Amansız hastayım, dua bekliyorum

Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî Hazetleri ; “Ben makam sahibi değilim. Ben kendimi beğenmiyorum. Beni beğenenleri de beğenmiyorum” diyor.

Ben ise acayip kendimi beğeniyorum. Hatta öyle ki; kendimden başkasını adam yerine bile koymuyorum. Onları nasihate muhtaç zavallılar olarak gördüğüm oluyor. Bu işte bir tezat var. Eğer ben Nur talebesi olmak için dua ediyorsam (ki öyle ümit ediyorum), o zaman Üstadımın yazdığı düsturlara uymam gerekiyor. Demek ki; ben hastayım ve kardeşlerimin müstecap dualarına ihtiyacım var.

Hâlbuki yine Üstadımız; “O zat yanıma geldi; ötekinin hattı, kendisinin hattından iyi olduğunu söyledim. O daha çok hizmet eder, dedim. Baktım ki; Hâfız Ali kemal-i samimiyet ve ihlas ile, onun tefevvuku ile iftihar etti, telezzüz eyledi. Hem Üstadının nazar-ı muhabbetini celbettiği için memnun oldu. Onun kalbine dikkat ettim; gösteriş değil, samimî olduğunu hissettim. Cenab-ı Allah’a şükrettim ki, kardeşlerim içinde bu âlî hissi taşıyanlar var. İnşâallah bu his büyük hizmet görecek” diyor. Ben ise, başkasının benden iyi olmasına, hele de benden daha iyi görünmesine tahammül edemiyorum.

Peki, ben bu halimle Hâfız Ali (ra) ağabeyime nasıl arkadaş olabilirim? O beni bu halimle nasıl kabul eder? Üstadımın nazar-ı muhabbetini nasıl kazanabilirim? Yandım ben ya! Kardeşler, Ağabeyler lütfen bana dua edin. Görülüyor ki; ben amansız bir hastalığa yakalanmışım. Ben uçuruma doğru gidiyorum. Allah aşkına bana dua edin. Ta ki, bu ‘kendini beğenme ya da başkasını beğenmeme’ hastalığından kurtulayım.

Öte yandan Üstadımız; “ İkinci düsturunuz: Bu hizmet-i Kur’ân’iyede bulunan kardeşlerinizi tenkid etmemek ve onların üstünde faziletfüruşluk nev’inden gıbta damarını tahrik etmemektir” diye hizmetin selameti için düstur koyuyor. Ben ise başkasını tenkit etmeden duramıyorum. Ne zaman kimi görsem ilk işim kardeşleri tenkit edip beğenmemek oluyor. Âdeta tekit etmeğe müptela olmuşum. Tenkit etmediğim zaman gözüme uyku girmiyor. İşim gücüm gıybet, dedi kodu. Ya Allah aşkına bu nasıl bir illettir? Bu ne amansız bir hastalıktır? Ben bu halimle nasıl Nur talebesi olabilirim? Ağabeyler, kardeşler lütfen bana çok dua edin. Cenab-ı Hak beni ve benim gibileri bu illetlerden korusun ve amansız hastalıklarıma şifalar versin.

Bu kadarla kalsa iyi. Bir de şu istişare ediyoruz ya; oradan çıkan karara harfiyen uymam gerekiyor. İstişarenin âdâbı bunu gerektiriyor. Ama ben daha oradan ayrılmadan başlıyorum; “ Yok böyle istişare olmaz. Bu çok yanlış bir karar. Beni dinlemediler, hatta konuşturmadılar vs” diye dırlanıp duruyorum. Hâlbuki bu hizmette bulunan ihlaslı kardeşlerimin hepsi benden üstündür diye bilmem gerekir. Yok, yok bu işte gerçekten bir terslik var. Demek ben hastalanmışım farkında değilim. O halde yol yakınken şifa duası edip kabul olmasına yalvarmalıyım. En iyisi bu, yoksa bu hamur çok su götürecek.

Allah (cc) bizleri bu gibi illetlerden muhafaza etsin. İhlasımızı zarara uğratmasın. İttihad-ı İslamı nasib etsin ve bizi Muradına razı eylesin. Âmin.

Sebahattin Boyacı

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*