Arz-u hal

Burada mekân dar, uzaktadır yar,
Duvarlarda garip gölgeler oynar,
Burada hasretlik yürekler dağlar,
İçimde hasretlik, kördüğüm bağlar.

Koğuş sıra sıra ranza döşeli,
İç içe sorular sekiz köşeli,
Bazen bunalımda, bazen neşeli,
Haydi bir çay koy bakalım keçeli.

Her maruzat için bir dilekçe,
Dünya senin olsa eder kaç akçe,
İnsan olgunlaşır çile çektikçe,
Sabır devşirilir tesbih çektikçe

Vicdanlar mutmain, alınlar açık,
Eller ve gönüller Allah’a açık,
Bir gün diyecekler, “haydi sen de çık”
Dayan kalbim dayan, kaldı azıcık.

Kader mahkûmuyuz bezm-i eles’ten,
Arşa yükseliyor, Hû’lar nefesten,
Rabbime dilekçe olsun herkesten,
Gözümüz yok bizim hevayı hevesten.

Erol Uray

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*