Balinayı doyuran zerreler

Hâlık-ı Kâinat, mevcudatın canlılar âleminde, akılların kavrayamadığı, hayallerin ulaşamadığı icra-i rububiyet, faaliyet-i kudret ve Rahmaniyyetin rızık taksimi ve hayatın devamlılığı cihetiyle acayip faaliyetler icra etmektedir.

Okyanuslardaki hesaplanamayacak rezzakiyet icraatlarında, mana-i harfiyle tefekkür edildiğinde, her tarafı kuşatan ilim ve kudret, düşünen insanları bu haşmet karşısında hayran ve Vahid-i Ehad’e (cc), yakinî bir imanla teslim olmaya ulaştırmaktadır. Burada okyanusun derinliklerinde icra edilen, sadece bir tek hayat faaliyetini göz önüne getirerek, ilm-el yakin yolunda bir seyahat ve onun sonucunda hayata ve insan sağlığına olan destekleri, derin bir ibretle tetkik edilecektir.

Okyanusların derinliklerinde mikro hayat seviyesinden, makro hayatın mükemmelliklerine kadar yükselen canlılar yaşamaktadır. Yaşayan çeşitli büyüklükteki bu mahlûkattan, 30 metre uzunluk ve 150 ton ağırlığa kadar ulaşan değişik tür balinaların, dağlar cesametindeki gıdaları nasıl ve ne şekilde karşılanır? Hemen söyleyelim, 0.020 ila 0.040 mm. boyunda gözle görülemeyen, hayvan ve bitki karakteri gösteren PLANKTON adlı canlılarla iaşe edilirler. Bu canlılar, fitoplankton (bitki) ve zooplankton (hayvan planktonlar) olarak, ancak Yaradan’ın (cc) ilminde mevcut sayılarıyla, suyun çeşitli derinliklerinde yaşarlar.

“Planktonlar, deniz ve tatlı su ekosistemlerinde daha iri hayvanlara ve insanlara besin sağlayan hayat kaynağıdır. Ekoloji uzmanları planktonların büyük üreme yeteneğini ve yaygınlığını dikkate alarak, zamanla insanların başlıca besinleri arasına girebileceğini düşünmektedir. Bu canlılar da, güneşin ışık enerjisini fotosentez yoluyla enerji bakımından zengin kimyasal maddelere dönüştürürler. Ürettikleri kimyasal maddelerin yaklaşık % 98’ini fitoplanktonlar sağlar. Ölen fitoplanktonlar minerallere dönüşme sürecinden geçer. Bunlar denizlerde öyle boldur ki, bu canlıların iskeletleri okyanus diplerinde kalın ve çok geniş çökelti katmanları oluşturur.” 1

Zengin gıda ve yüksek enerji kaynağı olan planktonlar, güneşli günlerde ve mehtaplı gecelerde, denizlerde görülen yakamoz olarak bildiğimiz, ışık parlamalarıyla fark edilen, plankton topluluğudur. Bu enerji kaynağı ile beslenen, değişik bir deniz hayvanı da KRİL’lerdir. Kril’ler kabuklu olup, omurgasız, 8 ila 60 mm. uzunluğunda değişen ve bilinen 82 türü bulunan, mahlûkat-ı bahriyeden bir cinstir. En bilineni ve cinsi tanımlayan grup E. SUPERBA’dır. Karidese benzer hayvanlardır. Özellikle balinalar ve diğer deniz hayvanlarının beslendiği kril’ler “çoğunun alt bölümlerinde bulunan ışık organları, karanlıkta yerlerini belli eder. Bazı bölgelerde çeşitli balıkların, kuşların, özellikle de mavi balina ve çatalkuyruk balinanın besin kaynağı olarak büyük önem taşır. Deniz yüzeyinden 2 bin metreyi aşan derinliklere kadar rastlanan bu hayvanlar, geniş sürüler oluşturur. E. SUPERBA türü yaklaşık 5 cm. uzunluğunda, saydam ve kızıl kahverengi lekelidir. Ocak- Nisan ayları arasında sayıları, Antarktika okyanusunda büyük bir artış gösteren kril’lerin, 1 metreküp sudaki ağırlığı 20 kg’a ulaşabilir. Sayılarının çok, besleyici özelliklerinin yüksek, özellikle A vitamini ve OMEGA 3 bakımından zengin olması dolayısıyla, ekologlar bu hayvanları insanlar için önemli bir besin kaynağı olarak görmektedirler.” 2

