkeğin kimyası üzerindeki menfi etkilerini müşahede eden ninelerimizin formüllerinden biriydi bu! Zenginleşen erkeğin eşine, çocuklarına karşı uzak durmasını, gözünün dışarıya bakmasını müşahede eden kimi ninelerimiz “madem ki öyle, zenginleşmene izin vermeyeceğim!” tarzında bir çözüm gerçekleştirmişlerdi….

Şaka bir yana, aile problemlerine çözümlerimizin tabak kırmanın ötesinde  daha derin anlamları olmalı değil mi?

EVLİLİK-ANA BABA OKULLARI AİLE ÖĞRETMENLİĞİ

Dicle Üniversitesinin geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği Boşanma Çalıştayının sonuç bildirilerinde evlilik öncesi eğitime yapılan vurgu önemliydi.

Üniversitelerde “Aile öğretmenliği” bölümünün açılması tavsiye edildi.
Bu öğretmenlerin evlilik, ana-baba okullarında vazife yaparak bilinçli eşler ve anne babalar yetişmesine katkıda bulunacağı da eklendi.
Gerçekten de araba kullanabilmek için bile aylarca haftalarca süren kurslara gidiliyor. Konu ile ilgili kitaplar okunuyor. İmtihanlara giriliyor. Para, zaman, sabır, emek harcanıyor.

Evlilik sürücü ehliyeti almaktan daha ehemmiyetsiz, kulaktan dolma bilgilerle götürülecek bir beraberlik değil. Öncesinde hazırlanmak, konu ile ilgili gençlerin dağarcığının her açıdan zenginleşmesi gerekiyor.

Bu açıdan şüphesiz evlilik ve ana baba okullarının vereceği eğitim önemli.
Özellikle de muhabbet, hürmet, şefkat, sabır, fedakârlık, sadakat, kanaat gibi değerlerin eğitimi!
Aslî kaynaklarımızda da bu değerlerin eğitimi zaten fazlasıyla var! Sadece ilgi ve özen istiyor…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*