Dest-i Kudret’in yadigârı: Elma

İnsanı yaratan Kâdir-i Zülcelâl, rahmet hazinelerinden, yüksek kalitede en değerli destek gıdaları, sevdiği kullarına kuru odun görünümündeki mübarek ağaçlar eliyle, kemâl-i kereminden, rızık ve şifâ hikmetleriyle, bollukla ikrâm etmektedir.

Sınırsız ve hesapsız, akılları hayrette bırakan, mu’cize nimetlerden birisi de elmadır. Harika sır ve hikmetlerle doldurulup, şifa depolanmış küçük sandıklar misali ambalajlanarak, muhtaç beşeriyete dest-i kudretten gönderilmektedir. Bütün insanlığın, elma nimetinden faydalanması için, yeryüzünün her tarafında yetişen 7500’den fazla çeşidi bulunmaktadır. Bediüzzaman Hazretleri, elmadan bahsederken “Bir elmayı yiyen ve ‘Elhamdülillah’ diyen adam, o şükürle ilân eder ki: ‘o elma doğrudan doğruya dest-i kudretin yadigârı ve doğrudan doğruya hazine-i rahmetin hediyesidir.’ demesiyle ve itikad etmesiyle, her şeyi, cüz’i olsun küllî olsun, O’nun dest-i kudretine teslim ediyor. Ve her şeyde rahmetin cilvesini bilir. Hakikî bir imanı ve hâlis bir tevhidi şükürle beyan ediyor.”1

Elmanın, bir şifa hazinesi olduğunu ifade eden ‘Günde bir elma doktoru uzak tutar.’ İngiliz atasözünden hareketle, insan sağlığına olan koruyucu ve tedavi edici faydalarını, yapılan bilimsel araştırmalar ışığında tanıtacağız. Elmanın vücut sağlığımıza en önemli desteği, ihtiva ettiği zengin lif kaynağı, vitamin, mineral ve yüksek antioksidan maddelerdir. Liflerin üçte ikisi ve antioksidanların neredeyse bütünü kabuğundadır; (Elma kabuğunda, elmanın kendisinden altı kat daha fazla bulunur. Kırmızı elmada daha fazladır.) En ideali, günde iki elma kalp hastalıklarında koruyucu olabildiği gibi, düşük kalorisi ile kilo vermeye yardımcı olur.

Diyet uygulamalarında önemli destek sağlar. “Bir insan hücresi araştırma deneyinde elma, kanser hücrelerinin oluşmasına sebep olan işaretleri yok ederek, hücreleri koruyabiliyor gözüktü. İnsana ait olan kolon kanseri hücreleri üzerinde yapılan bir çalışmada, elmadaki flavonoidler, kanserli hücrelerin büyüme ve yayılmasını engelledi. Elma ürünleri yemenin, hafıza kaybına katkıda bulunan hücresel hasara karşı korunmaya yardımcı olduğu gösterildi. Beyin dokusundaki oksidatif hasar (hücre harabiyeti) yükselmesini ve algılama performansındaki düşüşü önlediği ve elma tüketen diyabetli hastaların kan şekerlerinde, elmadaki çözünebilir lif içeriğinden dolayı, daha az artış olduğu görüldü.”2

Elmanın ve elmadan elde edilen sirkenin, hangi hastalıklardan korunmaya destek verdiğini, faydalar sağlayacağı düşüncesiyle beyan edeceğiz. Bakterileri öldürmesi (anti bakteriyel etki), cildin yağını kesmesinden dolayı, cildin aktivitesini arttırdığından, sivilce ve aknelerin oluş mekanizmasını engeller. Elma kabuğundaki yüksek seviyede antioksidan kuarsetin’in, hafızayı geliştirdiği ve Alzheimer’i önlemeye yardımcı olacağı, laboratuvar araştırma sonuçlarıyla tavsiye edilerek, günde 1-2 elma yenmesinin yardımcı olacağı bildirilmektedir. “Demir ya da B12 vitamini eksikliği anemisinde elma yemek veya yemeklerden önce bir yemek kaşığı elma sirkesi demir emilimini geliştirir.

Aynı zamanda, daha fazla miktarda tabiî iltihap giderici almak için, KABUKLU ELMA YİYİN.”3 Solunum sisteminin zorlandığı durumlarda ve hamilelik halinde, günde bir elma veya bir bardak suya, ev yapımı elma sirkesinden bir yemek kaşığı karıştırılıp, yudum yudum içilir. Elma, acıkmayı ve aşırı yemek yemeyi önleyip, tokluk hissi verir. Kan şekerini dengelediği gibi, aşırı kilo ve obeziteyi engeller. Kabuğuyla yenen elmada, yüksek lif oranı bulunduğundan, kalın bağırsakları hareketlendirerek, kabızlık sıkıntısını giderir; dolayısıyla Hemoroid (Basur) problemini rahatlatır.

Ayrıca böbrek ve mesane taşı yapmaya eğilimi olan bünyelerin, beslenmelerine elma sirkesi, elma ve elma suyu (elma aromalı, ambalajlanmış olanı değil) ilâve etmeleri büyük fayda sağlayacaktır. “2001 yılında Nottingham Üniversitesi’nden araştırmacılar elma yiyenlerde daha az solunum hastalıkları olduğunu ortaya koymuştur. GÜNDE BİR ELMA YİYİN, bu sizin genel sağlığınıza yarar sağlayacak ve çalışmaların öne sürdüğü gibi, bronşit ve amfizemi önlemeye ya da rahatlatmaya yardımcı olabilecektir.”4 Elma hazinesindeki şifalı hikmetleri saymaya devam edeceğiz, İnşaallah.

