Ciddi ahiret kardeşliği

Risale-i Nur hizmet-i imaniyesinde çalışan nur talebeleri şahs-ı manevi içerisinde kardeşlik hakkını eda etmekle birlikte, talebelik hukukunu da hakkıyla yerine getirme gayretindedirler.

Umum, kardeşlerin hakkına riayet hususunda azami dikkat gösterilmesi, ahiret kardeşliğimize zarar verecek hallerin önünün alınması, ciddi mahviyet içinde olması gereken kardeşlik irtibatlarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Şu tecrübe ve imtihan meydanında eğer ciddi ahiret kardeşliği sağlanamazsa hukukullah ve hukuk-u ibadı muhafaza ve müdafaa hizmetimizde tam manasıyla yerine getirilmemiş olacaktır. Çünkü dar dairede bu hak ve hukuklara riayeti sağlayamamak geniş daireyi alakadar eden hizmetlerinde layıkıyla yapılamamasına sebep olabilecektir. Şahs-ı manevi, Risale-i Nur’un heyet-i mecmuasının vaziyetinden teşekkül ettiğinden, bu şahs-ı manevi içerisine dâhil olan tüm fertlerin kardeşlik haklarına ve talebelik hukukuna riayetleri ne kadar ise o şahs-ı manevide o kadar muktedir görünecektir.

Ciddi ahiret kardeşliği ile alakalı Bediüzzaman Hazretlerinin ifade etmiş olduğu hakikatli bir hikâyeyi aşağıda paylaşarak yazımıza son veriyoruz.

“Şeyh Mustafa’ya benim tarafımdan geçmiş olsun de ve şu hikâyeyi ona söyle: Eskide iki ciddî âhiret kardeşleri varmış. Biri hasta düşer; ötekisi ziyaretine gitti. Dua eder, hasta iyi olmaz. “Öyleyse sen kalk, ben yatacağım” demiş. Hasta kalkmış, onun yerine hasta olarak yatmış. Her neyse… Demek Şeyh Mustafa ile kardeşliğimiz ciddîleşmiş ki, ben hastalığına dua ettim, kabul olmadı. Fakat birkaç gün devamı mukadder olan hastalığının bir parçası bana verildi. İnşaallah ona bir parça hiffet gelmiştir.”

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*