Çarşafı kullananlar

Image
Daha önce millete, çarşaf geliyor korkusu yayanlar bu gün öcü gibi gördüğü çarşaflıların yakalarına kendi partisinin rozetini takıyor. 
Sosyal demokratlıkta sınıfta kalmış bir siyasi partinin bu günlerde takındığı tavrı analiz etmenin zamanıdır.

 

Gerçekten CHP’nin kafasına saksı mı düştü “değişim” geçiriyor yoksa bu milletin nihayet dini hassasiyetlerini anlayıp, teslim-i silah mı ediyor?
Nasıl ki çarsafı siyasi bir simgeye alet etmek yanlışsa, onu dönüp değişimin bir sembolü gibi sunmak da yanlış. Çünkü her iki taraf kendi emellerine alet ediyor demektir.
Tesettürle ilgili yakın tarihte Bediüzzaman Hazretlerin çektiği sıkıntıyı hatırlatalım:
Darülhikmeti’l-İslamiyede bulunduğu yıllar… Avrupa’dan tesettür ayeti aleyhine gelen itirazlar var.
Bediüzzaman bunun üzerine Tesettür Risalesini kaleme alır. Ama “mahremdir” diye neşretmez.
Sebebini şöyle açıklar: “İlerideki kanunlara temas etmemek için o Tesettür Risalesini setrettim.”
Kaderin cilvesi ki, eser yanlışlıkla başka bir yere gönderilirken açığa çıkar. Halbuki bu risale, hem psikolojik hem sosyolojik hem biyolojik yönleriyle ilmi bir eserdir. Buna  rağmen, “iki cümle” yüzünden rejim tehdit altındadır diye tutuklanır (1935).
Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinin 19 Ağustos 1935 tarihinde verdiği kararla, hukuki bir suç isnat edilmemesine rağmen, “kanaat-i vicdaniyeye” dayanarak 11 ay hapisle birlikte Kastamonu’da “mecburi ikamet” cezasına maruz kalır. Bununla birlikte 15 talebesi de altışar ay hapisle “onurlandırılır.” (Tarihçe-i Hayat, 2006 Yeni Asya Neşriyat baskısı, s. 11.)
Dahası, tesettürle birlikte, miras hakkı ile ilgili ayetlere yaptığı yorum mahkeme tarafından “irtica fikriyle” suç unsuru olarak gösterilir.
1935 Türkiye’sinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin adı henüz Cumhuriyet Halk Fırkasıydı.
1927 yılında Mustafa Kemal tarafından belirlenen Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik ve Laiklik ilkelerini tüzüğüne eklemişti. 1935’teki kurultayında daha önceki dört ilkeye M. Kemal’in kararıyla “devletçilik ve devrimcilik” ilkeleri de eklenerek ilkeler altıya çıkarıldı veee… Partinin adı Cumhuriyet Halk Partisi oluverdi.
Yani o dönemler Türkiye tek parti yönetimi tarafından yönetiliyordu. Demokrasi ve çok seslilik hayaldi.
Düşünün: Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini, İspanya’da Franko’nun faşist yönetimleri vardı. Fransa, Belçika ve İsviçre’de kadınlar en temel insan haklarından biri olan seçme ve seçilme haklarından mahrumdu.
Kuşkusuz 2. Dünya Savaşı’nın hemen ardından, uluslararası siyasette gelişmeler, Türk siyasi tarihinde yeni oluşumları meydana getirirken, rejimin genel niteliğinde önemli değişiklikleri de gündeme getirdi.
Zaten, CHP çok partili seçimlerden sonra bir daha belini doğrultamadı.
Cumhuriyet Halk Fırkası… Pardon… Cumhuriyet Halk Partisi, aradan geçen bunca zaman sonra, çarşaflı seçmenlerinin yakasına rozet takıyor.
Demek ki, Bediüzzaman Hazretleri’ni sırf  Tesettür Risalesi’nde geçen iki cümlelik sözleriyle mahkûm eden zihniyet, boşuna endişe etmemiş, bu günleri görmüş!

GÜZEL SÖZ
Rüyaları gerçekleştirmenin en kestirme yolu, uyanmaktır.
(J. M. Powe)

Image

Benzer konuda makaleler:

8 Yorum

  1. Çarşafa yada başörtüsüne karşı çıkanların 1-2 kuşak ilerisine gidildiğinde atasınında örtüsü ve eshabının aynı olduğunu görüyoruz. siyasette var olmak süfyan komitelerine yaranmak için aslını inkara gidenlerin özüne dönmesi olarak bakabilirmiyiz. ecevit ve baykalın dedelenin imam olmaları gibi.cenabi Allah’ın hikmeti diyebilirmiyiz.4. dönemi rezilane edecek açılımları görmeye başladığımız şu günlerde. Fethullah hocamın talebeleri ve medyasının Ecevitle başlayan sosyal demokratlara desteği bu olsa gerek, belkide dedelerini tanıyorlar. onun içinde dedelerinin boy boy resimlerini yayınlamakta ileri görüşlülüklerinin bir payı olsa gerek. yıllarca müslüman kız çocuklarına kök söktürmüş, yabancı ellerde okumalarına sebeb olmuş-burada imkanı olanlar ookudu, olmayanlar ise malesef – bunlarda ne çarşafa ne başörtüne dost olur. olsa olsa post olur.

