Bediüzzaman’ın demokratlığı

Türkiye’nin yüzyılı aşan demokratikleşme macerasında gelinen noktada ‘Nasıl bir demokratikleşme?’ sorusu karşısında en önemli referanslardan biri şüphesiz Bediüzzaman’dır. Onun hayatı boyunca ortaya koyduğu hürriyetçi fikirler, bugün henüz uzağında olduğumuz, hak ve adaleti önceleyen tavırları ve bu yoldaki mücadelesi, Bediüzzaman’ı bu hususta da söz sahibi yapar, otorite kılar.

 

Bediüzzaman, ilkeler insanıdır. Onun demokrasi anlayışının özünü hak, hukuk, adalet ve fazilet gibi kavramlar oluşturur. Tercih ve talepleri hep bu kavramlar çerçevesinde olmuştur.
Bediüzzaman’ın insan merkezli ve insanı önceleyen, baskı, zulüm, zorbalık ve keyfîliklerden sıyrılmış bir siyasî yapı arzusunu bütün hayatında görmek mümkündür. O, çok insanî bir istekle inançlarını yaşayabileceği ve dile getirebileceği hayat alanlarının herkes için açılmasını siyasetten talep etmiştir. Siyasetin dinsizliğe âlet edilmesine karşı çıktığı gibi, dinin siyasete âlet edilmesini de tasvip etmemiş; siyasetin bütün inanç sahiplerine eşit mesafede kalmasını, adalet ölçüleriyle hareket etmesini istemiştir. Yaşadığı dönemde Risale-i Nur’a sahip çıkılmasını, neşriyle ilgili sıkıntıların ortadan kaldırılmasını istemesi temel bir hak talebidir. Bu talep, fikir ve vicdan hürriyetine dayanan inancından ötürüdür. O gün kendisini zindanlardan zindanlara sürükleyen, horlayan, dışlayan, zehirleyen, yok etmek isteyenlere karşı bile müşfikâne davranan Bediüzzaman, gücün el değiştirmeye başladığı bugünlerde yaşasaydı, yine dışlamaz, ötekileştirmez, siyaset topuzunun muhalifleri ezmek-susturmak için kullanılmasına karşı çıkar; yalnız ve yalnız hakperest davranır, hakkın yanında yer alır, doğruluktan şaşmazdı.
Bediüzzaman’ın demokratlık çevçevesini belirleyen ana olgulardan biri onun hürriyetçiliğidir. “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam”ı varlığın anlamı olarak algılayan Bediüzzaman, baskıcı rejimlerin bezdirici kıskacında, canını kaybetme pahasına da olsa imanın bir göstergesi olan hürriyete sahip çıkmıştır. Onun hürriyet anlayışını; fikir ve vicdan hürriyetini içinde barındıran, marifet, fazilet ve İslâm terbiyesiyle süslenmiş, insanın özüne işaret eden bir anlayış oluşturur.
Bediüzzaman, müsbet hareket çerçevesinde bir aksiyon adamıdır. Onun bu hâlini, hürriyet söylemlerini hayata geçiriş şeklinde rahatlıkla görebiliriz. O, demir parmaklıklar ardında bile demokrat tavır ve duruşunu sergileyebilmiştir. Onun demokratlığı söyleme değil eyleme dayanır. Hal–kàl ekseninde Bediüzzaman’da bir tutarsızlık söz konusu değildir. O bir hayat tarzı olarak algıladığı hürriyetperverliği her şart ve zeminde uygulama imkânı bulmuş ve hürriyetçiliğin nasıl olabileceğini gözler önüne sermiştir.
Bediüzzaman’ın demokratlığında makam ve mevki farklılıkları gözetilmeden, inanç ve fikir farklılıklarına bakılmaksızın herkese söz hakkı tanıyabilmek esastır. Hak ve adalet duygusunu ön plana alan bir tavırla; adaleti gücü elinde bulunduranların keyfîliğine hapsetmeye kalkışanları reddetmek bir Bediüzzaman tavrıdır. Onun insani, vicdanî bir hassasiyetin yansıması olarak algılanması gereken bu tavrı; bir güce ya da ideolojiye eklemlenerek demokrat olma hevesinde olanlara bir ders niteliğindedir. Onun nazarında, hakkı öteleyecek hiçbir sese kulak vermeden hakkın yanında yer alabilmek, bütün demokratlık nutuklarından daha kıymetlidir. Bulunduğu konumu hak doğrultusunda savunabilmek, otoriter yaklaşımlardan tırsmadan haklının yanında olabilmek, hakkı yok sayacak pis siyaset oyunlarına karşı hakkı seslendirebilmek takdirkâr bir demokratlık halidir.
Hasılı, Bediüzzaman’ın hayatından çıkarabileceğimiz demokratlık dersi, her halükârda hakperestliğin yansıtılabilmesidir. Bu hakperestlik, adaleti gözeten bir hukuk anlayışının yerleşmesi mücadelesini kendiliğinden doğurur. Bu da; meşrû ve hukukî olmayanı meşrû ve hukukî olanla değiştirme çabası içinde olmak, despotizmin despotlarına, emrivakicilerin emrivakilerine, ben yaptım olduculara, ben ne dersem o olurculara, kendilerini üstün addedenlerin üstünlük dayatmalarına aldırmadan doğruluğun mücadelesini verebilmek demektir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*