Demokrasiye süngü; Başkomutana isyan…

Tarihte 27 Mayıs

Başkomutana alçakça muamele

Demokrat Parti iktidarına son vererek Başbakan ve bakanları katleden 27 Mayıs (1960) darbecilerinin işlemiş olduğu cinayetler bu kadarla sınırlı değil. Günah ve cinayet listesi hayli kabarıktır, bu cuntacıların.

Darbe yapıldığı esnada, Genelkurmay Başkanlığı makamında bulunan kişi Rüştü Erdelhun Paşaydı. İstiklâl Harbi kahramanlarından olan Erdelhun Paşa, 23 Ağustos 1958’den beri bu makamda bulunuyordu.

1894 Edirne doğumluydu ve yirmi yaşından, yani 1914’ten beri ordunun içinde çeşitli kademelerde başarılı hizmetlerde bulunmuş şerefli bir subaydı.

Ordunun başında bulunduğu 1958’den beri bünyede yaşanan bir rahatsızlığın, bir hazımsızlığın farkındaydı. Ancak, ordunun siyasete ve ideolojik cereyanlara kapılmasını doğru bulmuyor ve bu düşüncesini hemen her fırsatta seslendiriyordu.

Başkomutanın darbeye taraf olmadığını anlayan alt kademelerdeki cuntacılar, gizli bir faaliyet yürüttüler ve 27 Mayıs gecesi Korgeneral Cemal Madanoğlu liderliğinde her yönüyle insanlık dışı bir darbe gerçekleştirdiler.

Erzurum’daki 3. Ordu Komutanı Ragıp Gümüşpala’nın Madanoğlu’na itirazı üzerine, darbeciler telâşlandılar ve İzmir’de emeklilik hayatını yaşayan eski Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Cemal Gürsel’i gece yarısı apar–topar alıp Ankara’ya getirerek cuntanın başına monte ettiler.

(NOT: Org. Ragıp Gümüşpala’nın, merkezdeki Millî Birlik Komitesine şu tehdit mesajını gönderdiği rivâyet edilir: “Darbe yapan bu komitenin lideri kimdir? Bilmek istiyorum. Eğer lider kişi bir orgeneral değilse, emrimdeki 3. Ordu ile Erzurum’dan Ankara’ya yürüyüp isyanı bastırmak durumunda kalacağımı bilmenizi isterim.”)
* * *
Cumhurbaşkanı Bayar, Başbakan Menderes’i deviren ve Genelkurmay Başkanını hapsettiren bu cuntacılar, ileriki günlerde daha alt kademeye de indiler ve binlerce subay (Eminsular) ile siyasetçinin hayatını azaba çevirdiler.

Zaman içinde zıtlaşmaya giden birbiriyle de geçinemez hale gelen darbe cuntası, ilk fırsatta “Türkçü sağ” kanadı tasfiye (14’ler harekâtı) etti; dahası, orduda muvazzaf subayların yarıdan fazlasını bir gecede ihraç ederek, tarihte emsâlsiz bir zulümkârlığı irtikâp etti.

Darbecilerin işlemiş olduğu zulüm ve haksızlığın ardı arkası kesilmedi. Yüzlerce DP’li siyasetçi ile birlikte Genelkurmay Başkanı Erdelhun Paşa ve onun gibi düşünen birçok şerefli subay (meselâ, Kore gazisi Tahsin Yazıcı Paşa) da Yassıada’da yargılandı ve muhtelif cezalara çarptırıldı.

Darbeciler tarafından Erdelhun Paşanın yerine getirilen Org. Gümüşpala, bir müddet Genelkurmay Başkanlığı yaptıktan sonra diskalifiye edildi ve ordu ile ilişiği kesildi.

İdamlardan sonra siyasete atılan Ragıp Gümüşpala, DP’nin yerine kurulan Adalet Partisinin ilk genel başkanlığı görevine seçildi.

Hürriyete, demokrasiye darbe

Uzun zaman alttan alta darbe plânını yürüten askerî cunta, nihayet 27 Mayıs günü halkın hür iradesiyle işbaşına gelmiş olan Demokrat Parti iktidarını yıkarak ülkenin idaresine el koydu.

Orduyu sinsî emellerine âlet eden bu cuntanın başını iki kişi çekiyordu: Biri, solcu–ırkçı “Haşin Korgeneral” Cemal Madanoğlu, diğeri ise sağcı–ırkçı “Kudretli Albay” Alparslan Türkeş idi.

Darbeciler—yukarıda da ifade edildiği üzere—kendileriyle aynı fikirde olmayan Genelkurmay Başkanı Org. Ragıp Gümüşpala’nın tehdit yüklü mesajını alınca da, korkup telâşa kapıldılar ve Madanoğlu’nu geri çekip, yerine Gürsel’i geçirdiler, onu MBK’nın başına getirmiş oldular. Ardından da, Gümüşpala’yı Ankara’ya dâvet ettiler ve onu Genelkurmay Başkanlığına getirdiler.

Ne var ki, niyeti başka olan MBK, 3 Haziran’da Genelkurmay Başkanlığına getirmiş olduğu Org. Gümüşpala’yı 2 Ağustos’ta istifa ettirip emekliye zorladı. Onun yerine, sonradan Cumhurbaşkanı olacak olan Org. Cevdet Sunay getirildi.
* * *
Bütün bu olup bitenler gösteriyor ki, darbeciler sadece siyasî iktidarı devirmekle kalmamış, en tepedeki mensuplarının da dahil olduğu binlerce subaya karşı da affedilmez cinayetlere tevessül etmiştir.

Nitekim, darbe taraftarı olmayan Erdelhun Paşanın kendisi de 27 Mayıs günü tutuklandı ve bilâhare “Yassıada Mahkemesi”nde yargılandı, hatta idama da mahkûm edildi. Ancak, bu hüküm daha sonra ömür boyu hapse çevrildi.

Ordu ile ilişiği kesilen Gümüşpala ise, 1961 Şubat’ında kurulan Adalet Partisinin ilk Genel Başkanı oldu. 1964’te vefat etmesi üzerine, yerine Süleyman Demirel geçti.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*