Bunalımların reçetesi Risâle-i Nur´da

Kazım Güleçyüz
YENİ Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, modern çağda insanlığın yaşadığı bunalımların reçetesinin, Kur’ân tefsiri Risâle-i Nur’da bulunduğunu söyledi.
Güleçyüz, Yeni Eğitimciler Derneği İstanbul Şubesinin Yeni Asya Vakfı Seminer Salonunda düzenlediği “Toplumsal Bunalım ve Eğitimin Manevî Yönü” konulu seminere konuşmacı olarak katıldı.

Risâle-i Nur’daki izahları esas alarak verdiği seminerde Güleçyüz, Bediüzzaman’ın bundan yarım asır önce Eşref Edib’e verdiği mülâkatta “Dünya büyük bir manevî buhran geçiriyor. Manevî temelleri sarsılan garp cemiyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir taun felâketi gittikçe yeryüzüne yayılıyor” tesbiti yaptıktan sonra “Bu müthiş sâri illete karşı İslâm cemiyeti ne gibi çarelerle karşı koyacak? Garbın çürümüş, kokmuş, tefessüh etmiş bâtıl formülleriyle mi? Yoksa İslâm cemiyetinin ter ü taze iman esaslarıyla mı?” diye sorduğunu hatırlatarak, hayatın farklı alanlarında yaşanan bunalımların temelinde Allah ve ahiret inancının yokluğunun veya zaafa düşmesinin yattığını vurguladı.

Güleçyüz, buna bağlı olarak insanları bunalıma iten belli başlı sebepleri, kalp ve ruhun gıdasız bırakılması; zulüm ve haksızlık yaparak “üstünlüğü” ele geçirenlerin vicdan azabından kaçamamaları ve galibiyetlerini sürdürme telâşına kapılmaları; mazlûmların ümitsizliğe düşmeleri; savaşlar, felâketler ve diğer sebeplerle toplu ölümlerin çoğalması sonucu dünya hayatının fâniliğinin her tarafından anlaşılıp hissedilmesi; israf ve tüketim çılgınlığının artması; sefahat ve tembelliğin yaygınlaşması, çok küçük bir azınlık faiz ve bankalar yoluyla oturduğu yerden büyük servetler kazanırken emeğiyle geçinmeye çalışan büyük kitlelerin fakirlik ve sefalete mahkûm edilmesi gibi maddeler olarak sıraladı.

Çareleri yine Risâle-i Nur’daki izahlardan aktaran Güleçyüz, ancak Allah’a inanıp O’nu tanıyarak ve O’na ubudiyetle huzur bulabilecek şekilde yaratılan kalp ve ruhların imanla beslenip takviye edilmesi gerektiğini ve dünya hayatının fâniliğine karşı şiddetlenen ebedî hayat arayışına cevap verecek müjde ve tesellînin yalnızca Kur’ân’da bulunduğunu anlattı.

Güleçyüz, materyalist Batı medeniyetinin yaygınlaştırdığı hayat tarzından doğan bunalımları aşmak için, israf ve tüketim çılgınlığına karşı iktisat ve kanaat, sefahat ve tembelliğe karşı iffet ve çalışma, emek, hizmet prensiplerini hakim kılmak; büyük sosyal huzursuzluklara ve krizlere yol açan gelir dengesizliklerinin izalesi için de, Kur’ân’daki zekât emriyle faiz yasağını dünya ölçeğinde uygulamak gerektiğine dikkat çekti.

Dünyadaki bunaltıcı ve kasvet verici gelişmeler karşısında ümitsizliğe kapılmamak için de kuvvetli bir imana ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Güleçyüz, bu çeşit hadiselerde selâmet-i kalbini ve istirahat-i ruhunu muhafaza edip kurtaranların, yalnızca ehl-i iman, ehl-i tevekkül ve rıza olduğunu anlattı. Güleçyüz, Bediüzzaman’ın, “Bunlar içinde de en ziyade kendini kurtaranlar, Risâle-i Nur’un dairesine sadakatle girenlerdir. Çünkü bunlar, Risâle-i Nur’dan aldıkları iman-ı tahkikî derslerinin nuruyla ve gözüyle, her şeyde rahmet-i İlâhiyenin izini, özünü, yüzünü görüp her şeyde kemal-i hikmetini, cemal-i adaletini müşahede ettiklerinden, kemal-i teslimiyet ve rızayla, rububiyet-i İlâhiyenin icraatından olan mûsibetlere karşı teslimiyetle, gülerek karşılıyor” sözünü aktardı.

Seminerin ikinci bölümünde ise Güleçyüz, katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Bu reçete hasta olan dünyamızı, iyileştirecek. dünyaya ve içinde yaşayanlara huzur ve güven verecek. Tabi ki muhtaç olanlara, daha çabuk ulaştırmak için mücadeleye devam ederek. Sadece kendi nefsimize değil, bütün insanlığa bu receteyi sunmalıyız. Hasta olan dünyamız, bu hastalığı,uru biran önce atsın ve sağlıklı bir bünyeye kavuşsun. BAKIN O ZAMAN DÜNYA NASIL “AHİRETİN TARLASI OLUYOR” yazarımıza teşekkür ederiz. bu tebliğ vazifesinde kendisine ve diğer tebliğcilere fırsat verecek ortamı hazırlamak lazım ki, bir an önce risale-i nurlar haberdar olmayanlarada ulaşsın.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*