Buldum!… Buldum!… Buldum…

Kıymetli okuyucularımız… Çoktanberi yazmaya ara verdiğimin esbab-ı mucibesini siz sormadan izah edeyim. Evvelâ siyasetin sevimsizliği beni azıcık soğuttu… Sonra boşa koydum dolmadı, doluya koydum almadı… Yani dünya politikalarından çok çok farklı siyasetimizin demokrasi ile izdüşümünü uzun süre incelemeye koyuldum.

Tek adama dayalı bir parti ve o parti de ülke reylerinin yüzde ellisini almış. On seneden beri hiçbir sözünü yerine getirmediği halde devamlı yükselmiş. Ekonomik krizler dünyayı kavurdukları halde, yahudîlerin meşhur bankaları bize doğru koşmuş. Anlayacağınız nakit sıkıntısı çekmemişiz. Sıkıntı içindeki AB ülkelerine bazen teeden bakmışız, bazen caka satmışız, alay etmişiz. Bütün bunlara üstün becerimiz, bizden elli sene önde koşturan Avrupalıların beceriksizliği neden olmuş? AKP´lilere sorarsınız elbette… Doğrusunu düşünmeye devam edelim. Türkiye ekonomisinin dümenindeki M. Şimşek daha önce meşhur global fonların idaresinde değil miydi? Kuralcı ve prensipçi AB ve ABD ekonomilerini cezalandırmak isteyen globalistler paralarını yüksek faizlerle güvendikleri eski adamlarına teslim etmiş olabilirlerdi. Düşünmeye birlikte devam ediyoruz.

Bence zurnanın dart dediği yer Mr. Bush´un nursuz ve sevimsiz politikacısı yeniden piyasaya çıkması oldu. Dedi ki bütün dünya olayları, Orta Asya, Arap Ülkeleri, Balkanlar ve Karadeniz çevresinde olup bitenler, bizim 2002´deki proğramın devamıdır… Benim gibi kıymetli okyucularım da duymuşlardır. Doğrusu beyinleri zonklatacak düşünme seanslarına şimdilik şiddetle ihtiyaç var.

Sakın değişen yüzyılımızdan payımıza düşen dilim bu AKP olmasın. Yani AKP´yi vitrine yerleştirerek ve toplumu topluca uyutarak bir değişim. Amerika veya bir başka emperyalist gücün bizde portakal devrimleri yapma imkanı yoktu. Çünkü İmparatorluktan süzülmüş şu toplum uygun değildi. Arapların başına örülen çoraplar da bize uymazdı. Bütün dünya değişime uğratılırken, büyük devrimleri yaşarken biz böyle paşa paşa keyf sürecektik. İnanmıyorum. Çünkü geçmişte her yerden önce değişimi bizim üzerimizde denemişler. İnanmıyorsanız dönün tarihe bakın…

Evet buldum. 28 Şubat´tan beri bir sarmal ile değişim sürecine sokulduğumuzu buldum. İsimler o kadar da önemli değil. Belki birileri buna yarın post modern devrim diyecek. 28 Şubatla girdiğimiz tünel yolculuğu devam ediyor. Belediye başkanlığından cezaevine, oradan Halkpartisinin yardımıyla başbakanlığa, oradan dünya değişim eşbaşkanlığına ve osmanlı sultanlığına… Neden mi, zira muhalefet yok… Evvelâ ne idüğü belirsiz bir Ergenekon tezgahını hazırladılar. Sonra da mızıkçılık yapan Baykal´ı biricik kasetle aşağı indirip George SOROS´un prensini Devlet partisi tahtına çıkardılar. Devlet Bahçeli´ye Kürtler için ihtiyaçları vardı. Ağzından bir laf kaçırmaya kalkışsa, yüzlerce rezalet ve kaset ortaya dökülecekti. Yazıcıoğlu´nun akibetini de aba altında sopa ile göstermeye devam ediyorlar. Gördünüz mü, nerede muhalefet… AKP´nin yolunu böyle yağlı – ballı yapan global bir güç var mı, yok mu?

