Berat Gecesi bereketi

Şaban ayının on beşinci gecesi Berat Kandilidir. Duhan Sûresi 4. âyette meâlen “O gece bütün hikmetli işler ayırt edilir.” ferman edilir.

Bu gecenin bütün sene içinde kudsî bir çekirdek hükmünde olduğunu söyleyen Bediüzzaman Hazretleri, bir yıllık İlâhî programın ve mahlûkatın mukadderatının yazıldığına işaret etmektedir.

Hadis-i şerife göre; büyük meleklerin her biri, o geceden ertesi sene aynı geceye kadar bir yılda vukua gelecek olayları, doğumları ve ölümleri, savaşları ve barışları, zenginlik ve fakirlikleri, her bir mahlûkun başına gelecek olayları ve rızıkları, hatta o sene hacca gidecek olanların sayısına varıncaya kadar neler olacaksa hepsini Allah’ın izni ve ilmi ile yazarlar. Bu yazma işi Berat Gecesinden başlar, Kadir Gecesinde tamamlanır.

Sair vakitlerde okunan her bir Kur’ân harfine ve hayırlı amellere en az on misli sevap yazılırken, Recep ayında yüzden geçer. Şaban ayında üç yüze çıkar ve Ramazan’da binlere ulaşır. Cuma gecelerinde ise daha ziyadedir. Berat Gecesinde İlâhî rahmet iyice coşar, sevaplar akıl almaz derecede katlanır ve o gece okunan her bir Kur’ân harfine ve hayırlı amele yirmi bin kat sevap verilerek bereket arttıkça artar. Bir haşhaş tohumu kozasında yirmi bin tohum verdiği gibi, sevaplar yirmi bin misline çıkar. Bu hakikatten anlaşılıyor ki, bu geceyi Kur’ân okuyarak, kaza veya nafile namazlar kılarak, salâvat ve istiğfar çekerek ve Kur’ân tefsirlerinden iman hakikatlerini mütalâa ederek sabaha kadar değerlendirenler, elli senelik bir ömürde ancak kazanılabilecek bir neticeyi, bir gecede elde ederler.

Hadis-i şerifin beyanına göre Allah (cc), bu gece güneş battıktan sonra rahmetiyle dünya semasına tecellî eder ve şöyle nida eder: “Bağışlanma dileyen yok mu, onu bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. Belâya uğrayan yok mu, onu belâdan kurtarıp, selâmet ve âfiyet vereyim. Böylece fecrin doğuşuna kadar bu durum devam eder.”

Sevgili Peygamberimizin (asm) bu müjdeli haberlerinden gayrete gelen mü’minler, o geceyi sabaha kadar uyanık kalıp değerlendirerek ve gündüzünü de oruçlu geçirerek, kısacık ömür senelerini, çok uzun yaşamış gibi sevaplı hâle dönüştürürler.

Yine hadis-i şerife göre, o gece Kelb oğulları kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca insan bağışlanır ve affedilir. “Şaban benim, Ramazan ümmetimin ayıdır.” buyuran Sevgili Peygamberimiz (asm), Şaban ayının on üçüncü gecesi ümmetinin bağışlanması için Allah’a duâ etti. Ümmetinin üçte birinin bağışlandığı haber verildi. On dördüncü gece yine yalvardı. Üçte ikisinin bağışlandığı vahyedildi. On beşinci gecesi Resûlullah’ı (asm) yanında bulamayan Hazret-i Ayşe (ra) validemiz, onu Cennet-i Bâki Kabristanında duâ ederken buldu. Sevgili Peygamberimizin (asm) mübarek yüzü gülümsüyordu. Ayşe validemiz sorduğunda “Allah (cc) ümmetimin tamamını bağışladığını müjdeledi” diye cevap verdi. Ancak Allah’a şirk koşmaya devam edenlerin, kalpleri düşmanlık ile dolu olanların, Müslümanlar arasına nifak sokup kin ve nefret tohumu ekenlerin, akraba bağlarını kopartanların, gurur ve kibir sebebiyle elbiselerini yerde sürütenlerin, zina edenlerin, ana babaya isyanda devam edenlerin, devamlı içki içenlerin, tövbe etmedikleri takdirde bu bağışlanmadan faydalanamayacaklarını bildirdi.

NOT:
Bütün okuyucularımızın Berat Gecesini tebrik ederken âlem-i İslâm’a hayırlar getirmesini ve her birimize elli senelik bir manevî ibadet ömrü kazandırmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*