Çorum’da parlayan Nur

26 Ağustos 1071 tarihinde Alparslan’ın Bizanslılara karşı kazandığı Malazgirt Meydan Muharebesinden bu yana, yaklaşık bin yıldır Müslüman Türklere mekân olan Anadolu toprakları, âlimler, evliyalar, hatta sahabeler tarafından manevî bekçiliği yapılan mübarek bir coğrafyadır. Anadolu’nun nice yerlerinde, isimleri bilinen ve bilinmeyen nice sahabeler yatmaktadır.

Süheyb-i Rumî (ra), Kerebi Gazi (ra) ve Ubeyd-i Gazi (ra) Hazretleri de Çorum ilimizdeki kabirlerinde yatmakta ve haşrin sabahını beklemektedirler. İstanbul’un fethine giderken ya da dönerken, Bizanslılarla yaptıkları savaşta şehid düşen bu kahramanlar kahramanı insanlar, kendilerinden sonra gelecek İslâm fedailerine hayatlarıyla örnek oldular. Sonra gelenler de onları kendilerine örnek aldılar.

Âhirzamanın en dehşetli fitnelerinin kol gezdiği bir zamanda ortaya çıkan ve sahabe mesleğini kendine rehber yapan Bediüzzaman Hazretleri ve Nur Talebeleri de onları örnek alanlar arasındadır. “Mesleğimiz tarikat değil, hakikattir. Bu zamanda sahabe mesleğinin bir cilvesidir” diyen Üstad Hazretleri, toplumun zaafa uğrayan imanlarını kuvvetlendirmek ve taklit mertebesindeki imanı tahkik mertebesine yükseltmek için, her türlü eza ve cefaya, işkence ve zulme göğüs gererek Nur Risalelerini zor şartlarda telif etti. Meydana gelen talebeleriyle binlerce, hatta milyonlarca insanın imanının kurtulmasına vesile oldu. Allah ondan ve talebelerinden ebediyen razı olsun, âmin.

“1950 yıllarının ortalarında ve Üstad henüz hayattayken Çorum’a ilk risaleler Kargı ilçesine, oradan Osmancık ilçesine, oradan da Çorum’a ulaştı. Ve 1959 yılında elektriği olmayan ve gaz lâmbasıyla risalelerin okunduğu Çorum’daki ilk Nur dershanesi açılmış oldu. 1964 yılında ondan biraz daha iyice diğer bir dershaneye geçildi. 1967 ve 1969 arasında iki yıllık bir aradan sonra, 1969 yılında tekrar bir dershane açıldı. O günden bu güne hiç ara vermeden bu günlere kadar Çorum’da Nur dershanelerinde iman hizmeti verilerek geliniyor. 1997 yılında inşa edilen dört katlı ve geniş salonlu dershane ile Nurlar daha da parladı ve geniş dairelerde nice insanların imanları kurtuldu ve kuvvet kazandı. Bayanlar için de birkaç Nur dershanesi açılarak, istihdam ettikleri bayan vakıf elemanlarıyla, hanımlar camiasında da iman hizmeti yayıldı gitti. Şefkat kahramanları olan hanımlar taifesi, Anadolu’nun çoğu yerlerinde olduğu gibi, erkeklerden daha fazla ileriye geçtiler. Onlarla iftihar ediyoruz.” Bu bilgileri veren Yeni Asya temsilcimiz Mehmet Kovancının memnuniyetinden gözleri parlıyordu. Saff-ı evvel olan ve neredeyse tamamına yakını vefat etmiş olan eski Çorum Nur kahramanlarının evlâtları olan şimdiki iman fedaileri, babalarından geri kalmadıklarını aktif hizmetleriyle ortaya koyuyorlardı.

Muhtelif zamanlarda defalarca gittiğim Çorum’un bu yağız kahramanları, bir vesileyle yine dâvet ettiler. Dâvete icabet sünnettir, ama Anadolu’dan hizmet için çağrıldığında, artık o farz hükmüne geçiyor ve biz de ajandamız müsaitse, tarihini ayarlayıp hemen gitmek durumunda oluyoruz.

21 Aralık 2013 Cumartesi günü Çorum yolundayız. Ömer kardeşin kaptanlığında iki buçuk saatlik bir yolculuktan sonra Çorum’dayız. Diğer Anadolu il ve ilçelerinde olduğu gibi, üniversitenin de olmasından kaynaklanan bir artıyla şehirdeki ilerlemeler açıkça görünüyordu. Pazar günü ikindi namazını müteakip, umumî dersin yapılacağı yere götürüldük. Burada İlim Yayma Cemiyeti’nin salonunu ücretsiz olarak dersimize tahsis eden idare heyetine şükranlarımızı sunuyoruz. Samsun’dan, Suluova’dan, Sungurlu’dan, Seydim Kasabası ve Osmancık gibi hizmet mahallerinden gelenlerin de katılımıyla iki yüz kişiden fazla olan bir kalabalıkla paylaşılan risale dersi, hepimiz için bir feyiz kaynağı oldu. Organize eden ve katılan bu iman kahramanlarının hepsinden Cenâb-ı Hak ebediyen razı olsun. Aynı akşam Ankara’ya dönerken, böyle bir hizmete Allah’ın lütfuyla mazhar olan ruhum bayram yapıyordu.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*