Bir Devrin Sonu mu?

2012 yılı 1982 Anayasasının 30. yılına denk geliyor.

Bu tarih aynı zamanda Kemalizm ideolojisinin farklı bir devresine de işaret ediyor.

Çünkü:

Kemalizm 12 Eylül ihtilali ile kabuk ve renk değiştirdi.

Öncesinde ırkçılar ve sosyalistler bu fikre sahip çıkardı.

12 Eylülle birlikte muhafazakarlar da devreye sokuldu.

Solcular bir ölçüde denklem dışına çıkarıldı.

İhtilal idaresi ile solun ve sağın sivri uçları budandı.

Meydan yeni müntesiplere bırakıldı.

Yeni anayasada din dersleri, Evren’in din içerikli mitingleri, bazı dini şahsiyetlere yapılan iltifatlar ile cemaatlerin bile destekleri alındı.

İşin siyasi projesi de hazırdı:

ANAP.

Böylece yeni bir Kemalist yapı ortaya çıkarıldı.

Bir ölçüde Kemalizm ile muhafazakarlar barıştırıldı.

Bazı cemaatler severek ve isteyerek bu projeye dahil oldular.

Yeni Asya gibi karşı çıkanların da başına gelmedik kalmadı.

İşte 12 Eylül böyle bir proje ortaya koymuştu.

Bu düzen 1991 yılında Demokratların kısmen de olsa iktidar olması ile bir ölçüde bozuldu. Cemiyette tekrar demokrasi hakim olmaya başladı. Hatta Kemalist ideoloji de ciddi bir şekilde tartışılmaya başlandı.

Ancak karşı taraf da boş durmuyordu.

28 Şubat devreye sokuldu.

Ardından ANAP siyasi projesinin yerini AKP aldı.

Yarım kalan iş tamamlanacaktı.

Tek parti idaresinin tüm menfi hadiseleri İnönü üzerine yıkılacak, Kemalizm temize çıkarılacaktı.

Hatta Dersim olaylarının Başbakan tarafından açıklanmasında bile bu niyet net olarak gözüküyordu. Mustafa Kemal posterleri önünde bütün suç zamanın CHP’si üzerine yıkılıyor, tek suçlu olarak İnönü gösteriliyordu.

On yıllık iktidar sürecinde AKP bu fikri fiilen uyguladı.

Ancak görünen o ki bu fikir ve düşünce de tutmadı.

Son zamanlarda yapılan tartışmalar bunun işaretti.

19 Mayıs törenlerinin kaldırılması, Milli Güvenlik derslerinin iptal edilmesi daha başlangıç gibi gözüküyor.

Gerçi siyasiler bu konuda farklı şeyler söylüyorlar.

Bazen de ortada göz boyama gibi bir hal var zannediliyor.

İşin özüne dokunmadan sanki farklı niyetler varmış gibi gözüküyor.

Ancak:

Ne yapılırsa yapılsın artık bir devrin sonuna gelindi gibi.

Kemalist ideolojinin tutunacak bir dalı kalmadı.

Abartılı sözler, dengesiz ve ölçüsüz övgüler, ibadet vaziyetini andıran mantıksız saygılar sürekli taraftar kaybına yol açıyor.

Üstelik bizi dünyaya da rezil ediyor.

Artık bir devir kapanıyor.

Yeni bir devrin ışıltıları net olarak gözükmeye başladı.

Hakkın, hukukun, adaletin, ahlakın, demokrasinin tam olarak hakim olacağı bir devrin.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*