Demirel olsaydı…

Reis-i Cumhurumuzun bilemediği bir konu yok gibi… Her konuda konuşabiliyor. Yetmedi, kendisi gündem olacak bilimsel konuları buluyor ve tartışmaya açıyor.

İslamın güncellenmesi bilimsel bir konu. Derinlemesine dini bilgilere ihtiyaç duyulan bir alan. Hem dinin tarihini bilmeyi, hem Arapçadan temel eserleri araştırmayı gerektirir. Belki din sosyolojisi ve metodolojisi de lazım. Cumhurbaşkanımızın bunları bilip bilmediğini öğrenemedim. Dostları onu zirveye taşıyorlar, karşıtları ise tam tersini söylüyorlar.

Onun Arapça konuştuğuna şahit olmadım. Arapçadan Türkçeye bir yapıt kazandırdığını da duymadım. Onunla başlatılan tartışmalarla rahmetli Demirel’i hatırladım. Çevresinde daima ülkenin önemli din alimlerini bulundururdu. Bazıları vekil, bazıları senatör. Dini kimlikleriyle hiç öne çıkmazlardı. Demirel birçok dini konuyu onlarla paylaşırdı.

Demokrasi mücadelesinde Zincirbozan’a düşmüştü. Günde üç  saat uykuyla yaşayan bir adamın zamanı bu dar alanda nasıl geçecekti. Kendisine göre bazı kaynak eserleri topladı. Araştırmalar yaptırdı burada. Oracıkta, toplu tartışma sahaları açtı. Bunlardan birisi de, Kur’an’daki hukukla ilgili ayetlerdi. Bunların, zamanımızdaki uygulanırlığı üzerinde duruyordu. Hangileri için şartların uygun olup olmadığını araştırıyordu. Ayet sayısı, hüküm sayısı ve konularına göre analiz ediyordu. Onun bu çalışmasından haberdar olan Erbakancılar, “Demirel şu kadar ayeti inkar ediyor” diye propaganda ettiler. Büyük bühtan!… Birçoğu öteki aleme gittiler. Acaba ne yapıyorlar…

Sonra Cumhurbaşkanlığı dönemindeki başörtüsü tartışmasını çarpıttılar. Ellerinde hem yasayı hem anayasayı değiştirecek rakamı olanlar, mertliği bırakıp namertçe hareket ettiler: Süleyman Demirel, başörtüsü ile okumak isteyen Arabistan’a gitsin dedi diye, bektaşice davrandılar. Hem kendilerine ve hem de dine çok yazık ettiler. Türkiye’nin 12 Eylül hukuku bugün uygulansa, başörtülüler yine okula gidemeyecekler. Ne oldu ve ne değişti…

Şimdi cumhurbaşkanımız, dinde reform yapalım diyor. Yani günümüzdeki kaç-göçe neden olan kısımları değiştirelim. Modern hayatlara ilişen sivri yerleri törpüleyelim. Şu günümüzde dini yaşamak isteyenler, hayatlarında büyük bir değişime gitmeden Müslümancı yaşasınlar… Semra Hanım’ın dediği gibi… Konyak içmek, hacca ve hatta camiye gitmeye engel teşkil etmemeli, diyor belki.

Bunu Demirel deseydi ne olurdu acaba. Yalnızca onun şahsına ve tarihine saldırmazdı, dinciler… Tüm demokrasi tarihine ve demokrasi mücadelesi vermiş kahramanlara hücum ederlerdi. İyi ki Demirel yok ortada… Adam Prof. olmuş, koşa koşa fetvayı yetiştirmeye çalışıyor, Cumhurbaşkanımızın peşinden…  28 Şubat’ta demokrasi düşmanlarına brifing veren yargımızın temsilcileri gibi.

Diğer Prof ise hızını alamıyor ve reisimize müceddit diyor. Eh adama mücedditlik payesi verirseniz, o da dini keyfince dini güncellemeye başlayabilir. Artık gocunmaya gerek yok, ey dinlerini dünyalarına alet edenler!…

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Değerli yorumcumuz, her görüşe eşit mesafede durmakla birlikte; hakaret, küfür, aşağılama vb. içeren, toplumsal hassasiyetleri zedeleyici nitelikteki ve büyük harfler ile yazılan yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlere uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz. Saygılarımızla. (Editör)

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*