Darbeler ve Yeni Asya

Türkiye yakın tarihine baktığımızda zulümleri nefesine kadar yaşayan en başta Bediüzzaman, Nurcular, Demokratlar ve demokrat Nurcuların bayrağı olan Yeni Asya.

Türkiye maddî ve manevî her sıçrama döneminde darbelerle önü kesilmiş, basın-yayın, iş çevreleri el-ayak öpmelerle düzene biat ettirilmiş, aydın ve entellektüel kesimler de hak ve hürriyetlere giden yolu açmak isterken baskı ve zulümlerle barikatlar kurulmuş, sesi biraz tiz çıkanlara da ibret-i âlem, Galata Kulesi özlemlerince sallandırarak halkı sindirmişlerdi.

Her sinmede milleti Demokratlar yüreklendirmiş, başlarını dik tutmaya cesaret noktası olmuşlardı. “6 kere gitti, 7 kere geldi” ironisiyle millete büyük bir oyun oynanmış, hem Demokratları dağıtmışlar, hem de umut olmaktan çıkaran 28 Şubat fitnelerini piyasaya sürerek sahneden çekmişlerdi.

Bütün bu süreçlerde Yeni Asya Demokratlara nokta-i istinad, garip ve mazlûmun da sesi olmuştu. 12 Eylül’e kadar Nurcuların ekserisi Yeni Asya etrafında toplanmışken darbeler, hem memlekete, hem Demokratlara hem de Yeni Asya’ya vurularak Mevlânâ Halid’in askerleri gibi Rus’u durduran hasiyetlerini de zayıflatmışlardı. Bu acı hakikat Türkiyenin kaderini değiştirmiş, hem Demokratlar öksüz kalmış, hem de memleket darbeden darbeye abondone olmuştu.

Ancak her türlü imkânsızlığa ve iç darbelere Yeni Asya dağlar gibi dik durmuş, Demokratların vazifesini belki de tek başına deruhte etmiş, hem de her türlü imkânsızlığa rağmen nefesini rüzgâr ederek bu bayrağı dalgalandırmaktan bir an bile geri durmamıştır.

Zındıka, merdane çürütemediği fikri fitnelerle dağıtarak tesirsiz hale getirmek, büyümesi halinde tekrar bölmelere berdevam şiarlarıdır ki, çökertmelerle beslenmektedir.

Bu çökertmelerin en büyüğü “12 Eylül’e Hayır” dediğimiz için..

Sonra devamı Yakın Tarih ansiklopedisi çıkardığımız ve Kemalizmi deşifre ettiğimiz için..

Sonra bütün birimleri ele aldıkları halde NLP’yle, Nurculuğun ruhunu dağıtmaya izin vermediğimiz için…

Sonra… Sonralar bitmediği için…

15 TEMMUZ VE YENİ ASYA

En nihayet 15 Temmuz hain darbeyi lânetlediğimiz ve bütün darbeler nereden ve kimden gelirse gelsin karşı çıktığımız halde, sırf siyasal İslâmcı olmadığımız ve biat etmediğimiz…

Zulümlere sessiz kalmadığımız…

Herkese eşit haklar ve tam hürriyet istediğimiz…

Darbeci-darbe muhalifi, suçlu-suçsuz ayırımı yapılmasını istediğimiz…

Darbe ile alâkası olmayan gariban vatandaşın bahanelerle hapislere tıkınan, aileleri parçalanan; İşçi, köylü, öğretmen, esnafa yapılan zulümdür dediğimiz…

Hapiste olan bebeklerin anneleriyle tutuksuz yargılanmasını istediğimiz…

Meriç’te ölen bebelere dayanmayan yüreğimiz… Kısaca adalet, hak-hukuk dediğimiz için olmadık iftira, çamur atarak, türlü türlü isimler takıp öteki mahallelileştirdiler…

Adı İslâmcı; muhtaçlara din, imân hizmeti yapması gerekirken, varsa yoksa içi boş, her türlü yolsuzluğu, hırsızlığı mübâh sayan ve siyaset uğruna dini rüşvet veren…

İşleri: Nurcuları, bahusus Demokrat Nurcuları sevmemek…

Sebep: “Siz bize hiç oy vermediniz, öyleyse din kardeşimiz değilsiniz.”

(Defaatle bu bu’gd seslerini işittik)

Son süreçte bu sevmemenin yerini kin ve nefret aldı, ki hedefe koyup yaptıkları yayınlarla da savcılık rölüne soyundular. Sebep? Bu entellektüel cemaat her denilene prim vermiyor, siyasî vurmalara yanlış diyor diye…

Bizi düşman mahallesine atmak ve sesimizin kesilmesini isteyen sözüm ona İslâmcıları Allah’a havâle ediyor, bu gadrlerinden dolayı ahiretleri hesabına onlara acıyoruz.

Hadi onlar iktidar için her şeyi feda ediyorlar diye bir derece mâzurlar. Ya bizden olanlara n’oluyor ki “Mazlûm diye diye mazlum olacağız, hergün hergün temcit pilavı gibi gazetede mazlûm yazılarından rahatsız oluyoruz” diyorlar.

Başta Üstadımız ve ağabeyler, dinsizliği ve anarşistliği durdurmak, binlerce suç işlemiş insanları tahta kurusunu öldüremeyecek keyfiyete getirmeleri, imana ve Kur’ân’a hizmet ediyorlar diye hapislerde manevî ve fizikî işkence görmediler mi?

Senelerce birlikte 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat’ta her tülü sıkıntıyı beraber yaşamadık mı?

O darbelerde gidenlere “yanlış yaptılar, düzene biat ettiler” diye hep beraber acımadık mı?

Unutmayalım.. Unutursak..!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*