Ders notları

Risale-i Nur’daki Kur’ânî ve fıtrî prensiplerin, hayat ve hizmet tecrübeleriyle sayısız defa “test edilip onaylanmış” örneklerinden, bir kısmını evvelce değişik vesilelerle yazdığımız bazılarını sıralamak istiyoruz:

* Hangi konu ve alanda olursa olsun, yapılacak herşey, “fıtrat”a ve âdetullah kanunlarına uygun olmalı. Orijinal doku ile uyuşmayan müdahale, baskı ve zorlamalar geri teper; “Fıtrat, fıtrî ve lâyık olmayan şeyi reddeder, atar.” (Sözler, s. 579)

* Fıtrat yalan söylemez ve yalanı kaldırmaz. Gerçekte olmayan şeyi var, olanı yok gibi gösteren ya da olumlu veya olumsuz yönde abartıp çarpıtarak sunan demagojik şovlar, zarardan—ve bazan da felâketten—başka birşey getirmez.

* Eski Amerikan başkanlarından, zenci-beyaz ayrımcılığına karşı verdiği mücadele ile tarihe geçen Abraham Lincoln’ün “Bazı insanları her zaman, bütün insanları zaman zaman aldatabilirsiniz. Ama herkesi her zaman aldatamazsınız” sözü, doğruluğu sayısız örnek ve tecrübe ile ispatlanmış çok güçlü bir hakikati ifade ediyor.

* Hakkın hatırını, farklı gerekçelerle konjonktürel denge hesaplarına kurban eden tavırlar, hem haksızlığın devamına kuvvet vererek sahibine vebal yüklüyor, hem de itibar kaybettiriyor.

* “Çok silik söz”ün ortalıkta gezindiği; cerbeze ve demagojilerle doğruların yanlış, yanlışların doğru gösterilmeye çalışıldığı; çok vahim yanlışların, genel kabul görmüş doğruların arasına sokuşturularak yutturulmak istendiği; gösterişli ve cafcaflı sunumlarla doğruları gizleyerek yanıltılan zihinlerin eksen ve odak kaymalarıyla saptırılabildiği karmaşık bir ortamda, ehl-i tahkik olmanın gereği olan âzamî dikkat ve teyakkuzun çok daha önemli hale geldiğini unutmamalıyız.

* Muhakemat’taki “Vazifesi hizmetkârlık ve tabiatı çocukluk olanlar büyük rütbeye girmekle tekebbür eder (büyüklenip kibirlenir). Tekebbür etmekle tenasübü (ahengi) bozup muaşereti teşviş eder (toplumdaki uyumlu ilişkilerde karışıklığa yol açar)” (s. 138) ve Mektubat’taki “Ehil olmayanlar bir işe girseler, elbette suiistimal ederler” (s. 753) cümleleri, her zaman dikkat ve riayet edilmesi şart olan yönetim prensiplerini içeriyor.

* Zübeyir Gündüzalp’in hikmetli ikazları da:

* “Müşterek bir işte çalışan şahıslar, dinî veya dünyevî müessese mensupları müdavele-i efkâr yaparlarken, herkes kendi fikrini mutlak isabetli bilmemeli, diğer arkadaşlarının fikirlerini de daima isabetsiz görmemeli, müessese arkadaşlarının reylerini hakir bulmamalıdır. Kendi fikirleri ile yapılan işlerin zarara gittiğini hatırlatan en yakın arkadaşlarına yüz çevirmemelidir.”

* “Nefsine itimad edip mesai arkadaşlarını yetersiz görenin sonu tehlikelidir. Kendi fikrini çok beğenip arkadaşını daima isabetsiz görmek kıyamet alâmetidir. Mesai arkadaşlarına hürmet ve sevgi beslemeyenler dava ve idare adamı olamazlar. Sevgi, şefkat, müsamaha, hürmet; müdebbir ve muvaffakiyetlere namzet bir dava adamının mümtaz hasletleridir. Cemaatin düzen ve ahengi, cemaat fertlerinin yekdiğerine şefkat, merhamet, sevgi ve hürmetkâr davranışıyla mümkündür.”

* “Gücenen ve küsen, gücendiren ve küstürenler olmayınız. Değmiyor bu dünya böyle işlere.”

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*