Bakara Sûresi 30. âyet ve müşavere üslûbunu öğrenmek

“Düşün o zamanı ki, Rabbin melâikeye hitaben ‘Ben yerde bir halifeyi yaratacağım’ dedi. Melâike de, ‘Yerde fesat yapacak, kan dökecek kimseleri mi yaratacaksın? Halbuki biz, hamdinle Seni tesbih ve takdis ediyoruz’ dediler. Rabbin de ‘Sizin bilmediğinizi Ben biliyorum’ diye onlara cevap verdi.” (Bakara Sûresi-30) âyet-i kerimesini İşarat’ül İ’caz eserinde tefsir eden Bediüzzaman Hazretleri, bu âyetteki çok farklı manaları bizlere öğretiyor. “Melâike arzın müekkelleri bulundukları cihetle, arz, onların idaresinde olur. Bu itibarla, insanların arza halife kılınması hakkında melâikenin fikirlerini izhar etmek lüzumu vardır. [dediler –dedi] tâbirleri, mukavele ve muhavere şeklinde müşavere üslûbunu insanlara öğretmek içindir. Yoksa Cenâb-ı Hak, müşavereden münezzehtir.” hakikatini ifade eden Bediüzzaman, Cenâb-ı Hakk’ın bu âyette meleklerin fikirlerini izhar etmesinin sırrını açıklıyor. Bu âyet insanoğluna istişare ve meşvereti öğretiyor. İstişarenin nasıl yapılması gerektiğini bilmeyen insanoğlu bu âyet sayesinde müşavere üslûbunu öğreniyor. Cenâb-ı Hak “Ben yerde bir halifeyi yaratacağım.” diyerek müşavere yolunu öğretmekle beşerin hilâfetindeki hikmetin sırrını melâikeye istifsar (soru sordurma) ettiriyor.

Melâikenin, “Yapacak mısın? Yaratacak mısın? ile yaptıkları istifhamdan (soru sorma) maksat itiraz veya inkâr değildir. Çünkü Cenâb-ı Hakk’ın fiillerine itiraz etmeye ismetleri mânidir. Yukarıda da ifade edildiği gibi, ancak büyük bir hikmet içindir. Müslümanlar bu âyetler üzerinde Risale-i Nur vasıtasıyla tefekkür ettikçe istişare, meşveret ve demokrasiden uzak kalınması mümkün değildir. Bu âyetteki daha farklı manaları da anlamak için İşarat’ül İ’caz’a müracaat edelim.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*