Hayvanat-ı bahriye’nin iri cesametteki cinslerini gıdalandırıp, doyurduktan sonra, insanlara musahhar edilip yardımlarına gönderilen, Cenâb-ı Hakk’ın (cc) yüksek enerji taşıyan memurları olan, plankton ve krilleri, marifetullah’a pencere açan, mana-i harfî cephesiyle tefekkür ettiren Bediüzzaman Hazretleri’nin tahkik-i iman dersiyle, kudretin azametini müşahede edelim. “Ve basit bir kumda ve basit bir suda rızıkları mükemmel bir surette verilen garip mahlûklardan ve hilkatleri gayet muntazam hayvanat-ı bahriyeden, hususan bir tanesi bir milyon yumurtacıkları ile denizleri şenlendiren balıklardan hiçbirisi yoktur ki, hilkatiyle ve vazifesiyle ve idare ve iaşesiyle ve tedbir ve terbiyesiyle Yaratanına işaret ve Rezzak’ına şahadet etmesin. …İşte, denizlerin böyle gayet harika bir tarzda arzın etrafında vaziyet-i acibesiyle bulunması ve denizlerin mahlûkatı dahi gayet muntazam idare ve terbiye edilmesi bilbedahe gösterir ki, yalnız Senin kuvvetin ve kudretin ile ve Senin irade ve tedbirin ile, Senin mülkünde, Senin emrine musahhardırlar ve lisan-ı hâlleriyle Hâlık’ını takdis edip “ALLAH Û EKBER” derler.” 3

Dünya misafirlerine bu kadar, deniz hediyeleriyle ikramlarda bulunan Rezzak’ın (cc) kudretini “YÂ MEN HÛVE FİL-BİHÂRİ ACÂİBUHÛ” Cevşen’den (Ey denizlerde acayip san’atları bulunan) diyerek, teşbih ve tekbirle hayranlığımızı takdim ediyoruz. Kril’lerden elde edilen, KRİL YAĞI’nın insan sağlığına olan mu’cize desteklerini, detaylarıyla anlatmaya devam edeceğiz.

Şafî-i Hakiki’nin (cc) mu’cizevî şifa hazinelerinde, harika bir şekilde depolanan ve insanların da imdadına gönderilen krill’lerin, hayata olan değerli destekleri yapılan araştırmalarla, her geçen gün daha çok anlaşılmaktadır.
Dünyanın hâlâ saflığını kaybetmemiş Antarktika sularında yaşayan, Omega-3 asitleri ve antioksidanlarca çok zengin bir deniz kabuklu canlısı olan krill’ler (E. Superba), ağır metaller ve kirlilikten, hiçbir canlının olmadığı kadar uzaktadırlar.

Krill’lerden elde edilen yağ, fosfor yüklü formda, omega-3 kaynağıdır. Bu sebeple % 98 biyolojik fayda sağlanmaktadır. Krill yağına kırmızı rengini veren, çok kuvvetli bir antioksidan olan ASTAKSANTİN’dir. Bu antioksidan, krill yağını fıtrî bir şekilde ısı ve diğer etkiler sonucunda bozulmaktan korumaktadır. Balık yağından da 48 kat daha güçlü antioksidandır. Krill yağına kırmızı rengini veren Astaksantin, insanların keşfetmiş olduğu dünyadaki en güçlü ve güvenilir antioksidan madde olarak kabul edilmektedir. E vitamininden 550 kat, C vitamininden 6000 kat, Koenzim Q 10’den 800 kat, Beta Karoten’den 10 kat daha güçlü olduğu ispatlanmıştır. Göz sağlığı üzerinde olumlu etkileri olup, derinlere nüfuz edebilen bir antioksidandır. Kan-beyin bariyerini aşabildiğinden, beyin hücrelerimizi koruyucudur. Astaksantin, kanser hücrelerini önlemeye yardımcıdır. Astaksantin, dünyadaki en güçlü anti-inflamatuar (iltihap engelleyici) besinlerden biridir.

Krill yağından sağlanan faydaları sıralayacak olursak, öncelikle kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde, ihtiva ettiği omega-3 oldukça faydalı etkiler göstermektedir. Krill yağı, ayrıca kandaki kolesterol değerini de kötü kolesterol olarak adlandırılan LDL seviyelerini azaltmakta ve iyi kolesterol olarak adlandırılan HDL seviyesini de arttırmaktadır. Krill yağında bulunan fosfolipit’ler Romatoid Artrit (romatizmal eklem iltihabı) için alternatif bir gıda desteğidir. Çocukluk ve ergenlik döneminde kullanılan krill yağı, düzgün beslenme ve hayat tarzı faktörleri, ileride meydana gelebilecek OSTEOPOROZ (kemik erimesi) riskini azaltmaktadır. Bunlar direkt olarak dokuya ulaşarak, kemik ve eklem rahatsızlıklarında belirtileri azaltmakta ve ciddî anlamda hastalıkları hafifletmektedir. Krill yağı aynı zamanda ATEROSKLEROZ (damar sertliği) durumuna da olumlu destek vermektedir. Krill yağında bulunan omega-3 yağı beyin gelişimine etki ederek, beyin dokusu için gerekli ve faydalı bir kaynaktır. Hafızayı güçlendirmek ve yaşlılıkla ilerleme durumundaki Demans hastalığını (ihtiyarlık bunaması) önleyebilmek için, krill yağı fayda sağlamaktadır. ADHD (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) rahatsızlığı olan çocuk ve yetişkinlerin kanındaki omega-3 seviyesi oldukça düşüktür. Krill yağı ile alınan omega-3 takviyesi, ADHD hastalığında ilâç ve terapi kadar etkilidir. Astaksantin, beyin ve sinir sistemini koruyucu etki göstermekte, ayrıca vücudun her noktasında iç organlar ve deride de olumlu antioksidan etki göstermektedir.

