Başlardaki başlar dindar olmakla dindarlık artmaz

Günümüzün dindarları şunu anlamalıdırlar: Dini, dindarlığı ihya etmek için önceliği “siyaset, iktidara” değil, “imana, Kur’ân’a, yani, ilme” öncelik vermek gerekir.

Evet, şunu anlamalıyız: Müesseselerin başına dindarları tayin etmekle ne müesseseler dindarlaşır, ne halk dindarlaşır! Örnek ister misiniz?

İşte Asr-ı Saadet! Başlangıçta devlet yok, sistem yok, kuvvet yok! Ne var? İman var, tefekkür var, ilim var, hizmet var, çalışmak var, hamiyet var… Ve sonuç: Asr-ı Saadet!

İşte Endülüs Emevi, işte Gazneli, işte Selçuklu… Ve işte Osmanlı… Devlet yok, -Selçuklu dağılmış- müesseseler yok, ordu yok, hazine yok, eğitim müesseseleri yok!

Ne var? İman var, ihlâs var, uhuvvet var!

Odada Kur’ân var diye, sabaha kadar uyumamak, ayakta beklemek var, saygı/hürmet var!

Osmanlı, 400 çadırlık, en küçük bir uç beyliği. Ancak, ipi; her yönüyle en küçükleri, en fakirleri, sayıca en azları olan Osmanlı göğüsledi. Çünkü, en ihlâslıları onlardı.

Günümüze dönelim: Biribirimizi aldatmayalım, çevremize bir göz atalım: Bir ilkokulun, bir lisenin başına dindar bir müdür olsa öğrenciler ve veliler dindarlaşmıyor!

İşte kahredici ve çarpıcı bir örneği: İmam-Hatip okulları! Kadro baştan ayağa dindar! Ama, kılanların oranı yüzde 11’lerde.

Bir fabrikanın başına dindar bir idareci getirirseniz, personel ve çalışanlar dindarlaşmıyor! Bir ilçeye dindar bir kaymakam tayin ederseniz memurlar ve halk dindarlaşmıyor!

Bir ülkenin milletvekillerini, bakanlarını, başbakanlarını, cumhurbaşkanlarını dindar seçerseniz, ülke dindarlaşmaz! Örnek mi istersiniz! Suudi Arabistan, Mısır, İran…

Ve işte Türkiye… Dindar iktidar var, ama, 2002’den bu yana dindarlık artmadı… Aileler, cemaatler biribirine düştü, düşürüldü! Eğitim Kemalist ve dünyevî, ekonomik faize ve kapitalizme dayalı, iç-dış politika fitne-fesat üzerine dönüyor!

Demek ki, sosyolojik olarak sürükleyici kitle olan yüzde 60-70 tam mütedeyyin (takvalı) olmadıkça, öze inmeyen, tahkikî imana bağlı olmayan kuru bir dindarlık yetmiyor!

Demek ki, başlara dindar değil, “Baştakilerin başlarına akıl ve kalblerine iman versin, yeter. O vakit kendi kendine iş düzelir.” (Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, s. 108.)

Bir de şunu fark etmiş olmalısınız: Hürriyetçilerin, Demokratların iktidarında Türkiye dindarlaşıyor, dinî değerler yükseliyor; “siyasal dincilerin” iktidarında dindarlar azgınlaşıyor, dindarlık düşüyor, dinî değerler törpüleniyor, dinî mefhumların içi boşalıyor!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*