Ayşe Hanımın gazetesi…

Image
Ayşe Hanım ve Naci Bey bizim aile dostlarımızdır. Naci Bey bir avukattır, Ayşe kardeşimiz de ev hanımı. Kendileri İstanbul’da ikamet etmektedirler. Geçen sene yaptığımız bir ziyarette kendilerine, gazetemiz Yeni Asya’dan bahisle abone olmalarını tavsiye ettim. Sağ olsunlar bizi kırmadılar. Naci Bey, kendilerinin aldığı bir gazete olduğunu söylemekle birlikte “Osman Ağabey sen tavsiye edersin de biz yok der miyiz?

Altı aylık bir abone olalım bakalım” dedi ve gazeteyi muntazaman alıp okumaya başladılar.

Çocuklarımız da samimî arkadaşlar. Küçük kızım, Naci Bey’in kızı olan arkadaşına, gazeteden memnun olup olmadıklarını sorunca, özellikle anne ve babasının severek okuduklarını ifade ederek, o zaman neşredilmiş olan “namaz”la ilgili bir yazıyı kastederek “Annem o yazıyı çok beğenerek okuduğu gibi, gazeteden onu kesip çantasına koyarak, önce kendi kardeşlerime, sonra da tanıdıklarımızın çocuklarına okuyarak namaza teşvik ediyor” demiş. Tabiî, bunu duyunca biz de gazetemizin hizmete vesile olması açısından çok sevinmiştik. Altı aylık abone olunan gazete ise, hâlen o aile tarafından sevilerek okunuyor. Belki kaç altı ay geçmesine rağmen…
Bunlar hem hizmetlerimiz, hem de gazetemiz açısından sevinilecek ve şevke medar olunacak şeyler gerçekten. Burada başlığa her ne kadar Ayşe Hanımı almış olsak da, elbette bu gibi daha nice Ayşe Hanımlar, Fatma Hanımlar, Zeyneb Hanımlar vesâireler vardır.
Bu şanlı gazetemizin 21 Şubat doğum günleriyle alâkalı ilk defa 1975 yılında 6. yılına dair bir yazı yazmış ve o günden bugüne kadar da, bir çok yıldönümünde yazmaya devam etmişizdir. Yani bu gazetemiz gerçekten lâyığı veçhiyle geniş kitlelere tanıtılıp anlatılabilse, inanın çok kimse gazetemizi severek alıp okuyacaktır. Bir misâl daha vereyim: Bursa’da beraber olduğumuz kadîm hizmet erlerinden Kasım Ali Güngör Ağabey anlatmıştı: “Metroda seyahat ediyordum, tabiî gazetemi de açmış okuyarak. (Kasım Ağabey, gazetenin her köşesini okuyan bir ağabeyimizdir.) İneceğim yere yaklaştığımda gazetemi toplamaya çalışıyordum, baktım yanımda başı açık bir bayan var, bana doğru dönerek ‘Beyefendi, bu gazete nerede çıkıyor?’ dedi. Ben de İstanbul’da basıldığını ifade edince, ‘Yeni mi?’ dedi, 41 senelik olduğunu söyledim. ‘Allah Allah, ne güzel bir gazete bu. Yazıları, haberleri falan. Türkiye’de böyle gazeteler de varmış’ dedi. Demek ki farkında değildim, ama gazeteyi bayağı incelemiş. Ben de inmek için kalktığımda, toplayıp katladığım gazeteyi bayana uzatarak, bunu size hediye ediyorum dedim ve memnuniyetle aldı gazeteyi.“
Bunun gibi, çoğumuzun başından geçen bir çok misâl vardır. Yeter ki bizler vazifemizi güzel yapalım. Neticeler iyi olacaktır İnşâallah. Bu vesileyle, bizi gençliğimizin ilk yıllarında dâvâmızla ve dâvâmızın gazetesi Yeni Asya ile 42 senedir hemhâl ettiği ve ihtiyarlığın merdivenlerini tırmandığımız şu günlerde de, ondan ayırmadan ve ayrılmadan yolumuza devam ettirdiği için  Cenâb-ı Hakk’a şükürler olsun. Daha nice yılları yâd etmek üzere İnşâallah, 42. şeref yılımız hayırlı olsun efendim.

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*