Biraz vicdan, biraz da hakkaniyet duygusu

ÇOK sene olmadı. On binlerce kişi neden gözaltına alındığını, neden tutuklandığını bilmeden aylarca hapis yattı. “Benim canım kurtuldu” diyerek görmezden geldiler.
Gençler bombalarla öldürüldü. “Neden” diye sormadılar, “benim canım kurtulsun, yeter” dediler.

 
İşkencede yüzlerce kişi öldü, Yüzlerce kişi kayboldu. “Ne oluyor” diye, “kim, neden” diye sormadılar.
“iki ordan iki buradan” diye insanlar asıldı, “hukuk ayaklar altına alındı” diyerek isyan etmediler, yine kendi canları kurtuldu diye sevinmeye devam ettiler.
Diyarbakır Cezaevi’nde yapılanlara gözlerini kapattılar, orada işkence edilenleri başka dünyanın insanları gibi gördüler.
On binlerce ev basıldı, on binlerce çocuk hayatının travmasını yaşadı. Oralı bile olmadılar.
On binlerce çocuk, çocukluğunu hapisane ziyaretlerinde geçirdi. Gözlerinin ucuyla bile bakmadılar…

***

Bir tek konuşma, bir tek kelime yüzünden hâlâ tutuklu olan yüzlerce kişi var. Bu kişilerin uğradığı haksızlık onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
Ülkenin belli yerlerinde hâlâ toprak altından kemikler çıkarılıyor. Herhalde “hak etmişlerdir” diye düşünüyorlar ki hiç ilgi göstermiyorlar. O kemiklerin insan kemiği olduğunun, şu ana kadar binin üzerinde insanın kemiği ortaya çıktığının farkında değilmiş gibi yapıyorlar.
Yargısız infazlarla öldürülenlerin sayısının ne kadar çok olduğu da onları hiç rahatsız etmiyor.
Gözaltında kaybolmuş insanların hesabını birilerinin vermek zorunda olduğunu da düşünmüyorlar.
Hrant Dink cinayetinin “arkadaş çevresi” tarafından işlendiği lafına, gözler önündeki bütün kanıtları görmezden gelerek inanır gibi yapıp vicdani bir sorumluluk almamak için çırpınıyorlar.
İsmail Beşikçi’ye ve daha birçok aydına yapılan zulüm de onları hiç mi hiç ilgelendirmiyor.
Hafızaları yokmuş gibi yapıyorlar.
Bir yandan da korkuyor, başkalarını da korkutmaya çalışıyorlar.
Ama asıl korkmaları gereken, kendi vicdanları.
Eğer biraz vicdanları, biraz da hakkaniyet duyguları kalmışsa…
Aynanın karşısına geçtiklerinde, “canımı da malımı da kurtardım” diye sevinmek dışında yüreklerinde ve beyinlerinde başka titreşimler hissedebilseler…

Okay Gönensin, Vatan, 20 Mart 2011

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*