Biz Üstadımızdan böyle öğrendik

Konuşmak için bilmek.

Bilmek için öğrenmek.
Öğrenmek için eğitim.
Eğitim için düşünmek.
Düşünmek için akıl.
Akıl için insan olmak gerek.

Düşünebilen insanlar varlığını hissettirirler. Ağırlığı olan insanlar vardır. Nerede konuşacağını bilen, hangi sözcüğü hangi cümle içine sıkıştıracağını bilen insanlar vardır. İncitmemek için ses tonunu bile değiştiren insanlar vardır. Yolda yürürken harama rast gelmeyeyim diye etrafına bakmayanlar. Yere çöp atmayanlar. Öfkesini yutanlar, haksızlık karşısında hakkı haykırıp, diğer taraftan mütevaziliğin dibine vurmuş insanlar vardır. Hassas düşünen insanlar vardır. Bu özelliklere sahip olan insanlar çok nadir bulunur. Bu sıfatların hepsinin üzerinde tecelli ettiği bu insanlar tabiki de Nur Talebeleridir. Risale-i Nur Talebeleri diğerleri gibi olamaz. Az konuşur çok iş yapar. Şimdi diyeceksiniz ki bunlar sadece Nurculara has değil bütün Müslümanlarda olması gereken özelliklerdir. ‘Olması gereken’ ayrı ‘bunların hepsi zaten Müslümanda var’ ayrı birşeydir. Çünkü bunlar küçük gibi görünür, aslında oldukça büyük olan gerçek bir mü’mine ait özelliklerdir. Bundan en çok nasibini alan ise Nurculardır. Çünkü Risale-i Nur Talebesi daima kendini yeniler, okur, takviye eder, şarj eder. Bu şekilde hep güncel kalır. Bu şekilde yaşar. Yukarıdaki özellikler ise Risale-i Nur’un okuyana kazandırdığı niteliklerdir. Doğru yaşama kılavuzu, güzel konuşma eğitimi, medenî cesaret, hürriyet aşkı, Demokrat zihniyet ve üstün gördüğü ‘Adalet’. Risale-i Nur Talebesi budur, bundan ibarettir. İşte biz böyleyiz. Çünkü biz Üstadımızdan böyle öğrendik.

Cemil Sait

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*