Başörtüsü yasağı maalesef devam ediyor

Belediyenin oldukça kalabalık toplu taşıma aracında zoraki de olsa oturacak bir yer bulmak, kısa mesafeli de olsa insana bir rahatlık, bir huzur sağlıyor. Tabiî bu durum her zaman mümkün olmuyor. Çoğu zaman oturacak yer bulamadığınız gibi, ayakta bile rahatça durabileceğiniz bir yer elinize geçmiyor.

Hemen her zaman da kadın ve erkeklerin iç içe olduğu böyle belediye otobüsleriyle yolculuk yapmak, adeta bir işkenceye dönüşüyor. Kadın ve erkek münasebetlerinde olması gereken hassasiyetlerin de alabora olduğu bu zamanda, sizin bu nevî hassasiyetleriniz devam ediyorsa, böyle toplu taşıma araçlarıyla yolculuk yapmanın ne kadar sıkıcı ve moral bozucu olduğunu her halde tahmin edersiniz. Boş koltuk olduğu halde, umursamaz bir hâlde ille de bir erkeğin yanına oturan bayanlar mı dersiniz… Boş yer olduğu halde, rahatlıkla yabancı bir bayanın yanına oturan erkekler mi dersiniz… İşin tuhaf tarafı, bu gibi durumları, bir çok tesettürlü hanımın ve oldukça mütedeyyin erkeklerin de yapması… Her ne ise… Bu yazının konusu başörtüsü iken, girizgâh böyle bir yöne çekti bizi.
Belediyenin yine böyle tıklım tıklım dolmuş olan toplu taşıma aracında zor da olsa bir boş koltuk bulup oturmuştum. Bana yakın bir boş koltuğa da başı açık, fakat hâlinden ağırbaşlı olduğu anlaşılan bir bayan oturdu. Ve hemen, sanki beni bir yerlerden tanıdığını söyleyerek, tanışmak istediğini ifade etmeye çalıştı. Ben de emekli öğretmen olduğumu, memleketimi ve oturduğum mahalleyi söyleyince; o da ilâhiyatçı olduğunu ve ildeki bir lisede din dersi öğretmeni olduğunu söyledi. Konuşmasına ara vermeden; “Ve ilâhiyat okuduğum halde maalesef böyle başı açık bir hayat yaşıyorum” dedi.
İfadelerinden, bulunduğu durumdan memnun olmadığını, istemeyerek böyle bir kıyafete girmeye zorlandığını anladım ve kısmen de olsa başörtüsüne bir serbestiyetin tanınmış olduğunu söyleyince; “Nerede serbestlik? Yasak bütün şiddetiyle devam ediyor” dedi hoca hanım. “Değil başörtüsü ile derse girmek, adamlar başörtümüzle okul alanına veya öğretmenler odasına dahi girmemize izin vermiyorlar. Böyle bir durumda hakkımızda hemen tahkikat açıyor, ceza veriyorlar…”
“İdarecileriniz size yardımcı olmuyorlar mı?” soruma da; “İdarecilerimiz iyi niyetli olsa da, başörtüsü konusunda hiçbir yardımları olmadığı gibi, herhangi bir riski göze almamak adına hemen soruşturma başlatıyorlar” dedi.
Son olarak, “Hanımları başörtülü bir başbakanın, bir cumhurbaşkanının, bir çok bakanın söz sahibi olduğu bir ülkede, acımasız ve kanunsuz bir şekilde bu çeşit yasakların devam ediyor olmasını nasıl karşılıyorsunuz?” suâlime de; “Maalesef öyle… Bu durumu izah etmekte zorlanıyorum, ama ne yapalım, elden bir şey gelmiyor… Kime rey vereceksin ki?” diyerek çaresizliğini dile getirdi.
Yine bu meyanda, tanıdık bir üniversiteli kız öğrenciye, kısmen de olsa başörtüsü yasağının kalkmış sayıldığını ve inşâallah artık başörtüsüyle okuluna gidebildiğini söylediğimde bu kızımız; “Hocam, keşke dediğiniz gibi olsa… Hocalarımız eski bildiklerini okuyorlar… ‘Geleceğinizi düşünüyorsanız başörtüsü ile okula gelmeyin, yoksa gerisini siz düşünün’ diye bizi tehdit ediyorlar… Ben de geleceğimi tehlikeye sokmamak için başımı açmak zorunda kalıyorum” dedi.
Yine konu ile alâkalı olarak, bir okulda idareci olan bir arkadaşıma başörtüsü ile derslere girmek isteyen bayan öğretmenlerin durumunu sorduğumda; “Ne yazık ki böyle öğretmenlere yardımcı olamıyoruz; hatta istemeyerek de olsa haklarında tahkikat açılanlar dahi oluyor… Çünkü İl Millî Eğitim Müdürlüğü, müfettişler ve diğer yetkililer bu konuda hiçbir tavizin verilmemesi noktasında bize sözlü ve yazılı talimatlar veriyorlar” dedi.
Görünen o ki, başörtüsü yasağı maalesef devam ediyor… Sağduyulu, insaflı idarecilerin bulunduğu bazı fakülte ve kurumlarda kısmen bir rahatlama olduğu gibi; dinî değerlere mesafeli olan, sağduyudan uzak, laiklik maskesi altında her türlü keyfîliği, her türlü haksız uygulamayı âdet hâline getiren bir çok makam mevki sahibi de pervasızca başörtüsü yasağını hâlen sürdürüyor. Sorumlu konumundaki hükümet de, uygulamalardaki bu çeşit keyfîlikleri görmezlikten gelerek, başörtüsü yasağını kaldırdığını söylemeye devam ediyor.