  2. Cihan bey kardeşimiz Başörtüsü konusunda fürüat diyerek başörtüsü mücadelesindeki direncin kırılmasını, Refah ve AKP iktidarlarında bu mücadelenin yavaşlaması ve bir iki vilayetimiz ve yeni asya gazetemiz gibi bir iki gazetelerde mücadelenin devam etmesi, yani müslüman toplumun hassasiyetlerinin kırılması gibi çalışmalarda Zaman gazetesi ve fethullah hocamın cemaatinin Ecevitin DSP sini desteklemeleri müslüman toplumun manevi erozyona uğratılması madde yi ön plana çıkararak müslüman sosyete tabir edilen seküler bir toplum oluşturlması çalışmaları, siyaset sende biliyon biraz yalan dolan birazda kıvırma, yani benim anladığım kadarı ile BAYKAL efendinin çarşaflıları hoşgörü ile karşılama iki yüzsüzlüğünden medet uman bazı safdil müslüman kardeşlerimin ECEVİTİN DSP sini destekleme bahtsızlığından sonra Baykalı destekleme bahtsızlığına düşme ihtimalidir. Baykalında ecevitinde dedesini sen zaten biliyorsun. ben bunu anladım. yani aldanmayalım. seçimler yaklaştı. aldanırsak zaten müslüman toplumun hassasiyetleri ziyadesiyle kırıldı, bu görevde yine başrol oynanmaması noktasında anlaşılması gerekir diye düşünüyorum. gerisinide şahin beye sor.

  3. Burak bey kardeşim, dediklerinize yanlış demiyorum ama çarşafla ilgili olan bu yazıyla Fethullah Gülen cemaatinin alakasını kuramadım. Çünkü Fethullah Gülen’in çarşaflı talebesi yok bildiğim kadarıyla. Siz gördünüz mü, var mı?

  4. burada süfyan komitesi, dine dindarlara ve şeairlere savaş açmış, bu uğurda da sittin (altmış yıl) sene iktidara gelememişler, ama fethullah hocamı temsil eden fethullahcıların sayesinde ecevitle iktidara gelmişler, memleketinde en büyük krizi yaşamasına neden oldular. burada çarşaf bir temsil yine safdil kardeşlerimizi çarşaftı, imam adaydı derken süfyan komitesi aldatma ile iş görüyor biliyorsun. alet olmamaları için bu yorum yapıldı. sen bu konuyu benden daha biliyorsun. müslümanlar aldanmasın.
    çünkü bugün kendine yakın gördüğü bir partiyi iktidara getirdi. ama iktidara getirdiği parti hak ve özgürlükler noktasında hiç bir ilerleme getirmediği gibi kanunsuz olan yasağı kanun altına almak gibi bir durma soktu. mücadeleyi içinden çıkılmaz bir duruma getirdi. bunu fırsat bilenlerdse çarçafla başladıkları siyasi atraksiyonlarına türbanla başörtüsüyle devam edecek benim temiz asil analarımı ve bacılarımı kandıracaklar, CHP liler kandırmaya başladılar bile sizin sorununuzu biz çözeriz diye .çarşafla fethullah hocamın ekolünün ne anlama geldiğini anla kaln.

  5. AKP’yi iktidara getiren bu millettir. Erbakanı da iktidara getiren bu millettir. Milletin oyu Fethullah Gülen Hocaefendi’nin cebindeymiş gibi konuuyorsunuz. Lütfen ifrat etmeyelim!

  6. Bu İslamın söndürülemez güneşi ve İlahi Vaadin doğruluğunun şüphe götürmez isbatı karşısında,en muannid mülhidlerin bile artık söyleyecek söz bulamadıklarının ve diz çöktüklerinin isbatı olmakla beraber, İSLAMIN zaferidir elhamdulillah.
    Eğer onlar inkar ve imhayla yapamadıklarını nifakla yapabileceklerini düşünüyorlarsa yanlış hesap yapıyorlar.
    Ya ALLAHa samimice dönüş yapsınlar, düşmanlığı bıraksınlar ya da İslamın mukaddesatına hürmetsizlikten vazgeçsinler. Onlar inanmasalarda, istemeselerde İlahi güç karşısında işte böyle diz çökmek zorunda kalmaktan kurtuluş bulamayacaklar…

  7. yaw kardeşim baş örtüsüne fetva veren alaka kurulamayan hoca efendi değilmidir yahu
    el insaf ya..
    el vicdan diyorum
    hoca efen dinin çarşaflı ögrencisi olmaya bilir ama
    bu demek değil ki dsp ye destek versin
    ve şimdiki hükümete verdği destek yüzündem değil mi ki
    kendilerini birşey zannedip
    sezerin zamanın da bile olmayan kamusal alan çıktı
    zina Anayasa da yer aldı ilk öğretimi bitirmeyene kur an kursları gidilemez oldu ney se hakkınızı helal edin

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*