Cennet günlerimiz; “21. Buluşmamız”

21 hafta boyunca Perşembe günleri ikindiye doğru telefonlarımıza böyle bir mesaj notu düştü. Kat, falan; daire falan; ve falan ağabeylerdeyiz.

Nitekim Perşembe günleri geldiğinde bizim gözümüz bu mesajı arar oldu. Hatta bir hafta geç saatlere kadar mesaj gelmeyince, o hafta sohbete, farklı bir şehirde olduğu için gelmeyecek olduğu halde, bir beyefendi mesaj atıyor ve “Neden mesaj gelmedi?” diye mesaj gönderen arkadaşımızı ikaz ediyor.

Diyeceksiniz, “Neden bahsediyorsun?”

İfade edeyim efendim.

21 haftadır, Perşembe akşamları komşularımızla bir araya geliyoruz. Her hafta bir evdeyiz. Artık bu işlere alıştık. Birisi birisini bir yerlerde görse, hemen “Bu hafta kimdeyiz?” diyorlar.

13-15 kişiyi bulan bir büyük insanlar topluluğu.

Bir Yasin-i Şerif, başta Peygamberimize (asm) olmak üzere bütün peygamberlere, evliyâullaha ve bütün ahirete irtihal etmiş olan din kardeşlerimize ve hazır bulunan cemaatin geçmişlerine ithaf ediliyor. Yani önce bir araya gelmemizden geçmiş büyüklerimiz ve kabir ehlimiz razı oluyorlar.

Ardından kırk elli dakikayı bulan bir nur sohbetimiz.

Elbette bu mütevazi program ailemizin, komşularımızın, mahallemizin, sonrasında içinde yaşadığımız şehrin, ülkenin derken, bütün rûy-i zeminin hareketiyle alâkadardır. Belâları def, hayırları celb ediyordur.

Sonrasında da bir köy gibi düşündüğümüz (köylülerimiz) 60 hanelik sitemize dair, çocuklarımıza, çevreye dair biraz konuşmalar, yani dünyevî işlerimiz konuşuluyor. O da ayrı bir ihtiyaç.

Benim asıl bahsetmek istediğim ise, ‘sezon finali’ olarak gelen mesaj.

Grup içerisinde İbrahim kardeşimiz, sosyal koordinasyon işlerini üstlenmiş vaziyette. Bu bir görevlendirme değil, sadece kişinin yapabileceklerine uygun bir sorumluluk üstlenme.

Sezon finalimizdeki gündem beni oldukça düşündürdü.

12-13 tane site sakinimiz, bu sohbetlerimizi daha düzenli, daha çok katılımlı, daha kalıcı hale nasıl getirebiliriz düşünceleri içerisinde idiler.

Şunu anlıyorum ki, Kur’ân tilâvetleri, Risale-i Nur sohbetleri bir yerlere girmişse, orada kesinlikle Allah’ın nuru, rahmeti ve bereketi kendini gösteriyor.

Nitekim bizim komşularımızla olan iletişimimizin temelinde de, yine Allah’ın rızası için bir araya gelmek, meselelerimizi konuşmak ve sonrasında da bu konuşmaların kalıcı ve manevî bir kimlik kazanabilmesi için, Kur’ân ve nurların gündeme hakim olmasını sağlamak vardı.

Sezon finali gündemli sohbetimizde, “Bu sohbetlere diğer bloklardan katılmak isteyen komşularımız var, onları da aramızda görebilmek için hangi tedbirleri almak gerekiyor? Katılımların sayısı artarsa, evler bunu kaldırabilir mi? Yoksa, bir daire mi kiralayalım? Zemin katları mı tanzim edelim? Yoksa bu şekilde devam etsin mi?” gibi ciddî ciddî gündem maddeleri vardı.

Ayrıca, yine “Sohbetlerimize artık gençlerimiz katılsın mı? Sohbet programlarımıza dışarıdan bize ders yapmaya gelenler olsun mu?” gibi değişik maddeler de konuşuldu.

Hatta arkadaşlarımızdan birisinin, “Eğer bu amaçla bir daire kiralarsanız, ben kiranın yarısını vermeye hazırım” ifadesi, bir diğer arkadaşımızın “Sitemizde kiralayacağımız dairede bir günü kadınlarımıza, kızlarımıza tahsis ederiz ve onlar da kendi aralarında sohbetler ederler ve Kur’ân eğitimi yaparlar” teklifleri oldukça güzel idi.

Hatta bu işi biraz olsun hızlandıralım ki, Ramazan ayında kullanılır hale getirelim gibi oldukça hareketli gündemli saatler yaşandı.

Sonunda aldığımız karar, sonbahar, kış mevsimine kadar site bahçesindeki kamelyada gidişatı bir görmek ve ona göre de adımları hazırlamak şeklinde oldu.

Güzel olan da, yaz mevsimi, sıcak bir şehir havası içerisinde olmamıza rağmen, insanlar sohbetlere ara vermek istemiyorlardı. Daha önce on beş günde bir yapılan sohbetler, epeyce bir zamandır, haftada bir olarak uygulanıyor. Bu da sohbetlere olan ihtiyacın derecesini gösteriyordu.

Sezon finalimizdeki gündem, gidişatın çok iyi olduğunu gösteriyordu. Himmetlerin oldukça diri olduğu anlaşılıyordu. İnsanlar herhangi bir baskı, rekabet oluşturmaksızın, kendi içlerinden geldiği şekliyle, iman, Kur’ân dâvâsına iştirak etmek istiyorlardı.

Ramazan ayının kendine mahsus manevî gündemi için ara verilen sohbetimiz, Ramazan’dan sonra, kaldığı yerden devam edecek inşallah.

Tabiî yine Ramazan’da ise, grubumuz bir iftar faaliyeti çerçevesinde bir araya gelecek. Burada da ileriye dönük yapılabilecek konular konuşulacak.

Kur’ân ve onun nurları, asra hakim oluyor.
Onun okunduğu yerler nuranîleşiyor.

Küçücük adımlardan büyük neticeler çıkıyor. Yeter ki, sizin gündeminizde hakikatler yeterince yer alsın. Emin olun gittiğiniz yerlere onlar da gidecektir.

Tebrikler beyler!

Sizi yürekten alkışlıyorum.

Perşembe akşamlarını “Çok önemli bir oturumumuz var diyerek” kapattınız. Perşembe gecelerini bakileştirdiniz.

Cennette de Perşembe günleri bir araya gelelim inşallah.

Cennet günlerimizi çoğaltmak duâsıyla.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*