Bir engelliye yapılan keyfi muamele

alt

Sosyal devlet, günlük hayatta sıkıntı çeken ve korunmaya muhtaç durumlarda olan insanlara karşı her zaman kendini hissettiren bir özelliğe sahiptir. Hayat alanları dar olan insanlara bir takım hak ve imtiyaz vererek onların hayatını kolaylaştırır.

Ama gelin görün ki, “burası Türkiye” dedirten olaylar var ki, insanın saçını başını yoldurtan türdendir.

Bu gün, engellilerin durumunu biraz kaleme alayım dedim.

Malûm; günümüz Türkiye’sinde engellilerin toplumla bütünleşme yönünde büyük sıkıntılar içinde yaşadığını biliyoruz.

Hatta, bizzat içinde olduğum sıkıntıları yaşıyorum desem abartmış sayılmam. Çünkü aynı problemlerle biz de boğuşmaktayız. Zira, engelli bireylerin içinde yaşadıkları toplumla kaynaşması sorunlu olabiliyor..

Devamlı yani sürekli sorunlarla boğuşan, onlara anlamlı çözümler üretemeyen engelli yakınları kendilerini hep mutsuz hissedeceklerdir. Bu da hayat kalitesinin standardını düşürüyor demektir.

Zaten engellileri toplumla bütünleşmelerinin önündeki engellerden biri eğitim… Diğeri toplumla bütünleşememeleridir.

Engellilerin topluma adapte olmalarındaki en büyük engellerden biri ulaşım, fiziksel çevre ve konut sorunudur.

Yaşanılan konuttan bütün alanlara kadar günlük sıkıntıların içinde özellikle ulaşım araçlarına kadar bütün çevresel fakrörlerin, engellilerin özellikle ve ihtiyaçları dikkate alınarak tasarlanmadığı bir gerçektir.

Yollar, kaldırımlar, kamu binaları, park ve bahçeler, okullar… İçinde yaşanılan konutlar, ulaşım araçları ve bunun gibi daha birçok fiziksel çevre unsuru, engellilerin topluma katılmasının önünde ciddî birer engeldir.

Tamam, bir takım kolaylıklar sağlanmıyor değil. Meselâ araç alırken, vergiden muaf olmanız araç alımınızda kolaylıklar sağlıyor size.

Ancak aracınız olmakla iş bitmiyor. Bir de eğer İstanbul gibi bir metropolde yaşıyorsanız, ciddî sorunlarla karşı karşıyasınız demektir. Bunlardan biri park sorunu. Engelli parkları olmasına rağmen eli kolu düzgün insanlar bir kere kesinlikle engelli parkına ayrılmış alan boş alana aracını pekâlâ park ediyor. Engelli vatandaşların şikayet edeceği bir mercii yok.

Yahut üç şeritli otobana park etme üstünlüğüne sahip olmanıza rağmen Trafik Vakfı tarafından çekilen aracınız derdest edilip otoparka götürülüyor.

Böyle bir olay yaşadım ve aktarmak boynumun borcu…

Yer; Esenler.

Birlik mahallesi Gençlik ve Bilgi Evi önünden aracım çekildi. Aracın üstünde basın kartı olmasına rağmen araç Esenler İlçe Karakolunun önündeki Barış Otopark’ına götürülerek alıkonuldu. Zaten yürüme zorluğu çeken biri olarak o halimizle otoparka zar zor ulaştık basın kartını göstermemize rağmen, “Bu kartın herhangi bir özelliği olmadığına” dair bir itirazla karşılaştık. “Olabilir” dedik, bu sefer “engelli kartı”nı gösterdik. Ne yazık ki, otopark yetkilisi aynı vurdumduymazlığı bu karta da gösterdi. Hayli şaşırdık. Çünkü gerek basın kartı, gerekse engelli kartı Başbakanlık tarafından onanan bir kart… Yetkili polis geldiğinde bile bu kartın geçersizliğinden dem vurarak, otopark ücretinin ödenmesi konusunda bir tavır sergiledi. İtirazım ödenecek ücrete değildi. İtirazım; bu verilmiş haklara rağmen uygulanan keyfi muameleye idi. Yasaları korumakla görevli bir memurun bu yasa tanımamazlığı karşısında gösterdiğim hayrete karşılık, “Eğer itiraz edeceksen, ilçe emniyet müdürü tam karşında, git itirazını yap” diyerek başından savdı. Bu konuyu gündeme getireceğime dair bir yazı kaleme alacağımı söylediğimde, “Nasıl olsa tekzip yer” dedi görevli memur.

Ne âlâ memleket!

Engellilere yapılan bu muameleyi yetkili birimlere duyurmak vazifem. Yetkili birimlerin de bu keyfiliğe karşı ilgili şahısları uyarması da onların vazifesi… Arz ederim!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*