Başörtüsü yasak, peki ya takva örtüsü?

Image

Allah’ın tesettür emrini yerine getirenlerin yaşadığı mağduriyetler ve haksızlıklar hâlâ devam ederken, bu yasakta kaderin de bir hissesi bulunduğunu unutmamak lâzım. Bu konuda küllî bir şekilde sık sık tövbe-i istiğfar etmek, hatalarımızı gözden geçirmek gerekir.

“Ey Âdemoğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek bir giysi, bir de giyip süsleneceğiniz bir giysi indirdik. Takva örtüsü ise daha hayırlıdır.” 1

Bu âyet-i kerîme bize tesettürde ehemmiyetle uygulanması gereken unsurun “takva örtüsü” olduğunu bildiriyor. Bu örtü kadın-erkek herkes için geçerlidir. Zaten takva örtüsüne bürünen, dış tesettürü de lâyıkıyla yerine getirir.

Bu arada “takva örtüsü” dediğimiz, farzları yerine getirmek, günahlardan kaçınmaktır. Biraz daha açarsak;

Allah’ın emirlerine itaat ve men ettiklerinden kaçınmak, harama yaklaşmamak takva örtüsüdür.

Edep ve hayâ takva örtüsüdür.

Birbirlerine yabancı olan kadın ve erkeklerin gereksiz sohbetler etmekten kaçınması takva örtüsüdür.

Erkeklerin yabancı hanımlara bakmaması bir takva örtüsüdür.

Hanımların yabancı erkeklerle şakalaşmak, gülmek, sesini güzelleştirmek için tabiî olmayan çabalar sarf etmek gibi tutumlar sergilemesi iffetli bir Müslüman hanıma yakışmayacak hâl ve davranışlardandır. Bunu yapan bir de tesettürlü bayan ise hem kendine, hem dâvâsına, hem de tesettürlü hemcinslerine, daha geniş dairede İslâmiyete büyük zararlar vermiş olacaktır. Yani tesettür; salih amel, iffet ve takva ile birleştiği takdirde gerçek mânâsına kavuşmuş olacaktır.

Erkekler için de aynı kaide söz konusudur. Bilhassa iş hayatında yabancı hanımlarla karşılaşmak ve bir arada bulunmak mecburiyetinde kalan erkeklerin, eşlerine göstermediği nezaketi yabancı hanımlara karşı göstermesi, farklı bir tavır ve ses tonuyla, esprilerle dikkat çekmeye çalışması “takva örtüsü”ne zıt davranışlardır. Her Müslüman, iffet zineti ile süslense, takva örtüsü ile örtünse, toplumsal birçok problemin önüne geçilmiş olur.

Başörtüsü yasağını sürdürenlerin sesi her geçen gün daha cılız çıkmasına rağmen tam mânâsıyla yasağa son verilemiyor. Bunun yanında yasak mağdurlarının da seslerinin cılızlaştığını ve hatta hiç böyle bir sorun yokmuş gibi hayatını sürdürenlerin varlığını da biliyoruz. Bütün bunlarda aklımızın ermediği hikmetler vardır elbet.

Hukukî olarak hak arama mücadelelerinin devam etmesi yanında, bir başka ve en önemli çözüm; münafık ellerce yasaklanması imkânsız olan “takva örtüsü” ile örtünmektir. Buna kimse itiraz edemez ve “yasak” diyemez.

Dipnotlar:

1- Ahzab Sûresi: 59.

 

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*