Gıda laboratuvarları ve analizlerin olmadığı zamanlarda, İslâm tıp öncüleri, elmanın insan sağlığına olan desteklerini tesbit edip, hastalıklardan koruyucu ve tedavi edici olarak, insanlara tavsiye etmişlerdir.

İlim şehrinin kapısı olan Hz. Ali (k.v.) elma hakkında “Hastalandığım zaman dikkat edin, elma yemeyi unutmuşumdur” buyurarak, değerini anlatmaktadır. Bin yıl öncesinin dâhi hekimi İbn-i Sina, “Besinler için birçok yerde yaptığı ‘Daha lezzetli olan, sağlık için de, daha faydalıdır’ tesbiti elma için de geçerli. İbn-i Sina, bu besinin tatsız cinsinin aynı zamanda faydasız olduğunu ve elmanın kalbi güçlendirdiğini söylüyor.”5 İbn-i Sina’nın yakın arkadaşı büyük âlim El-Beyrunî, ‘Kitab-üs saydana fi’t tıb’ adlı eserinde, elma hakkında “O, tıbben çok yararlıdır. Ondan arpayla yapılan çorbası gibi.” diyerek değerinden söz eder.

Elmanın günümüz araştırmalarıyla belirlenen faydalarını saymaya devam edecek olursak, günde yenecek 1-2 elma, kanayan diş eti hastalıklarına destek sağlar. “2002 yılında, on bin kişiyle yapılan bir Finlandiya çalışması, elma yiyenlerde daha düşük bir diyabet riski bildirmiştir. Elma yüksek kan şekerini önlemeye yardımcı olur.”6 Elma bağışıklık sistemini güçlendirir. Elma sirkesinin egzama yaralarına faydalı olduğu denenmiştir. Elma sirkesi kilo vermeye yol açarak, yüksek tansiyonu da düşürür. Günde iki elma yemek, LDL kolesterolü % 16 kadar düşürür. Elma yorgunluğu önlemede destek verir. “2007 yılında American Journal Of Clinical Nutrition dergisinde yayınlanan bir araştırmada; elma, kroner kalp hastalıkları ve kardiyovasküler (kalp damar) hastalıklarından ölümde, önemli bir azalmaya etki eden yiyecekler arasındadır. Her gün elma ve elma sirkesi tüketerek, kalbinize iyilik yapabilirsiniz.” 7

Bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu, bozulan hücre faaliyetleriyle meydana gelen ve çeşitli organlara yerleşen kanser türlerinin engellenmesine büyük bir destek, elma ve elma sirkesiyle sağlanır. Polonya’da yapılan bir araştırma, düzenli olarak elma yemenin (günde 1-2 elma, kabuğuyla birlikte), kolon kanserine yakalanma riskini % 50 azalttığını ortaya koydu. Elma yemek, kalbe ve ruha ferahlık verdiğinden, panik atak gibi psikiyatrik sıkıntıları azaltmaya destek sağlar. İlerleyen yaşlarda büyük bir problem olan, kemik erimesini (osteoporoz) önlemek için, elma ve elma sirkesinin beslenme programına ilâve edilmesi gerçekleştirilmelidir. Bu uygulama genel vücut sağlığımıza fayda sağlayacağı gibi, kronik (uzun süren) hastalıklardan korunmamıza destek verecektir. Elma yemek ve çayını içmek, soğuk algınlığı ve öksürük sıkıntılarını rahatlatır.

Zayıf antioksidan depoları ve diğer vücut savunma cisimlerinin eksikliğinden meydana gelen, yaşanan sağlıklı hayat kalitesinin bozulmasına sebep olup, yıkıcı hastalıkların vücudu sarmalarına engel olmak, sağlıklı hücre fonksiyonlarına bağlıdır. Sağlıklı hücre faaliyetinin sürdürülmesi için, gerekli olan karbonhidrat, protein, yağ, vitaminler (A-B-C ve E vitaminleri), kalsiyum, demir, selenyum ve daha birçok mineralin sağlıklı emilmesi şarttır. Bu sağlıklı sindirim ve hücrelere enerji sağlama faaliyeti, elma ve elma sirkesi ile en mükemmel şekilde sağlanır. Tıp ilminin henüz izah edemediği, birçok hastalığa (burkulma, menisküs gibi) faydalı olan, elma ve elma sirkesi, yapılacak daha detaylı araştırmalarla sırları, şifa ve hikmetleri insanlığın azamî istifadesine açıklanmalıdır.

Elma nimetine, mana-i harfiyle tefekkür penceresinden bakıldığında; elimize aldığımız elmanın rengi, kokusu, tadı, çeşit çeşit lezzetleriyle, kuru bir topraktan ağaçlar eliyle, Şâfi-i Hakîm ve Musavvir-i Cemil’in (cc) kudret eliyle, ne güzel yapılıp, gönderilmiş. “Tevhid ve irşâd noktasında! Yıllar önce, Müslüman olmayan bir kişiye, elmanın rengini, desenini, boyasını, örtüsünün inceliğini, ağacın boyunu, meyvenin ağırlığını, tadının asırlardır değişmediğini, tek bir elmada müzâkere ile anlatılır. Tefekkür haznesi açılan o zât, daha elmanın içine girmeden orada, Allah’ın bir olduğuna inanır ve Müslüman olur.”8 San’atıyla akılların hayrette kalıp, hayran olduğu Sâni-i Külli Şey’, bütün kusurlardan münezzeh olup, yüce şânını kainâtın zerreleri adedince takdis ederek, şükür ve hamdlerimizi kemâl-i ta’zim ile takdim etmeliyiz.

 

Feyzullah Ergün

SAĞLICAKLA KALIN

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. bu degerli bilgiler icin Allah razi olsun. Allah ilminizi bilginizi artirsin cok teşekkür ederim

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*