Demokratik Amerika’nın neoconların Amerikasıyla savaşı…

altAmerika’nın Suriye macerasını doğruca anlamak kolay değilmiş.

Arap Baharı’nın ateşlendiği günden, bilhassa 2014´ten bu yana; ABD’nin bölgedeki politikasını köşelerine taşıyan yazarların içine düştükleri tenakuzları, u dönüşlerini ve tamamen birbirine zıt analizleri arşivlerinden çıkarıp gözden geçirdiğimizde, hakikaten burada olup biteni anlamak fevkalâde zormuş. Hayatlarının en isabetsiz ve çöpe atmak istedikleri yazılarını kaleme alan yazarların analizlerindeki müşevveşiyeti normal görmek gerekiyor. Bediüzzaman’ın; Risale-i Nur tefsirinde ve bilhassa Lâhikalarda belirlediği ölçüleri okuyamamış ve söz konusu “anahtar niteliğindeki bilgilerden“ habersizce, hem Arap Dünyasına ve hem de Batı´ya bakanların, doğru görmemelerini normal karşılıyoruz.

Yeni Asya olarak, Tunus’taki ilk kıvılcımdan itibaren olaylara teşhisimizi koyduk. II. Avrupa dediğimiz demokrasi ve semavî din karşıtı Batının, İslâm ülkeleri ve Avrupa’dan Müslüman çocukları devşirerek bir vekâlet savaşına hazırladığını, ara bilgiler ve anekdotlar halinde aktarmaya çalıştık.

Bizim mütemadiyen nazara verdiğimiz küresel dinsiz ve çatışmacı cereyanların, Amerika ve Avrupa siyasetlerine menfîce müdahil oldukları hakikatini, maalesef havuz medyasının geleneksel Siyasal İslâmcı yayınları gölgede bıraktı. O yayınlar da 2014’ten bu yana hem Fransa’da, hem Kiev’de, hem Brüksel’de, Barzanistan´da ve nihayet Suriye’de baş döndürücü bir sür’atle meydana gelen hadiseleri tahlilde hata üstüne hata yaptılar.

Belçika’da iki Belçika’nın hareket halinde olduğunu; neocon´larla çalışan Belçika’nın, oradan bölgeye gönderdiği Kuzey Afrika kökenli gençlerin imha edilmesini istediğini yazmıştı meşhur internet gazetecileri… Faslıların yaşadığı kasabaları terörist fabrikası olarak işleten o neocon´cu Belçikalıların faturasını Askerî İstihbarat Başkanı ödedi ve 2017’nin ortalarında istifa etmek zorunda kaldı. IŞİD´e hem eleman, hem silah temin ettiği ve hem de bölgedeki teröristlere askerî eğitim verdiği için, bu meseleyi yetkililer savcılığa taşıyorlar.

Belçika’daki Knack Dergisinin haberine göre, Belçika istihbaratı ABEV’de çalışan 8 kişi, Genelkurmay’dan habersiz neoconların emrinde çalışmış. Askerî istihbaratın idarecisi General Eddy Tastelmans´ın; IŞİD´e gönderdiği Belçikalı çocukların listesini ele geçirmek üzere. Ayrıca YPG ile de ittifak kurmuşlar. Ayrıca 30 Mayıs 2017 tarihli The Wall Street Journal´de, Maria Abi Habib imzasıyla yayınlanan bir yazıda, Fransa ve Belçika’nın neoconlarca bölgeye gönderilmiş çocukları öldürttüğünü yazıldı.

İkinci bir örneği de Amerika’dan verelim. Amerikalı Senatör, Pentagon’un kendilerine doğru bilgi vermediğinden şikâyet ediyor. Afrika’da birçok noktada, Yemen’de, Afganistan’da, Kuzey Afrika’da, Ön Asya’da onbinlerce askerimizden siyaset olarak haberimiz yok, diyor Senatör Lindsey Graham. Ve bunları da kaleme alan eski siyasetçilerden Pat Buchanan.

Hem Amerika’da ve hem de Avrupa’da gizli bir şekilde neocon ve neoliberal menfaatler uğruna kanlı operasyonlarda bulunan ve binlerce cinayete sebep olan Troçkist çizgideki asker ve politikacıları, demokratik Avrupa ve Amerika’nın siyasetçilerinden ayıramayanları hem hadiseler ve hem de doğru tarih mütemadiyen tekzip edecektir.

SURİYE’DEKİ AMERİKA’YA GELİNCE…

Avrupa’daki devletler, AB’nin geliştirdiği sistem sayesinde kendilerini toparlamaya mecbur hissediyorlar. Almanya’nın Savunma Bakanlığı’ndan, emperyalist reflekslerini baskı altına alamayan Fransa’ya kadar …NATO’nun da, Norveçli Stoltenberg sayesinde kısmen neocon´lardan temizlendiğini söyleyebiliriz. NATO, kurulmaya başlanan AB Savunma Projesi ile uyumlu çalışabilmek için, bunu yapmak zorunda. Aksi halde, Amerika ile İngiltere birlikte yalnızlığa mahkûm olurlar.

İsrail’in neocon´a alet olmuş siyasetçilerinin içine düştükleri zillet ortada iken, Amerika’nın da çok sabretmesi beklenemez. Almanya’da PEGIDA ve AfD hareketlerine, kendi bölgesinde ise IŞİD´e açıktan destek olan bir İsrail’in barış ile irtibatı gördüğümüz gibi kesiliyor ve yalnızlaşıyor.

Demokratik Amerika, dünyada olup bitenlerin kendi aleyhine cereyan ettiğinin farkında. Operasyon merkezlerindeki ortaklarının, AB tarafından teker teker geriye çektirilmesi, neocon´ları da paniğe düşürmüş durumda.

Bütün bu olup bitenlere rağmen; hem BOP’taki, hem Arap Baharı´ndaki ve hem de 11 Eylül sonrasındaki kazanımlarındaki mağlûbiyeti kabullenmek istemeyen neoconlar, son kozlarını Suriye’de oynamak istiyorlar. En azından; Kuzey Irak’ta, Afganistan’da, Yemen’de, Sahel ülkelerinde ve Kenya’da olduğu gibi; ileriye dönük ayaklarını basmanın ve daha sonra burada yarım kalan fitne projelerini tamamlamanın hesaplarını yapıyorlar. Fakat işler bu defa karmakarışık. Birinci Amerika ile Avrupa; emperyalist geleneğe veda etmenin zamanının geldiğini söylüyor neoconlara…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*