Berat Külliyesi

alt

Bir yıl boyunca ne kadar çok duâ ettik. Allah’ım bana ev nasip eyle, araba nasip eyle, iyi bir yer kazanmamı nasip eyle, atanabilmemi nasip eyle…

Her beş vaktin ardından sonsuza açtık ellerimizi, kalbimizi. Ve Allah (cc) Berat günü önümüze sundu kaderlerimizi tek tek. Bu dünyadaki herkesin, hiçbir ayrım yapmadan bir bir; bir yıl boyunca yaşayacak olduklarımızı Berat günü bizim için meleklerine yazdırdı. Meselâ geçen yıllarda büyük bir hayali vardı İzmir’in, o bu yıl yazılmış kaderine. Bu beratında İzmir mutlu, çünkü o birilerince gâvur olarak anılırken kalbinden yeni bir Nur tohumu yükselmekte. Bu İzmir’in duâsıydı belki de. Sahildeki martıların duâsıydı. Denizin duâsıydı, bu bizim duâmızdı. Bu dünyayı kurtarmak isteyen adamın duâsıydı. Oğlu yoktu belki, ama oğulları ve kızları vardı. Anneleri vardı, babaları vardı. Bu Berat Kandilinde Allah geçen kandilin en son gününde belirlediği gibi İzmir Külliyesi açılışı yazılmıştı. İnanılmaz ve ulaşılmaz bir hayalin duâlar ile binalaştığı ve açıldığı gün mübarek Berat Kandili oldu.

O zaman her zaman, özellikle de içerisinde bulunduğumuz bu mübarek günlerde inanılmaz arzularımızı sunalım Rabbimize, çünkü o her zaman hayırlı olanı bizlere sunar ve gerçekleştirir. Bu dileklerimiz her zaman bizlerle kalacak.

Büyük hayaller büyük insanların ettiği duâlardır ve bu duâlar mübarek günlerde kabul olmuş duâlardır. Duâ bu yüzden önemlidir. Maddî ve manevî duâlar. Maddî olan duâlar bir süre mutluluk verir iken zaman gelir aynı hazzı vermez olur. Ama manevî duâlar ömür boyu mutluluk verir.

“Ben, Berat Gecesinden az evvel Asa-yı Musa tashihiyle meşgulken, bir güvercin pencereye geldi, bana baktı. Ben dedim: ‘Müjde mi getirdin?’ İçeriye girdi, güya eskiden dost idik gibi, hiç ürkmedi. Asa-yı Musa üstüne çıktı, üç saat oturdu. Ekmek, pirinç verdim, yemedi. Ta akşama kaldı, sonra gitti, tekrar geldi. Berat Gecesinde, ta sabaha kadar yanımda kaldı. Ben yatarken başıma geldi, Allahaısmarladık nevinden başımı okşadı, sonra çıktı gitti. İkinci gün, ben teessüf ederken, yine geldi, bir gece daha kaldı. Demek bu mübarek kuş, hem Asa-yı Musa’yı, hem Beratımızı tebrik etmek istedi.” (Emirdağ Lâhikası, s. 149)

Bugün Asa-yı Musa’yı koyduğumuz ve gururla taşıdığımız külliyemiz var. Bilmem ki hayâlî kaç güvercin bizleri tebrik etmekte ve meleklerin profesyonelce resimledikleri fotoğraf karesinde yer almakta ve bizlere gülümsemekteler.

Bu mübarek günlerde istiyorum ve diliyorum ki savaşlar bitsin, kötü insanlar Allah’ın Kahhar ismi ile tanışsın, kalpten duâ eden ve haklarından hayırlı olan duâlar kabul olsun, çocuklar Kur’ân Kurslarında her daim cıvıldasın, kötü duygular bizleri ele geçirmesin, Allah’ın ismi her zaman kubbelerimizde yankılansın ve külliyemiz hayırlı ve uğurlu olsun inşaallah…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*