Deha derecesindeki eğitim

Zamanımızın en büyük âlim ve müceddidi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin (ra), kaleme aldığı 6 bin sayfalık mu’cizevî tefsiri hâlâ bütün dünyanın dikkatini çekmekte ve taktirine mazhar olmaktadır!

Bunun en açık isbatı da, dünyanın hemen her tarafında –Bilhassa Avrupa ve Amerika’da- milyonlarca insanın, eğitici tesiri oldukça büyük olan bu eserleri okuyarak Müslüman olması ve eğitim almasıdır! Öyle ki, bu sayı gün geçtikçe hız kazanarak artmaktadır. Ayrıca, bu eser külliyatının 70 dolayında dünya diline tercüme edilmiş olması da diğer bir husustur!

Risale-i Nur adı verilen bu orijinal eser külliyatının başlıca konuları, Kur’ân-ı Kerîm’in 4 temel hakikatı olan:

* Tevhid: Cenâb-ı Allah’ın (cc) varlığı ve birliğinin bütün sıfatlarıyla birlikte isbatı.

* Nübüvvet: Peygamberlik mesleğinin ehemmiyeti ve gelmiş geçmiş peygamberlerin (as) dîni tebliğ (yaymak) hususuyla ilgili kıssaları.

* Haşir: Öldükten sonra dirilmenin ve bir hesap gününde Büyük bir Mahkemenin (Mahkeme-i Kübra’nın) kurulacağının isbatı.

* Adalet ve İbadet: Bu terimlerin ve bunların ihtiva ettiği bütün değerlerin mânâ ve ehemmiyeti ile insanların mükellef olduğu hususların beyanı.

Risale-i Nur Tefsiri bu hakikatleri zamanımızın anlayışına uygun olarak ilim ve mantık açısından akademik olarak tesirli bir şekilde izah etmektedir. Bu izahlarında edebiyatın hemen hemen bütün üslûplarını (Makale, sohbet, Monoloğ, Diyaloğ, Mizah, Fabl ve sair) büyük bir maharetle kullanmıştır! En büyük hususiyeti de ilhamen yazdırılmış olmasıdır!

Dünya çapında büyük taktir kazanan ve bir asra yakın insanlığa hizmet eden böyle eşsiz bir eser külliyatı, ne yazık ki uzun yıllar yasak edilmiştir. Okuyan ve yayılmasına çalışan Risale-i Nur Talebeleri ise ağır ceza mahkemelerinde idamla yargılanmış, yıllarca eziyet çekmiştir! Risale-i Nur ve Talebeleri 1935’ten 1985’e kadar 2 bin 200’e yakın çeşitli mahkemelere verilmiş, hepsi de suçsuz görülerek ya beraat veya takipsizlik kararı verilmiştir. Ama Ceberrut Devri’nin beton kafalı despot zihniyeti hiçbir zaman insafa gelmedi ve takibatından vazgeçmedi!

İşte Bediüzzaman Said Nursî, bu zihniyet tarafından 1943 yılında, 126 talebesiyle birlikte tevkif edilerek idamla yargılanmak üzere Denizli Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk ediliyor. Fakat o, “Medrese-i Yusufiye” ismini verdiği Denizli Hapishanesi’nde hücre hapsinde olduğu halde boş durmaz. Bir taraftan inancı uğrunda hapsedilen ve büyük ölçüde mağdur olan talebelerine devamlı teselli verir. Diğer taraftan da hapishanedeki yüzlerce mahkûmun eğitim planıyla meşgul olup, talebelerini bu yönde hazırlar. Nihayet iki Cuma gününde yazdığı “Meyve Risalesi”ni talebelerine çoğalttırıp, mahkûmlara ders verdirir. Allah (cc), Peygamber (asm), ahiret, insan, yaratılış, ölüm, sevap, günah, Cennet, Cehennem ve sair gibi bir çok dîni konuyu ihtiva eden bu eser sayesinde, yüzlerce mahkûm tövbe edip namaza başlar. Öyle ki, içlerinde birkaç insan öldüren bir cani, öyle bir hale gelir ki, Bediüzzaman Hazretlerine “Üstadım tahta bitleri beni rahatsız ediyor, öldürmek günah olur mu” diye sorar! İşte eşsiz bir eğitim örneği!

Bediüzzaman, bu faaliyetlerini hep gizlice yapar. Çünkü büyük bir dikkatle her ânı kontrol edilmektedir. Hatta yazıyla faaliyette bulunmasın diye lâzım olan kâğıdın hapishaneye girmesini engellemek için, kendisinin ve talebelerinin çorbaları bile karıştırılır! Fakat o, eşsiz dehasıyla bütün bu engelleri aşmayı başarmıştır. Öyle zamanlar olmuş ki, eserlerini kibrit kutularına yazdırarak çoğalttırmıştır!

Olağanüstü şartlarda, büyük bir titizlikle hazırlanan Risale-i Nur Külliyatı, eğitimin her kademesi için oldukça bol materyale sahiptir. Çünkü, toplumun her kesimi ve her seviyedeki insanın maddî ve manevî bütün ilgi alanlarına hitap etmektedir. Onun içindir ki, ülkemizin mahsulü olan bu eşsiz hazineyi değerlendirip, bilhassa eğitim sistemine yerleştirmeye mecburuz!

Ülkemizin terörden, kaostan, keşmekeşlikten ve perişanlıktan kurtulup, bütün insanlığa örnek olması için başka çare yoktur.

Naci Tepir

 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*