Dara düşmüş gönüllere ümit veren enerji!

Duâ ânı, ümitlerin harman oluş ânıdır.

İnsan, kimden umar, kimden ister hâceti? Elbette ki, bizi bilen, bize merhamet eden; bizim en ince hatırât-ı kalbimizdekinden haberdar olan Rabbimizden başka el açacak kim var ki?

Duâ, Rabbimizin kapısına varmaktır. Diğer bir ifade ediş şekliyle duâ, Sevgilinin sinesine yaslanmak…

 

Duâ, bir mü’minin hayatının aşı, ekmeği; tuzu, biberi. Çünkü, duâsız bin hayatın, duâsız bir rahatın, duâsız bir istirahatın tasavvuru ne mümkün! Zaten duâ, insanın insanlığına kıymet kazandıran hâl.

Duâ, kulun ümit ışığıdır ve Rabbine bağlılığın en güzel ifadesidir.

Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerim’de: “(Resûlüm!) De ki: Kulluk ve yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?” 1 buyurmaktadır.

İnsanların dar anında, zor anında, ıztırar lisanıyla yaptıkları duâyı Mevlâ görüyor, duyuyor; elbette ki, haberdar.

Bir gün, Kâbe’deki saflarda bir siyâhî zat gördüm. Başı yönelmiş havaya, elleri açılmış semâya… Ellerini çırpa çırpa, sesi ise, avaz avaz yalvarırken Rabbine, göz yaşları sel idi. Öyle samimi bir yakarış, öyle ısrarlı bir yalvarıştı ki hâli, duygulandım orada. Ben de katıldım duaya. Ellerimi açarak: “Ver yâ Rabbi, ver! Şu kulunun matlubuna cevap var!” dedim, destek oldum o anda.

O, bunu fark etmedi ama, ben onun yanındaydım, mü’min kardeş olarak. Her duaya cevap veren Rabbimiz, onu duyuyordu o an; onu görüyordu her an.

Demek, müşterek bir dil oluyor, zor anlarda duâlar!

Bediüzzaman “bir mü’minin diğer bir mü’min kardeşine ‘Bizahri’l-gayb’, yani gıyaben ona duâ etmesinin” 2 makbul olduğunu söylüyor. Madem öyle, bizler de, birbirimize duâlarımızla yardım edelim; öyle destek verelim. Umulur ki Rabbimiz, belki kabul buyurur.

Çok sevdiğim bir kişi, bana gönderdiği mesajında benden duâ istiyor. Bir bakıma, yukarıdaki paragrafa zımnen atf ediyor gibi:

“Sevenin sevdiğinden istediği tek şeydir, duâ.

“Ayrı bedenleri bir mabette birleştirendir duâ.

“Çaresizlerin tek limanıdır duâ.

“Kulun Rabbiyle teke tek buluştuğu ândır, duâ. Dualarınıza her daim misafir olmak dileğiyle, hayırlı Cumalar…” diyor, ruhundan gelen sesle.

Ben de andım, o Cuma, duâlarım içinde.

Dua, zaten, bizatihi ibadetten birisi. Neticesi, Mevlâ’dan…

Bütün mevcudatın sesini işiten Rabbim, bizden yüz çevirir mi hiç?

Duâ, müminlerin hayatına kıymet katan değerdir; Allah’a (cc) yaklaşmanın, en müstesna bir hâldir.

Aksi hâlde:

Kıymetimiz nedir ki?..

Dipnot:

1- Furkan Suresi, 77.

2- Said Nursî, Mektubat, 270.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*