Bediüzzaman, fikirleriyle rehberdir

Bediüzzaman Hazretleri neşrettiği Kur’ân yorumuyla rehber bir şahsiyet olmuştur.

İnsan hayatının doğru istikametteki seyrine katkılarının yanısıra, dünyada ve ülkemizde cereyan eden hadiselerde de en sağlıklı teşhisleri bu eserlerde görmek mümkündür.

Bu sebeple istikameti arayan ve bulmaya çalışanların mutlaka Bediüzzaman’ı anlamaya ve eserlerini okuyup istifadeye çalışmaları gerekmektedir.

İnsanların, toplumun ve ülkelerin sevk ve idarisinden sorumlu kişilerin, günümüz hadiseleri içinde Bediüzaman’ı okuma, anlama ve eserlerindeki hakikatleri fiiliyata dökmeleri iktiza eder.

Hayatı ile birlikte eserleri de hakikatlerle örülü, günümüzde en geçerli metodlarla mücehhezdir.

Bazı meseleler hakkındaki tesbitlerine kulak verelim:

İstibdata mukabil demokrasi

İstibdat zulüm ve tahakkümdür, meşrûtiyet adalet ve şeriattır. Padişah, Peygamberimizin (asm) emrine itaat etse ve yoluna gitse halifedir; biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa, Peygambere (asm) tâbi olmayıp zulmedenler, padişah da olsalar, haydutturlar.

Bizim düşmanımız cehalet, zaruret, ihtilâftır. Bu üç düşmana karşı san’at, marifet, ittifak silâhıyla cihad edeceğiz. Ve bizi bir cihette teyakkuza ve terakkiye sevk eden hakikî kardeşlerimiz Türklerle ve komşularımızla dost olup el ele vereceğiz. Zira husûmette fenalık var. Husûmete vaktimiz yoktur. Hükûmetin işine karışmayacağız. Zira hikmet-i hükûmeti bilmiyoruz…” (Eski Said Dönemi Eserleri, Divan-i Harbi Örfi, s. 121)

Eğitimde çözüm yolu

“Maarif-i cedideyi medarise sokmak için bir tarik ve ehl-i medresenin nefret etmeyeceği saf bir menba-ı fünun açmaktır. Zira, mükerreren söylemişim: Fenâ bir tefehhüm, meş’um bir tevehhüm şimdiye kadar sed çekmiştir. Beşincisi: Yüz defa söylemişim, yine söyleyeceğim: Ehl-i medrese, ehl-i mekteb, ehl-i tekkenin musalâhalarıdır. Tâ, temayül ve tebadül-ü efkâriyle lâakal maksadda ittihad eylesinler. Teessüf ile görülmüyor mu ki: Onların tebayün-ü efkârı, ittihadı tefrik ettiği gibi; tehalüf-ü meşaribi de terakkiyi tevkif etmiştir. Zira her biri, mesleğine taassub, başkasının mesleğine sathiyeti itibariyle tefrit ve ifrat ederek; biri diğerini tadlil, öteki de berikini techil eyliyor.

Elhasıl: İslâmiyet, hariçte temessül etse; bir menzili mekteb, bir hücresi medrese, bir köşesi zaviye, salonu dahi mecmaü’l-küll.. biri diğerinin noksanını tekmil için bir meclis-i şûra olarak, bir kasr-ı müşeyyed-i nuranî timsalinde arz-ı didar edecektir. Ayine kendince güneşi temsil ettiği gibi, şu Medresetü’z-Zehra dahi o kasr-ı ilâhiyihâricen temsil edecektir.” (Münazarat)

Sonuç olarak, hayatın her safhasında her meselede geçerli fikirleriyle öne çıkan Bediüzzaman’a kulak vermek gerekir.

İnsanımızın ve yönetimlerin bu hususları ciddiye almaları halinde problemlerin izalesi biiznillah sağlanacaktır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*