Demokrasi geçmişimizde bu kadar dış desteklere, yardımlara ve hatta içerdeki taşları dikenleri temizlemeye koşanlar olmuş muydu? Hadi birisi çıksın, evet desin.

Buldum, deyince neyi bulduğumu elbette anladınız… Türkiye´nin siyasal İslamcılar, masonlar, yeni liberaller, Atatürk miliyetçisi kadrolar ve portakalcıların yardımlarıyla günü gün edenlerce toptan değişim sürecine sokulduğunu böylece siz de bulmuş oldunuz. Dünya dönüşüm odak noktası ve bileşkeler merkezi haline gelmiş Türkiye´de hâlâ çok particilikten, demokrasiden, demokratlardan ve hukukun üstünlüğünden bahsediyorsanız, yani tabloyu tüm yönleriyle gördüğümüz halde neden AKP´nin alternatifsiz kaldığını anlayamıyorsanız, lütfen bir inzivagâha çekilin. Çünkü bundan böyle sizi rahatsız edecek gelecek gelişimleri de anlayamayacaksınız. Dostunuz olduğumu varsayarak söylüyorum. İyilik yaptığıma inanıyorum.

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. Hakikatinde hayatımızın cüzi bir kısmını meşgul etmesi gereken siyaset ve sair meşguliyetler bu asırda hayatın bütününü işgal ediyor .eğer vahidi sahih elde edilmese ezhan enelere döner etrafta gezerler.
    Açıkve net. Bu zamanda nurlarla ilmen hakiki manada vahidi sahihi elde edemeyen etrafta gezen geveze akıllar nurculuk oyunu oynuyorlar. Çünkü ruhlar işgal edilmiş.geveze akıllarla tarafgir ruhlarla bırakın akp yi günlük hayatının basit kontrollerini bile yapamayan ülfetlerle karışmış bilinç altında çıkar ilişkisine (siyaseten kendi ve ailesi yakılarınca siyasetten nemalananlar veya umudu olanlar vb. )dayalı fakat zahirde nur millet Sakarya ,kendiyle yüzleşmekten aciz sanal nurcu tipleri, eşini çocuklarını bile anlayamaz.
    Bu virüs en hasları bile tehdit ediyor.
    Siyaset ayağında Akp. Büyük kafaların yeni dünya düzeninde islamın hareket noktasını teşkil eden Osmanlının torunları için yaptığı Ortadoğu ve İslam alemi için yaptığı yeni beste nin adı.Tabi enstrumanlar ne kadar gerçekçi olursa etkisi o kadar kalıcı olur.davos vb.vb.vb…enstrumanlarıyla islamın merkezindeki ruhların bilinçaltına girilen harika bir beste akp.ruhlar kendinde değil.
    Bunun gerekçelerini yazılarında dile getiren az sayıdaki insanları tebrik ediyor hissi olmadan satırdan yazıların devamını diliyorum.
    İçine düşmeden uzaktan nurlarla ciddi alakalı bir bakışla inşallah.

  2. Nureddin Kutan Bey,
    Uzun süre dinlenmeniz maalesef bakış açınızıazıcık ta olsa değiştirmeye hiç yaramamış. Eski bildiklerinizi okumaya devam ediyorsunuz. üstadın adını taşıyan bu sitede bu kadar menfi siyaset eleştiriciliği yapmak hiç uygun duşmüyor. Yazılarınızı başka ortamlarda yazmanız daha uygun olur. Yazdıklarınızın makul bir dayanağı olsa neyse de bana kalırsa tamamen şiddetli bir önyargı ile yazıyorsunuz. Çünkü iddialarınız havada desteksiz kalıyor. Bu eleştiriyi yapmak zorunda kaldığım için üzgünüm.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*