Cennet bahçeleri

Cennetin tarifi zor…

İnsan dünyada en mükemmel manada bin yıl yaşasa, cennetin bir saatine karşılık gelmiyor.
Ve Cennette bin yıl yaşasa, Cenâb-ı Hakk’ı görmenin bir saatine mukabil gelemiyor.
İşte Cennet böyle bir mekân.
Bizler ise dünyanın kıytırık lezzetleri için neleri feda edebiliyoruz?
Nereden çıktı bu konu?
Bursa’da kadim dostumuz Mevlüt Saygı, dostlarını dershaneye bu isim ile dâvet ediyor.
“Bu akşam Cennet bahçesine gidiyoruz”
Bu kelime bende bir çok çağrışım yaptı.
Dersler bu açıdan önemli.
O dersleri dinleyenler sadece insanlar değil.

Cenâb-ı Hakk’ın bir çok zîşuur yaratıkları vardır ki, bu iman hakikatlerinin okuması ve söylenmesinden fevkalâde sevinirler ve de istifade ederler.
Merhum Ali İhsan Tola’dan dinlediğimiz bir kıssa var ki, bunu teyid ediyor.

“Bir gün Üstad Hazretleri ‘Kardeşim, sizlerden 3-4 kişi ne zaman bir araya gelir, bu iman hakikatlerinden okursa, benim ruhaniyetim orada hazır olur’ demişti.”

Hem bu dersleri “zemin yüzünün bir medar-ı şerefi ve süsü olduğunu“ ifade ediyor Barla Lâhikası’nda.
Ve her bir Nur Talebesinin evinin ve mekânının bir Nur Dershanesi olduğunu, beş-on dakika dahi olsa Nurları okumak, dinlemek ve yazmak suretiyle talebe-i ulum sevabını kazanacağını dile getirmektedir.

Eskiden âdetlerimiz böyle idi.
Derse gelirken en az bir-iki dostumuzu dâvet ederdik. Onları da getirirdik.
Hem de en zor zamanlarımızda.
Şimdi sadece kendimizi zor getirir olduk
Onun için pek tanışmalar da olmuyor artık.
İstisnaları tenzih ediyorum.
Genel vakıayı söylüyorum.

“Günde on sahife okuyan kendini muhafaza eder, 20-25 sahife okuyan hizmet etmeye başlar“ demişti Zübeyir Gündüzalp Ağabey.
“Bizler öyle bir hakikate hayatımızı vakfetmişiz ki, Cennet gibi güzel, güneş gibi parlak ve saadet-i ebediye gibi şirindir” demişti Üstadımız.
Hizmetin böylesine yaşandığı mekânlarda sıkıntılar olmaz veya zail olur gider.

Ama “birbiriyle boğuşanlar müsbet hareket edemez”ler.
İşte cennet bahçeleri camilerimizdir, dershanelerimizdir ve cennetin dünyalık yerleri evlerimizdir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*