Çarpık film anlayışı

Daha önce de bu sütunlardan yazmıştık. Yerli ve yabancı dizilerde “eşcinsel” temalar sıkça işlenmeye başladı.

Daha doğrusu; sanki bir yerlerden düğmeye basılmış gibi ekranları kapladı.

TV eleştirmeni Sina Koloğlu köşesinden bu konuyla ilgili değerlendirmesinde,  “Örf âdet ve gelenekler çöpe atılıyor!” demiş ve bu tip konuları işleyen filmlerin toplumda karşılığının olmadığını, “‘Kılıç Günü’yle belki de en uç örneği yaşadık ve yapımcı boyunun ölçüsünü fena almıştı!” (Milliyet) diyerek vurgulamış.
*
Evet, hatırlarsınız, Osman Sınav yönetmenliğindeki “Kılıç Günü” adlı dizi hayli tartışmalara sahne oldu ve bu yapım apar topar yayından kaldırılmıştı .

Yeşilçam’da da dönem dönem “çarpık” ilişkiler bu topluma empoze edilmeye çalışılmıştır.
*
Sinemanın en tartışmalı yönetmenlerinden olan Atıf Yılmaz, Halit Refiğ, Osman F. Seden’in çektiği bazı filmler, sözkonusu içerikli olduğu için tepki çekmişti.

Gişede istediği hâsılatı elde edemeyen ve sahte ödüllerle gündemde tutulmaya çalışılan bu filmler, aslında halk nezdinde hiçbir zaman kabul görmedi ve sinema tarihinin karanlık sularına gömüldü.
*
Eleştirmen Sina Koloğlu, Fransa’daki gençlere “kötü örnek teşkil eden dizi”lerin, örf /âdet ve geleneklerin çöpe atıldığını söylerken haklı. Ancak Türk sinemasında, özellikle “eşcinsel” temalı filmlerin ne denli ısrarla işlendiği gerçeğini de gözardı etmemeli.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*