AKP 12 Eylül´ün mü, yoksa 28 Şubat´ın mı devamı?

Image
Bu yazıyı, parti tutmayı itikadî kabul edenler okumamalı… Bu yazıyı tarafgirlik hastalığıyla basiretlerini kapatmışlar okumamalı… Bu yazıyı “demokrasi”nin manasını kavrayamamış ve “Meşrutiyet”i saltanatla iltibas edenler okumamalı… Okurlarsa ne olur? Hiç… Gıybet edip günahıma girerler…

Birçok vatanperver AKP´yi 28 Şubat´ın devamı olmakla suçluyor. Suçlamasına elle tutulur epeyce de argüman buluyorlar. Meselâ Şahin Çevik Paşa´nın koyduğu kuralların en silik çizgisine bile dokunulmadan, tam altı küsür senedir kudretli paşaların prensiplerinin bekçiliğini yaptığını söylüyorlar. Bu iddia bizce hakikati tamamıyla gösteremiyor.

28 Şubat´ta Orduyu şartlarında kullanarak, insanlık ve Anayasa suçu işleyerek meclise dipçiği dayayanların 12 Eylül´ün devrimci subayları olduğunu bildiğimize göre, Paşa ağabeylerinin zabt-u rabt altına aldıkları ülkeyi, siyasetçiler tekrar askerî çizgiden çıkardıkları için Sincan´da iki defa millete karşı tankları yürütmüşlerdi. Yani hukuk 12 Eylül hukuku olduğuna göre, ve hâlâ 12 Eylül´ün meşhur Anayasasının; medeni insanları ve ülkeleri çileden çıkaran ilk onbeş maddesi ve daha nice akıllara zarar verecek maddeleri oldukları yerde durduklarına göre, AKP´yi 28 Şubat´tan ziyade 12 Eylül´le irtibatlandırmak daha akıllıca olacak. AKP birinci seçiminde 370 milletvekili, ikinci seçimde  reylerin yüzde kırkyediye yakını alıyor. 12 Eylül´den bu yana başka siyasî partiye nasip olmamış bir netice bu… Fakat AKP; milletin vitrinine, şovlarına ve sloganlarına aldanarak –kanaatimizce– verdiği kuvveti 12 Eylül ve 28 Şubat hukuklarını korumak ve kollamakta kullanan bir parti ise neyin devamı olur, sizce…

Allah´ın işine bakınız ki, Evren´e uzun ömürler verdi. AKP´de kuruluş fetva ve icazetini eski Atatürkçü düşünce derneği üyesi ve Diyanet Reisi Tayyar Altı Kulaç vasıtasıyla 12 Eylül´ün baş aktörü General Evren´den alıyor. Sonra da, Danışma Konseyinin en sadık şakirtleri Abdulkadir Aksu, Cemil Çiçek, Nevzat Yalçıntaş ve diğer bazı 12 Eylül´cü zevatı sayın Erdoğan AKP´nin en kilit noktalarına yerleştiriyor… Peki n´oldu? Bu Parti, Evren´in kontrolündeki ANAP´tan ne kadar farklı hale gele geldi ki… Sonra da Tayyip Erdoğan, Erbakanın çocukluğundan beri giydirdiği elbiseleri çıkardı, Özal´ın ihtilâlcilerden hediye olarak aldıklarını giydi. Mesaj, miting, imaj ve seçim çalışmalarında yine Özal´ın söylemlerine sarıldı. Bütün bunlardan sonra AKP´ye 28 Şubat´ın devamı demekle haksızlık yapmıyor muyuz? ANAP yalnızca 12 Eylül´ün genlerini taşıyordu. Gelgör ki AKP hem 12 Eylül´ün ve hem de 28 Şubat´ın genlerini hiçbir değişikliğe uğratmadan üzerinde taşıma başarısı göstermekle yeni bir rekora gidiyor. Kemalistlerin millete karşı yaptıkları ihtilâllerin tahrip cihetinde en uzun ömürlü olanı 12 Eylül´dü. Fakat milletin mukaddesatlarını kullanan AKP, 28 Şubat´ın basarını 12 Eylül´le birleştirmeye azmetmiş durumda…

