Amerika’da neler oluyor?

Georg Floyd, Mineapolis’te bir emniyet görevlisinin hunhar zulmü altında son nefesini verirken, “n’olur bırakın, nefes alamıyorum…” diye yalvarıyordu.

Bu vicdanşiken sözlerin, insanlığın vicdanını ne denli sızlatacağını görenler bekledikleri fırsatı buldu ve senaryolarını devreye soktu. Sokakları ateşlemek üzere kıvılcımı hangi eller çakmıştı… Bu hareketi Mısır Devrimindeki “temerrüdlere” ve Türkiye’deki “geziye” benzeten Yeni Şafak’taki meşhur yazar, farkına varmadan alkışladığı olayın mahiyetini de deşifre ediyordu, köşe yazısında…

Amerika düşmanlığına sebep emperyalistlerin hayatlarını devam ettirebilmek üzere düşman hareketleri de finanse ettiklerini, okumayanlara anlatmak çok güçtür. Bir de siyasî tarafgirlik kulvarına düşmüşlerse iyice güçleşiyor. Meselâ, St Petersburg ihtilâlini Rotschild’in finanse ettiğini, Troçki’nin başkomutanlığında Kızıl Ordu’nun tesis ve teçhiz edildiğini sosyalist internasyonalcilere nasıl anlatacaksınız… Yakın tarihimizde BOP’u veya Arap Bahar’ını finanse edenlerin komünist-kapitalist olduklarını günümüz sosyalistlerine ve hatta selefi ruhlu siyasal İslâmcılara anlatmak o kadar zor ki… Sağ eliyle Macron’u ve sol eliyle “sarı yeleklileri” besleyen meşhur bankacıyı Fransızlara anlatmayı kolay mı sanıyorsunuz… Zira karşısında AB düşmanı ırkçı Le Pen var.

Dünyada olup bitenleri devletler-milletler labirentinde durup analize kalkışanların, hep yanlış düşündükleri 11 Eylül sonrasındaki hadiselerin arşivlerinde kayıtlı. Gönül arzu eder ki, tarih tekerrür etmesin.

Ahirzamanda; demokrasi, insanî değer, çevre, tarih, kültür, medeniyet ve semavi dinler karşısında konumlanan tahribatçı cereyanlar; “haklı cephelere” de eleman yerleştirdiklerinden, mahiyetlerini anlamak kolay olmuyor. Amerika’da, Avrupa’da, Çin’de, Libya’da, Yemen’de, Myanmar’da ve hatta Hindistan’da olup bitenlere bu cihetten bakmak zorundayız. Yoksa, farkına varmadığımız halde deccaliyet dolmuşuna binip süfyaniyet türküsünü çığırttırıyorlar bize. Bu tarihî ve sosyal sayfaları doğru analizimize yardımcı olacak yüzlerce prensip var Risale-i Nur Külliyatı’nda, Mealen:

· Düşmanımızın düşmanı, düşman kaldıkça dosttur.

· Eski hal muhal, ya yeni hal yahut izmihlal.

· Devletler-milletler savaşı bitti. Sınıf savaşları dönemi başlıyor.

· Birinci Dünya Savaşı’nın bitimiyle tarih yeni bir çağ açıyor, bize…

· Nesh-i insaniyetçileri, bütün farklılıklarıyla tanımamız gerekiyor.

· Ahlâkı esas almayan demokrasiler ölür.

· Tüketimi teşvik eden devletler çöker.

· Demokrasiler milletleri ve devletleri dağılmaktan kurtarır.

· Biz ferec ve ferah ve sürur ve fütuhat isteriz-fakat kâfirlerin kılıncıyla değil!

· Hakim dünya cereyanlarına dayanan bütün hareketlerin neticeleri onların hesabına geçer.

· Faiz ve bankacılığı esas alanlar dünyanın en zalim, zararlı ve fena insanlarıdırlar.

Ve buna benzer daha yüzlerce prensip, hepsi de âyet ve hadis-i şeriflere dayanıyor.

Bu arada; devletleri, coğrafyaları, olayları ve kişileri ölçü almaya bedel; Kur’ân’ın değişmez düsturlarını esas alanlar, her yerde doğru teşhis avantajına kavuşurlar. Küreselleşmenin siyaseti, ekonomiyi, hayatı, ahlâk ve haberleşmeyi tekeline almaya çalıştığı bir zamanda, ahirzamanın şerir cereyanlarıyla mücadele yolunun; insan, toplum, milli devlet düzeyinde ancak bölgesel ittifaklardan geçtiğini bilmeyenler, kaybederler.

George Floyd mazlumdu. Amerikalı internasyonal ihtilâlcilerin isyanlarına “maya” olacağını nereden bilecekti ki… Her batıl hareketin temelde bir hakikate dayandığını söyler, dururuz. Minneapolis ve Washington’da da böyle oldu.

Biliyoruz ki; Ye’cüc ve Me’cüc’ün vatanı yoktur. Çekirge sürülerine benzer, iklime göre hareket ederler. Amerika’da başlayıp sırayla Avrupa metropollerine sıçrayan terörde de böyle. Millî devletleri zayıflatarak demokrasi ile idare edilemez hale getirmeye çalışıyorlar. Çin’deki sermaye bu ihtilâllerde kullanılacakmış. Ah zavallı mazlum Çin halkı… 1949’da yakalandığı Yahudi asıllı Marksist teorisyenlerin elinden bir türlü kurtulamadı…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*