Azrail (as) sevilir mi?

Mahmud’un analığı varmış. Her hastalığında analığı:

“Ey Azrail, Mahmud’un yerine benim canımı al!” dermiş.

Mahmud da onu imtihan etmek istemiş. Horozu yolmuş, sepetin altına koymuş. Hasta numarasına yatmış.

 

“Analık, hastayım!”

“Aman, Azrail senin yerine benim canımı alsın, sen ölme!” demiş.

“Ana Azrail geldi!”

“Aman benim canımı alsın!”

“Ana, işte Azrail!”

“Nerede?”

“Sepetin altında!”

Kadıncağız bir kaldırmış, cıs-cıbıldak horozu çırpınır görünce:

“Aman, aman, ben hasta değilim, Mahmud hasta, Mahmud!”

***

Azrail (as) lâfını işittiğimizde iliklerimize kadar titreriz. Soğuk soğuk terleriz. Müthiş bir korku hissederiz. Oysa, ruhumuzu alan bu emin meleği sevmemiz gerekir! Daha doğrusu onu sevmek için çok önemli ve temel bir gerekçemiz var…

Evet, herkesi titreten ve dehşet veren Azrail (as) neden sevilmeli? Gerçekten sevilebilir mi? Sevilmeli mi?

Azrail (as) ismi geçince, gayet tatlı, teselli verici, sevimli bir hâl hissederiz. Ve bunun için Elhamdülillâh demeliyiz.

Bunun birkaç temel sebebi var:

Şöyle düşünelim: Değersiz malımızın kaybolmasından, yok olmasından endişe etmez ve üzülmeyiz. Ancak, kıymetli bir malımız olsa, mutlaka sağlam ve emin koruyucular, güvenlikçiler buluruz. Veya, güvenilir ellere teslim ederiz.

Meselâ, kimse zayıf, vefasız, sicili bozuk ve çelimsiz güvenlikçi, mutemed veya bekçi tutmaz. Mutlaka güçlü, çevik ve güvenilir, sicili temiz birisini seçer.

İşte, bizim üstünde titrediğimiz en değerli malımız ruhumuzdur. Onu yok olmaktan, kaybolmaktan ve başıboş kalmaktan korumak isteriz. Malımızı koruyacak bir yed-i emin bulmak, bizi ne kadar rahatlatır, sevindirir, mutlu eder.

İşte Azrail (as), en kıymetli varlığımız olan ruhumuzu alıp koruyor…

Hepimizde kıymetli bir sözümüzü, fiilimizi şiir, yazı, resim, sinema vesaire ile korumak, saklamak duygusu var. Ki, şiir, resim, sinema, teyp, kamera, internet ve benzeri unsur ve cihazların yapılmasının asıl sebebi budur:

Değerlerimizi korumak, bakileştirmek!

Özellikle, söz ve fiillerimizin Cennet gibi sonsuza uzanan meyveleri varsa, onlar üzerinde daha da ihtimam gösteririz.

İşte Kirâmen Kâtibin söz ve fiillerimizi, Azrail (as) ruhumuzu baki hayata taşımak için Allah’ın izniyle koruma altına alıyor!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*