Anadolu steplerinde Nurun cennetâsâ baharları!

Image
Evet, bizler gerçek Cennetâsâ baharlarda yaşıyoruz.
Bin yıllık İslâm tarihinin şerefli levhalarına sahne olan tarih sayfalarının kutlu coğrafyası…
İnsanlık gerçek değerinin kendisini bulduğu toprakların beldesi…
Erenlerin, alperenlerin, manevî sultanların tasarrufunun olduğu gerçek bir anayurt ve vatan parçası… Güzel Anadolum!

Van’dan Edirne’ye; Trabzon’dan Antalya’ya; doğu–batı; güney-kuzey kavramının sadece kelimelerde kaldığı, gönül, his ve kalp dünyasında bir birlikteliğin, kardeşliğin, muhabbetin, sevginin, kaynaşmanın, paylaşmanın yaşandığı kudsî bir belde.

OLTAN’DAKİ ‘GENÇ SAİD’LER

Geçen hafta sonu, Van’da asrın manevî sultanı için mevlidde birlikteydik. Anadolu’nun bütün renkleriyle, ırklarıyla, beldeleriyle, kültürüyle, tarihi ve san’atıyla; genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle; birlik mesajları verdik.

Bu hafta sonu ise; Ankara’nın, Oltan Yeni Asya tesislerine, dinamik kırk tane gencin bulunduğu “okuma, hatim programına” uzandı yolumuz. Ömrünü bu kudsî hizmete adamış Gazetemiz Yönetim Kurulu Üyesi değerli ağabeyimiz Ali Vapurlu’nun teklif ve rehberliğinde bu güzel tesisimize; açılışından sonra bu ikinci ziyaretimiz oldu.

Pırıl pırıl dinamik bir heyet! Ümit saçan gözler…
Ömür dakikalarını hizmete vakfeden Recai, Barış, Abdüssamed, Ethem Ağabeylerinin rehberliğinde…
Kırk kadar “Genç Said” bu sıcak mevsimin serin nesîmini, Nurlardan aldıkları büyük enerji ve gayretle teneffüs ediyorlar.

Kur’ân deryasından alınan paha biçilmez hazinelerin kırıntılarıyla süslenen hatıralar… Doldurulan hafızalar, yeşeren ümitler…

İstikbali aydınlatacak parlak ve nurlu hizmetlerin mücevherat paketlerini ve programlarını, gönül ve kalp sayfalarına nakşettikleri hakikatlerden aldıkları yüksek enerji, sinerji ve ümit parıltılarından demetler sundular bize!
Mest olarak, takdir ederek, hayran kalarak onları; geleceğin “nezih ağabeylerini” huşu ve huzur içinde dinledik.

Yollar bizim “yârimiz” olmuştu. Uçaklar, otobüsler, minibüsler, otomobiller ise “durağımız”…
Yine yollardaydık. Bu sefer rotamız Anadolu bozkırlarının, steplerinin bahtiyar bir beldesi Kırşehir iliydi. Gurbetlere değil sılaya, kavuşmaya, dostlara gidiyoruz. Bu nurlu yolculuk şimdilik devam ediyor; dünya durdukça devam ediyor ve etmeli inşâallah.

Türkülerdeki gibi bizim yolumuz “gurbetlere düşmüyor!”, hazin hazin de ağlamıyoruz.
Bizim yolumuz gönül erlerinin sıcak yuvalarında sılalara düşüyor. Evlere, dershanelere, kâinat mescid-i kebîrindeki kutlu ve mutlu beldelere ve mahallere düşüyor. Ebedî bir yolculuğun dayanılmaz hallerini, asır ve asırların bütün çilelerini bir ümmet ve millet adına çeken gönül sultanının rehberliğinde yepyeni mekânlara uzanıyoruz. O ve saff-ı evveller çile çektiler, biz ise sefasını sürüyor ve cennetâsâ baharları yaşıyoruz.

KIRŞEHİR MEZUNİYET VE PİKNİK FAALİYETLERİ

Bu meyanda mübarek “Berat Gecesi”ni, dâvet edildiğimiz Kırşehir’de eda etmek nasip oldu. Ders, sohbet, Cevşen, şahsî ibadet ve tefekkürün ikliminde zinde ve şuurlu bir cemaatle birlikte olmanın hazzını tattık. Anadolu yaylalarının, steplerinin tarih ve kültür kokan bu müstesna ilinde “Nur Dâvâsının” hadimlerinin geçmişte yaptıkları ve gelecek için planladıkları güzel hizmetlere ve organizasyonlara şahit olduk.

