“Benim külliyemi çabuk bitirin!”

Türkiye’nin, hatta dünyanın hemen her tarafından gelen Nurs Köyünün ziyaretçileri, bilhassa son yıllarda büyük artış gösterdi.

Yaz–bahar mevsimlerinde, günde ortalama 200–300 kişi gelip Nurs’u ziyaret ediyor.

Bediüzzaman Külliyesinin inşasından sonra her yıl tekrarlanan mevlid programına ise, takriben iki bin kişi iştirak ediyor.

Eskiden “Kuş uçmaz, kervan geçmez” diye addedilen Nurs Köyüne, bugün itibariyle hemen her çeşit vasıta ile gidilebiliyor.

Bundan on beş–yirmi sene önce küçük vasıtalarla bile zorlanarak gittiğimiz Nurs’a, son iki–üç yıl içinde elli kişilik büyük otobüslerle gidip geldik.

Orada ayrıca öğrendik ki, Kanada ve Mekke gibi çok uzak diyârlardan da profesörler heyeti, yahut Seyyidler Cemaatinden insanlar gelip Nurs’u ziyaret ediyor. Bu mümtaz misafirler, pür merak ve ciddiyet içinde bazı hususları araştırıp öğrenmeye çalışıyor.

Sâdık ve mübarek rüyâlar

Bu konuyu tekrar ele almamızın mühim iki sebebi var.

Biri, Nurs’a giden ziyaretçileri daha iyi şartlarda ağırlayıp uğurlamak için yapılan faaliyet ve hazırlık çalışmalarına dikkatinizi çekmek.

Diğeri ise, ihlâs ve sadâkat timsâli bir hanım kardeşimizin gördüğü mübarek rüyâ.
* * *

Babası muhterem Adem Ağabeyin bize aktardığına göre, bu hanım kardeşimiz rüyâsında Nurs’a gidiyor. Yanında da erkek kardeşi var.

Nurs’a gelmişken, “Bediüzzaman Külliyesini de ziyaret edelim” diyorlar.

Külliyeye vardıklarında, orada Hazret–i Üstad’ı görüyorlar.

Heyecan içinde onu dinlerken, Hazret–i Üstad’ın telefonla bir talebesiyle görüştüğüne şahit oluyorlar.

Üstad Bediüzzaman, telefonla konuştuğu talebesine gayet vâzıh ve fasih bir lisânla şunu söylediğini işitiyorlar:”Kardeşim, benim külliyemi çabuk bitirin!”

Bu sözü işiten hanım kardeşimiz, yanındaki erkek kardeşine “Hayret… Üstadımız vefat etmemiş miydi?” diye soruyor.

Kardeşi ise, aynen şu mukabelede bulunuyor: “Ablacığım, sen o noktaya takılma. Üstadımız burada bize mesaj veriyor. ‘Benim adıma yapılan bu külliyeyi bir an önce bitirin, tamamlayın’ demek istiyor.”

Aslında, bu mübarek rüyadaki mesaj hepimizedir. Zira, bir mânâda bizler de Nursluyuz ve Bediüzzaman hepimizindir.

Kocası da ağır hasta olan bu hanım kardeşimiz, Hz. Üstad’ın rüyâdaki sözünü emir telâkki ederek Nurs’taki Bediüzzaman Külliyesine (alâkaderi’l–imkân) yardımda bulundu. Allah kabul etsin ve hastasına da âcil şifâlar ihsan eylesin.

Bir sâdık rüyâ

Bundan üç sene evvel de, bir muhterem ağabeyimiz, şöyle “sâdık bir rüyâ” görüyor:

Rüyâsında o dahi Nurs’a gidiyor ve gitmişken Bediüzzaman Külliyesini de ziyaret edeyim diyor.

Önce, uzaktan görüyor ki, iki kişi külliyenin inşaatında çalışıyor. Biri duvar örüyor, diğeri ona tuğlaları verip kalfalık yapıyor.

Külliyenin yanına vardığında ise, hayret ve taaccüp içinde şunu görüyor: Ustalıkla külliyenin duvarını ören şahsiyet Resûlullah Efendimiz (asm), ona tuğlaları verip kalfalık yapan ise Bediüzzaman Hazretleri.
* * *

Meselenin bu noktasında, siz aziz okuyucularımızın zihninde şöyle bir suâlin canlandığını hisseder gibiyim: İyi de, Nurs’taki Bediüzzaman Külliyesi bitmemiş miydi?
Müsaadenizle, meselenin bu cihetine de açıklık getirmeye çalışalım…

Külliye, evet iki sene önce kabaca bitmiş durumdaydı.

Ne var ki, bilhassa yaz aylarında yoğunlaşan ziyaretler, her yıl düzenlenen mevlid programlarına olan büyük teveccüh ve yoğun iştirakler, Nurs’ta daha başka hizmet ünitelerinin yapılmasını da zaruret haline getirdi.

Bu zarurî ihtiyaçları başında ise, mutfak mekânı ile hanımlar misafirhanesi geliyor.

Bediüzzaman Külliyesinin halkaları çerçevesinde bu iki ünitenin de inşa çalışmalarına başlandı. Fakat, maddî imkânsızlıklar sebebiyle bitirilemedi, tam teşekküllü hale getirilemedi.

Meselâ, mutfak için büyük yemek kazanları alındı. Ancak, mutfak mekânı olmadığı için, yemekler açık alandaki ilkel ocaklarda pişiriliyor.

Bu durumda, hemen külliye bitişiğinde donanımlı bir mutfağın yapılması şart oldu.

Kezâ, çoğu zaman hanımlardan da ellişer–yüzer kişilik gruplar halinde Nurs Köyüne ziyaretler yapılıyor ki, onların erkeklerden ayrı bir mekânda misafir edilmesinde büyük zorluklar çekiliyor.

Ayrıca, hanım Nur Talebelerinden pekçok kimse, öyle birkaç saatliğine değil de, birkaç günlüğüne Nurs’ta  kalmak ve orada doyasıya Risâle okumak istiyor.

İşte, bütün bu ihtiyaçları karşılamak maksadıyla, sırf hanım misafirler için köyde ilâve bir yer alındı ve hemen inşaat çalışmalarına başlandı.

Şu an itibariyle, üç kat+teras şeklinde tasarlanan bu misafirhanenin betonarme kısmı tamamlanmış durumda. Geri kalan kısmı ise, Ağustos’ta yapılması düşünülen “Bediüzzaman Mevlidi” tarihine yetiştirilmesi plânlanıyor.

Haliyle, gerekli şartlar tamamlanır ve imkânlar sağlanabilirse…

Biz de, âcizane Nurs’ta yapımı devam eden “Hanımlar Misafirhanesi” ile bir mübarek hanım kardeşimizin makbul rüyâsını birbiriyle tevâfuklu gördüğümüzden, bu hususları sizlerle paylaşmak istedik.

Aynen, on altı senedir Nurs’taki hemen her gelişmeyi sizlerle paylaştığımız gibi…

NOT: Nurs’taki Bediüzzaman Külliyesinin bilumum hizmetleriyle alâkadar olan ağabeyimizin ismi Hikmet Okur olup telefon numarası şudur: (0 532) 593 07 97

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*