Bu maddenin imtihan şiddeti yüksektir

BİR İMTİHAN DAHA BAŞLADI

Birisi bir kuyuya bir taş attı.

Ve imtihan başladı.

Risale-i Nur eserlerini devletin kamulaştırmasına açan kanun maddesi, yeni bir imtihan fırtınası gibi esti, bütün çevreleri imtihana soktu.

Nurcular imtihandadır. Bakalım hizmetlerini gevşetecekler mi?

Bakalım her şeyi devletten, siyasetten, Bakanlardan bekleyip kendileri ellerini kollarını bağlayıp oturacaklar mı?

Bakalım devletin yavaş ve hantal dolmuşuna binince hizmetlerinin seyri nasıl olacak?

Bakalım hizmetlerine daha fazla fitne ve fesat karıştığında, hizmetlerinin safiyeti bozulduğunda, iktidarın oyuncağı olduklarında arı duru bir iman hizmetini nasıl yapacaklar?

Hükümet erkânı imtihandadır. Ellerindeki gücü, kudreti, yetkiyi, iktidarı samimiyetle kendileri mi kullanacaklar; yoksa derin merkezlere teslim mi edecekler?

Milletvekilleri imtihandadır. Bakalım vicdanları ile

emir merkezleri arasında hangisini tercih edecekler?

İşi bilip tedbir alabilecek konumda iken, kılını kıpırdatmayan siyasiler imtihandadır.

Türkiye demokrasisi imtihandadır. Bakalım dünya sivilleşirken, Türkiye daha ne kadar demir askerli emir komuta zincirine bağlı bir ülke olacak?

Nitekim dünyada Fikir ve Sanat eserlerine kamulaştırma yapan başka bir demokratik uygulama örneği mevcut değildir. Bunun örnekleri totaliter rejimlerde görülebilir. Çünkü demokratik ülkelerde birey de, bireyin eserleri de devletin müdahale alanında değil, bu alanın dışındadır.   

NURCULARIN İMTİHANI DAHA ŞİDDETLİDİR

Nurcular zorluğu ve sıkıntıyı bilirler. İki satır Risale yazmanın başlarına ne bin türlü belâ ördüğü günlerden bu günlere kolay gelmediler.   

Hizmetleri için bedel ödeyerek geldiler.

İstihkaklarında yine bedel ödeme varsa, bundan çekinmezler, öderler.

Nurculuk, “Sen Üstadın hizmetinde kusur etme; ben iki kat çalışırım, senin yapacağın işi de yaparım” diyen Barla’lı şefkat kahramanlarından, nur mektupların neşri için Ferhat gibi dağlardan aşan Bedre’li, İslâmköy’lü bahadırlardan, çiftçisinden çobanına bin kalemle Risale yazan Sav Köylü kalemşörlere kadar nice fedakârların meydana getirdiği bir hizmet destanının adıdır.  

Bir zulüm maddesiyle bu gün hizmeti engellenmek istenirse, Risale neşrine sekte vurulmak istenirse, Nurcular ellerini kollarını bağlayıp oturacaklar mı?

Hayır; yine ve daha fazla hizmetlerinin başında olacaklardır.

Köstek vurulup yapılmayan iman hizmetinin vebali kimde olur; bunu Allah bilir.

Ancak şu kesin ki, yapabildiklerini daha bir ihlâsla ve sadakatle yapacaklar, bir hizmet destanı yazacaklardır.

Uhuvvet, tesanüt, fenafilihvan, muhabbet, feragat kavramları daha bir anlam kazanacaktır.

Kısıtlı imkânlarla belki, ama yine dört bir koldan Risale-i Nur hakikatlerini dünyaya duyurmaya gayret edeceklerdir.

O zındıka komiteleri gene rahat durmayacaklardır. Gene farklı bir belâ ile yollarını kesmek isteyeceklerdir.

Ama dünya durdukça iman hizmeti durmayacaktır. Risale-i Nur’un neşri akim kalmayacaktır inşallah.

Bu yasa maddesi Türkiye’ye imaj kaybettirecektir. Ama Risale-i Nur neşrine zarar veremeyecektir.

KAMULAŞTIRMA KAVRAMININ KARANLIĞINDA

Muğlak ve kapalı bir maddeye güvenilir mi?

Ülkemizde, muğlak ve kapalı maddeler vatandaşın lehinde değil,  aleyhinde ve zulümde işletilmiştir bu güne kadar.  

Meselâ tanımı yapılmamış ve sınırları çizilmemiş bir laiklik maddesi seksen yıldan beri vatandaşın dinine, imanına ve inançlarına dahletti. Bu madde yüzünden camiler kapatıldı, ezanlar susturuldu, insanların inançlarına ve iradelerine ipotek konuldu.

Şimdi bu kamulaştırma maddesi çantasında ne gibi ipotekler taşıyor, ne gibi karanlık hedefler barındırıyor, kim bilir?

İyimser olmak için hiçbir sebep yoktur.

Allah Risale-i Nur hizmetinin yardımcısı olsun. Âmin. 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*