Çok masumların hukuku kayboluyor, mahvoluyor

altAziz, Sıddık Kardeşlerim!

Dün, Emin, bu havaliye gelen bir kolordu münasebetiyle, istemediğim ve Rusun harbe devamını bilmediğim halde; Rusya’nın Kafkas’la ittisali kesilmesini söyledi. Ben, onun sözünü kesip susturduğum halde, kalbim ehemmiyetle bir alâka gösterdi.

Sonra, bugün namazda ve tesbihatında iken, manevî tarzda denildi ki: “Küre-i arzda çarpışan, mücadele eden cereyanlardan her halde birisi İslâmiyete ve Kur’ân’a ve Risale-i Nur’a ve mesleğimize taraftar olacak. Bu noktadan, ona karşı bakmak gerektir. Bakmamak için bir-iki mektupta yazdığım sebepler, çendan kalbe, akla kâfidir; fakat meraklı ve hevesli olan nefse kâfi gelmiyor” diye kalbime geldi.

Aynen tesbihatta ihtar edildi ki: Ehemmiyetli sebebi ise, bakmakta bir tarafa tarafgirlik hissi uyanır. Tarafgir nazarı, taraftar olduğu taraf cereyanın kusurunu görmez, zulmüne rıza gösterir, belki alkışlar. Halbuki, küfre rıza küfür olduğu gibi, zulme razı olmak dahi zulümdür. Elbette zemin yüzünde bu dehşetli düelloda semavatı ağlatacak zulümler ve tahribat oluyor. Çok masum ve mazlûmların hukukları kayboluyor, mahvoluyor. Mim’siz gaddar medeniyetin zalimâne düsturu olan “Cemaat için fert feda edilir; milletin selâmeti için cüz’î hukuklara bakılmaz” diye, öyle dehşetli bir zulüm meydanı açmış ki, Kurûn-u Ulâ vahşetlerinde de emsali vuku bulmamış. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın adalet-i hakikiyesi, bir ferdin hakkını cemaate feda etmez; “Hak, haktır; küçüğe, büyüğe, aza, çoğa bakılmaz” diye kanun-u semavî ve hakikî adalet noktasında Risale-i Nur Şakirdleri gibi hakikat-i Kur’âniye ile meşgul adamlar, zaruret olmadan lüzumsuz, yalnız hevesli bir merak için, netice itibarıyla faydası bulunan; ve netice daha gelmeden evvel lüzumsuz bakmak ve zalimâne tahribatlarını alkışlamak suretiyle İslâmiyet ve Kur’ân lehine hizmet edeceği o cereyanın harekâtını fikren takip etmekle meşgul olmak münasip olmadığı için, nefis de, akıl ve kalbe tâbî olup merakını bırakmış diye anladım.

Kastamonu Lâhikası, mektup no: 99, s. 156

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*