12 Eylül´ü temel prensipleriyle, 28 Şubat´ı detaylarıyla muhafaza eden bir partinin DEMOKRAT olabileceğini iddia edenlerin –hâlâ– olabileceğini düşünemiyorum. Eğer varsa; tarafgirlik, hamakât, cehalet ve menfaatin hücumlarına uğramış musibetzedelere yardım etmek vacip oldu. Devrimlerin denetimindeki ekranlardan bakışlarını ayıramayan, kitap okumayan, düşünce mekanizmasını yavaş yavaş kaybeden, hadiseleri mukayese edebilecek  hafızasını böylece yitirmeye başlayan insanlar hakikaten musibetzede değiller mi? Zındıkanın hipnotik merkezlerini yalnızca tarafgirlik hastalığına yakalanmamış, medenî düzeyde düşünebilen, insanlığın şeref, namus, mal, hürriyet, inanç ve hukukuyla alay eden küresel cereyanları tanıyanlar ancak tahrip edebilirler. Zaman dindarlardan da “dinsiz cereyanlara” iyi bekçilik yapabileceklerin çıkacağını maalesef gösterdi…

Image

Benzer konuda makaleler:

9 Yorum

  1. [quote]DEMOKRAT olabileceğini iddia edenlerin ?hâlâ? olabileceğini düşünemiyorum. Eğer varsa; tarafgirlik, hamakât, cehalet ve menfaatin hücumlarına uğramış musibetzedelere yardım etmek vacip oldu.[/quote]
    [b]O tip insanların iyileşmesi pek vaki olacak gibi değil maalesef..:(
    Virüsü, yetim malından lokma yutarak kapmış olanlar iflah olmuyor..[/b]

  2. Yazar içindekileri çok güzel beyan etmiş. Tebrikler… Yalnız tek şeyi unutmuş; okuyucuların dikkatini. Lütfen, bir dahaki sefere bunu unutmasın. Arkadaşın yorumu, aynen vaki. Özellikle de “particilik tarafgirliğine” duçar olanlar için.

  3. sevgili yazarımız. basit dar fehmini yazmış. aynı ateş böceğini güneş zannedenler böyle düsünceye sahip olabilirler.
    sunu unutmasın yazar “MADEM ALLAH VAR” Hakikatını ruhunda yerleştirememiş. Biz müslümanlar için O varsa herşey vardır. zindanda olsak yine bahtiyarız.

  4. Nureddin Bey gerçekten gıybete sebep oluyorsunuz. Şu senin demokratlarını da bir anlatsan en azından kim olduklarını öğreniriz. Varsa ?

  5. AKP’ye demokrat diyen beyler lütfen cevap veriniz;

    Devletin bütün organlarını elinde tutan AKP’niz neden Kocatepe Camisi’nde Bediüzzaman Mevlidi okutmamıza izin vermiyor? Bunların bu açıdan bakarak CHP’den farkı nedir?

  6. [quote name=”vedat”]bu iddianı ispatlamalısınız? hemde belgelerle..[/quote]
    Zaman en büyük isbatlayıcıdır. Birlikte bekleyelim ve görelim.
    Selam ve dua ile…

    [quote name=”ahmet akkuş”]sevgili yazarımız. basit dar fehmini yazmış. aynı ateş böceğini güneş zannedenler böyle düsünceye sahip olabilirler.
    sunu unutmasın yazar “MADEM ALLAH VAR” Hakikatını ruhunda yerleştirememiş. Biz müslümanlar için O varsa herşey vardır. zindanda olsak yine bahtiyarız.[/quote]
    Aziz kardeşim, siyasi farklılıklar islâmi kardeşliğimize zarar getirmesin. Mevsimlerin değişimi gibi bu hadiselerde değişecektir. Sabır, itidal ve selim bir akılla tahlil gerekiyor.
    Selam ve dua…

  7. Selamun Aleykum,
    Yazari simdi tebrik ettim iste, gelen elestirilere yaklasim tarziniz benim icin cok onemliydi. Ihlas risalesinin prensiplerinden uzak eylemesin Rabbim bizleri.

  8. Evet sevgili yazarımızı yorumlarımla bende incittiğimi düşünüyorum. Zira yorumculara karşı çok nazik ve kibar. Bu çerçevede yazara söyleyecek çok fazla bişey kalmıyor. Fakat o cevabları ile bizi şaşırtırken yazıları ile daha fazla şaşırtıyor. Şu oklarını gerçekten bu milletin önüne taş koyanlara doğru yöneltse kötü mü olacak. Mesela ebedi muhalefete mahkum kalan siyasi bir parti ve lideri veya nurlu diye lakaplanan şahsın şimdiki beyanları, veya dünün derin şahısları vb. Yanılıyormuyum?

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*