“Şubat 2011 international Journal of Medical Sciences dergisinde yayınlanan bir makalede: Astaksantin’in insanlar üzerindeki etkileri alanında yapılan çalışmalar sınırlı olmakla birlikte, yapılan araştırmalara göre güneş hasarlarına karşı koruma, kas fonksiyonu ve bu türden Parkinson, Alzheimer gibi nörodejeneratif (sinir sisteminde tahribat yapan) hastalıkların önlenmesi üzerinde olumlu etkileri de dahil olmak üzere, kuvvetli bir antioksidan olduğu belirtilmiştir. Krill yağındaki omega-3, C-reaktif protein (CRP) seviyelerini düşürerek, iltihaplanmaları önleyen etkiler göstermektedir. ‘American College of Nutrition’ dergisinde yayınlanan bir çalışmanın sonuçlarına göre, krill yağının kalbe zarar veren, iltihapları azalttığı tesbit edilmiştir. Günde 300 mg. Krill yağı alan grubun, CRP seviyelerinin 7 gün sonra % 19.3, 14 gün sonra % 29.7 azaldığı gözlenmiştir. Krill yağının iltihaplanma ve romatizmal belirtilere olumlu etkileri olduğu tesbit edilmiştir. Kalp-damar hastalığı, romatoid artrit ve osteo artrit (kemik eklem iltihabı) gibi teşhisleri konmuş, 90 hastaya düzenli olarak verilen krill yağının sonrasında, ağrılarda % 28.9, sertlikte % 20.3, hareket ve faaliyet bozulmalarında % 22.8 azalma olduğu tesbit edilmiştir.” 4

Krill yağındaki Astaksantin, göz sağlığı üzerinde olumlu etkileri olup, retina’nın içine nüfuz edebilen birkaç antioksidandan biridir. Makula dejenerasyonu (görmeyi sağlayan sinirlerin ve sarı noktanın harabiyeti), katarakt, kistoid makula ödemi, Diyabetik retinopati, Glokom gibi farklı göz hastalıklarına karşı koruyucu etkiler göstermektedir. Ünlü anti-aging uzmanı Dr. Nicholas Perricone, kırışıklık ve yaşlılık lekelerini azaltmak için astaksantin ihtiva eden krill yağının kullanımını tavsiye etmektedir.

Krill yağının insan sağlığı açısından faydalarını özetleyecek olursak:

Güçlü antioksidandır, yaşlanmayı ciddî şekilde yavaşlatır.

Kalp sağlığını koruyucudur.

Eklemlerdeki iltihap ve ağrılarını azaltır, eklem kireçlenmesini önler. Eklemlerdeki sıvı kaybını azaltır. Kıkırdak oluşmasına yardımcı olur.

Beyin fonksiyonlarını geliştirip, dikkati arttırır.

LDL ve HDL kolesterolleri düzene sokar.

Bağışıklık sistemini geliştirir.

Ruh sağlığını iyileştirir.

Alzheimer ve Parkinson hastalıklarına karşı koruyucu olarak kullanılır.

Kan şekerini dengeler.

Karaciğer enzimlerini düzenler.

Hiper aktivite ve dikkat eksikliğini azaltır.

Hanımların muayyen dönemdeki ağrılarını azaltır.

Cilt sağlığına faydalıdır. Cildin pürüzsüz ve canlı görünmesini sağlar.

Anti-aging özelliklidir.

Diyet uygulamalarında destekleyici bir gıda takviyesidir.

Hasta, aciz ve muhtaç kullarına şifa hazinelerinden, kriller gibi küçük mahlûkatıyla değerli desteklerle yardım ihsan eden Zât-ı Zülcelâl (cc) Hazretleri’ne krill ve planktonlar adedince hamd ve senalar ediyoruz.

SAĞLICAKLA KALIN

Feyzullah Ergün

Dipnotlar:
1) Ana Britanica, c. 18, s. 22 Ana yayıncılık 1989.
2) A.g.e. c. 13, s. 625.
3) Bediüzzaman Said NURSÎ, Lem’alar, s. 975, Yeni Asya Neşriyat 2005.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*