17 Temmuz Pazar günü Yeni Asya Kırşehir Temsilciliğinin 11.’sini organize ettiği “Mezunlar Gününe” iştirak etmek üzere bir ay önceden dâvet edilmiştik. Gazetemiz yazarlarından ve akademisyen olan, değerli kardeşim Sabahaddin Yaşar’la birlikte bu güzel programda ve muhteşem yemyeşil Cennet gibi bir mekânda birer ders ve konuşma yapmak nasip oldu.

Bu yaz sıcağında çok harika bir yeşillik cennetinde, çevre illerden gelen Yeni Asya Nur Camiasının her kademesinin iştirak ettiği çok güzel ve hoş bir sohbet ve kardeşlik hizmetiyle memnun ve mesrur olduk. Gönül, kalp ve ruh dünyamız manevî hazzını fazlasıyla aldı.

Tesbit edebildiğim kadarıyla Ankara, Bursa, Kayseri, Yozgat, Aksaray, Nevşehir, Kırıkkale, Mersin il ve ilçelerinden iki yüzden fazla her kademedeki cemaat mensubunun iştirakine sebep olan organizasyonda, görev alan ve katkıda bulunanlarla, iştirak edenlerin hepsini yürekten tebrik ediyorum.

Programa aynı zamanda Üstadın hizmetinde bulunmuş ve hayır duâsını almış, yaşayan hizmet eri Nevşehirli Hasan Okur Ağabeyimiz; Yönetim Kurulu Üyemiz, ehl-i hizmet, Ali Vapurlu Ağabeyimiz de katıldılar.

Hasan Okur Ağabeyimiz etkili hatıralarıyla, Ali Vapurlu Ağabeyimiz de dersiyle programa renk kattı.
Miniklerin vecize okumalarından, büyüklerin vecize tamamlama yarışmasına kadar renkli ve düşünülmüş bir organize idi.

Bir Muhabbet Fedaisinin fon müziği eşliğinde seslendirdiği Tarihçe-i Hayat’tan “Said Nur Ve Talebeleri” bölümü, dinleyenlerin hayalinde bir anda “Nur tarihinin” çileli günlerinden bu güne uzanan ince ve anlamlı çizgiyi canlandırıyordu.

Nevşehir Üniversitesi Konservatuar Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Kubilay Korukırıkla, Müzik öğretmeni Levent Köylü’nün verdiği mini konserle ruhlar müsbet müziğin tatlı mevsiminde kulaç attı.
Mekânları ve zamanları Nurlu hakikatlerle dolduranlar…
Semâvîliği, arzîliğe tercih edenler…
Kötülük ve karamsarlık yerine iyilik ve hayrı tercih edenler…
Kenarda durmak, yeknesaklık ve durgunluğun yerine; hizmete katkıya cesaret edip, cevval, aksiyoner ve heyecana katkıda bulunanlar…

Muhabbeti, sevgiyi, uhuvveti, ümidi, karamsarlığa, nefrete, kine ve öfkeye tercih edenler; nurlu dâvânın, nurlu hizmetleriyle meşgul olmalılar. Mesailerini pozitif yönde değerlendirmeliler.
Aşk, şevk, ümit, neşe, iyimserlik, meşrûiyet, meşveret, demokrat ve hür düşüncenin yanında; sabır, teennî, muhakeme ve devamlı müsbet hareketi hedefleyen düşünce ve icraat hayat boyu hükümferma olmaya devam edecektir inşâallah.

Biz bu gibi imkân ve fırsatları sunanlara, sağlayanlara ve katkıda bulunanlara selâm olsun diyoruz.
Anadolu’nun bağrında yaz boyu daha nice kutlu mekânlardaki nice hizmet erleri, daha güzel hizmetlere imza atarak, her türlü tembellik, menfîlik ve olumsuzlukların meydan almasına fırsat vermesinler istiyoruz.

Yaklaşan Ramazanınızı tebrik ediyorum.

NOT: Ömrünü bu kudsî hizmete vakfetmiş; fakat amansız bir hastalığı neticesinde (Salı günü, gece yarısı) Hakk’ın rahmetine kavuşmuş olan Ankara, Maltepe’deki vakıf kardeşlerimizden İnebolulu Seyfeddin Gültekin’e Cenâb-ı Haktan rahmet diliyorum. Akraba ve dostlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum.

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*